Sinemamıza ruh üfleyen yönetmen

04:0023/08/2025, Cumartesi
G: 23/08/2025, Cumartesi
Yeni Şafak
Yücel Çakmaklı
Yücel Çakmaklı

Anadolu insanının hakir görüldüğü dönemde unutulmaz eserler ortaya koyan ve mütedeyyin kesimin öz güven kazanmasında önemli rol oynayan yönetmen Yücel Çakmaklı vefatının 15. yıl dönümünde anılıyor. Sinemamıza kalıcı bir ruh üfleyen Çakmaklı, İstanbul’un fethini filme almanın hayaliyle aramızdan ayrıldı.

Türk sinemasının en önemli isimlerinden Yücel Çakmaklı’yı vefatının 15. yıl dönümünde bıraktığı miras ile anıyoruz. Milli Sinema’nın kurucusu olan Çakmaklı, Birleşen Yollar ile adını kazıdığı yolda Kızım Ayşe, Oğlum Osman, Çok Sesli Bir Ölüm gibi unutulmaz eserlere imza attı.

MÜTEDEYYİN KESİM BEYAZ PERDEYE ÇIKTI

Kurucu ideolojinin aracı olarak çalışan ve mütedeyyin kesimi görmezden gelen ya da olumsuz gösteren Yeşilçam’da yeni bir damar açan Çakmaklı ile Milli Sinema yaklaşımı neşet etti. Bu sayede Anadolu insanının asli dokusu olan inancı hakiki boyutuyla beyaz perdeye yansıdı. Bu bakımdan Çakmaklı’nın sinemamızda çığır açtığını söyleyebiliriz. Zira kendisini kompleksiz ve güçlü şekilde beyaz perdede gören mütedeyyin kesimin özgüven kazanmasında ciddi rol oynadı.

Bugünlerde hemen her film ve dizide başörtülü kadın, namaz kılan kişi ya da hayatını dinine göre idame ettiren karakter görmek mümkün. Zira Türkiye çok değişti ve dönüştü. Oysa Çakmaklı’nın sinemada var olmaya çalıştığı dönemde bunları filmlerde görmek imkansızdı. Üstelik yapımlarında zamanının en önemli yıldızları yer aldı. Şule Yüksel Şenler’in Huzur Sokağı kitabından uyarladığı Birleşen Yollar’da Türkan Şoray ile İzzet Günay’ın başrolleri paylaşması büyük ses getirdi. Çok izlendi.

Kızım Ayşe

UNUTULMAZ YAPIMLARA İMZA ATTI

TRT için hazırladığı Kuruluş Osman dizisi o döneme kadar ortaya konan en büyük prodüksiyondu. Türk televizyon ve sinema sektörü için dönüm noktası olan yapım için kendisi de “arşiv değerinde” demişti.

1989’da imza attığı Minyeli Abdullah, sadece Çakmaklı için değil Türk sineması için dönüm noktasıdır. Zira sinemaya 1980’lerde küsen izleyiciyi yeniden salonlara çekti ve büyük yankı uyandırdı. Kayıtlara göre filmi sinema salonunda en az 750 bin kişi izledi.

1900’larda TGRT için film ve dizi yapmaya başlayan Çakmaklı, Kurdoğlu (Osmanlı Bedel İster/1991), Kanayan Yara Bosna (1994), Bişri Hafi (1992) gibi unutulmaz yapımlara imza attı. 2005 yılında yaptığı Cumbadan Rumbaya isimli televizyon dizisi ise son yönetmenlik eseri olacaktı.

TBMM tarafından 2008’de üstün hizmet madalyası verilen Yücel Çakmaklı, Türk sinemasına yaptığı katkılarından dolayı aynı yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı Emek Ödülü’ne layık görüldü. İstanbul’un fethini beyaz perdeye taşımak hayalini gerçekleştiremeyen Çakmaklı’nın, Necip Fazıl’ın hayatının filme alınmasını vasiyet ettiği de söylendi.

Oğlum Osman

“BİZİMKİLER SİNEMAYI BATI'DAN İBARET GÖRDÜ”

Derdini ve davasını sinema ile ifade eden, bunun için bedeller ödeyen, başlarda karşılık bulan ancak hayatının son döneminde kıymet verilmeyen bir isim olan Çakmaklı, vefatından birkaç ay önce Gaziantep Üniversitesi’nde katıldığı bir program şunları söylemişti:

“Sinema, Batı toplumun icadıydı ve bizimkiler de sinemayı batıdan öğrendiler. Batının filmlerine benzer filmler yapıyorlardı. Filmlerde bizim insanlarımız, bizim toplumumuz da böyledir anlayışı hakimdi. Ancak, toplumumuz böyle değildi. Toplumumuzun insan ilişkileri, aşk anlayışı batıdan daha farklıydı. O halde temel çelişki nedir diye düşündüğümüz zaman hayat tarzı, yaşam biçimi akla geliyor. Kültür içerikli, hayat tarzı üzerine bir aşk filmi yapmak istedim. Uygun senaryoyu, edebiyata da aşarı düşkünlüğüm nedeniyle edebi eserlerde buldum. Şule Yüksel Şenler’in Huzur Sokağı romanı düşündüğüm aşk filmi için çok uygun geldi. Sinemaya uyarladım ve bu film ortaya çıktı.”

SİNEMAMIZA KALICI BİR RUH ÜFLEDİ

Yücel Çakmaklı’nın sinemamıza bir ruh üflediği aşikar. Kendisinden önce kaçınılan, görmezden gelinen, Anadolu’dan beslenen bu ruh ile bir ömür geçirdi. Son döneminde biraz küskün olduğu söylendi. Film yapamamaktan şikayetçi idi. Bir dönem el üstünde tutulan Çakmaklı, hayatının son döneminde değişen Türkiye’de kendine yer bulamadı. Vefat ettiği 2009’a kadar yeni bir proje hayata geçirmeyi hayal etti ama ömrü vefa etmedi.



#Yücel Çakmaklı
#Aktüel
#Sinema