Taksim Camii Kültür Sanat Merkezi, birbirinden ilgi çekici ve eğitici atölyelerine kaldığı yerden devam ediyor. Kaligraf Narges Yılmaz ile “Farsça Kaligrafi Atölyesi” 3 Kasım Pazar günü başlıyor. Üç hafta sürecek atölyede atılımcılar ‘Hiç’ kelimesi tasarımı üzerine çalışıyor. Her yaştan, her seviyeden katılıma açık olan atölye sonunda ise katılımcılara Dijital Katılım Belgesi takdim edilecek. Atölye sonunda katılımcılar, kendi üretmiş oldukları özgün eserleriyle atölyeden ayrılacaklar.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, Türk Müziği Konserleri’nde yeni sezona “Cumhuriyet Dönemi Bestekârları” ile başlıyor. Sunuculuğunu Türk müziği üzerine yaptığı derinlemesine çalışmalarıyla tanınan Osman Nuri Özpekel’in yaptığı, günümüzün usta yorumcuları ve sâzendelerinin, büyük bestekârların seçme eserlerini seslendirdikleri programın misafir solistleri Burcu Göktürk ve Burak Savaş olacak. Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca’nın anısına saygıyla Sinan Sipahi koordinatörlüğünde düzenleniyor. “Cumhuriyet Dönemi Bestekârları” konseri, 27 Ekim Pazar saat 15.30’da Pera Müzesi Oditoryumu’nda dinleyicilerle buluşacak.
Ali Sürmelioğlu’nun deneysel mozaik romanı, “Üsküdarlı Falanca ve Feşmekânları” Ketebe Yayınları aracılığıyla okuyucuyla buluştu. Üsküdarlı Falanca’nın tarihte salındığı, beklenmedik karşılaş-malarla okuru şaşırttığı gerçeküstü bir serüveni anlatan roman, okuru sultanın sofrasına, paşalar divanına, beyler meclisine, şeyhler meydanına, müderrisler minderine buyur ediyor.
“Bir Âilenin Kısa Hikayesi- Ayverdiler” kitabı Kubbealtı Neşriyat yayınları arasından okuyucuya sunuldu. Samiha Ayverdi’nin torunu, Kubbealtı Vakfı Başkanı Sinan Uluant’ın kaleminden çıkan eser, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e İstanbullu bir ailenin “içten” tarihini konu ediniyor.İmparatorluktan Cumhuriyet’e geçiş, I. ve II. Cihan Harpleri, Balkan Harbi, İstiklâl Harbi, Trablus, Yemen, Kafkas Cepheleri, İstanbul’un işgali, Sultanahmet Mitingi, açlık, yokluk ve kıtlık zamanları, Harp Zenginleri ve nicelerini görmüş, yaşamış bir âile olan Ayverdi Ailesi’nin hikâyesini anlatan eser; devletine, millî ve mânevî değerlerine sımsıkı bağlı, Türklük ve Müslümanlık şuurundan bir an bile kopmamış, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e köprü insanların yaşamını gözler önüne seriyor.