
Muharrem ayı için az bir süre kala Hicri Yılbaşı'nın hangi güne denk geldiği ve önemi hakkındaki bilgiler de merak ediliyor. Müslümanlar için değerli olan 1 Muharrem Hazreti Muhammed’in Mekke’den Medine’ye çıkışı, İslam aleminde Hicri takvimin başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Peki 2025 yılında Muharrem ayı ne zaman başlayacak? Hicri Yılbaşı bu sene hangi gün? İşte Diyanet'in takvimine göre Muharrem ayı başlangıcı.
Muharrem, “hürmete layık” anlamına gelir ve Hz. Muhammed (s.a.s.) tarafından “Allah’ın ayı” olarak nitelendirilmiştir. Müslümanlar için Ramazan’dan sonra oruç açısından en faziletli zaman olarak kabul edilir. Özellikle 9–10 veya 10–11 Muharrem günlerinde tutulan Âşûrâ orucu, Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) sünnetiyle uyumlu olarak tavsiye edilir.
MUHARREM AYI NE ZAMAN BAŞLIYOR? HİCRİ YILBAŞI HANGİ GÜN?
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayımladığı dini günler takvimine göre, 2025 Muharrem ayı 26 Haziran’da başlayacak; Âşûrâ Günü 5 Temmuz’da idrak edilecektir.
Muharrem ayının fazileti ve bu ayda, özellikle de 10 Muharrem’de oruç tutmanın hükmü nedir?
“Muharrem” hürmet edilen anlamındadır. Bu ay Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından Allah’ın ayı diye nitelendirilmiştir (Müslim, Sıyâm, 202-203 [1163]). Bu niteleme Muharrem ayının faziletine, ilahî feyz ve bereketinin bolluğuna işarettir.
Resûlullah (s.a.s.), bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Ramazan’dan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem’de tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır.” (Müslim, Sıyâm, 202-203 [1163]).
Muharremin onuncu günü âşûrâ günüdür. Bugün oruç tutmak da bazı âlimlere göre sünnettir (Serahsî, el-Mebsût, 3/92). Zira Resûlullah (s.a.s.), âşûrâ gününde oruç tutmuş ve bunu Müslümanlara tavsiye etmiştir (Buhârî, Savm, 69 [2004]). Hz. Peygamber (s.a.s.) Medine’ye gelince, Yahudilerin âşûrâ gününde oruç tuttuklarını görmüş ve “Bugün niçin oruç tutuyorsunuz?” diye sormuştu. “Bu, hayırlı bir gündür. Allah, o günde İsrâiloğulları’nı düşmanlarından kurtardı. Hz. Mûsâ o gün (şükür olarak) oruç tuttu” dediklerinde Resûlullah da (s.a.s.) “Ben Mûsâ’ya sizden daha layığım (yakınım).” buyurup o gün oruç tuttu ve Müslümanlara da tutmalarını tavsiye etti (Buhârî, Savm, 69 [2004]; Müslim, Sıyâm, 127-128 [1130]). Hz. Peygamber’in (s.a.s.) bu günde oruç tutulmasını teşvik eden başka hadisleri de vardır. Bir hadiste, “Âşûrâ günü orucunun önceki yılın günahlarına keffâret olacağını zannederim.” (Müslim, Sıyâm, 196-197 [1162]) buyurmuştur.
Hz. Peygamber’in (s.a.s.) Yahudilere muhalefet için ertesi sene âşûrâ orucunu Muharremin dokuzuncu günü de tutacağını söylemesi (Müslim, Sıyâm, 133-134 [1134]); bu orucun Muharrem ayının dokuzuncu ve onuncu veya onuncu ve on birinci günlerinde tutulmasının daha doğru olacağına işaret etmektedir (bkz. Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 1/241 [2154]).
Şu da bilinmelidir ki, Ramazan orucu farz kılınınca Hz. Peygamber (s.a.s.), isteyenlerin âşûrâ orucu tutup isteyenlerin tutmayabileceğini belirtmiştir (Buhârî, Savm, 69 [2001]; Müslim, Sıyâm, 113-126 [1125-1129]).
Muharrem ayına özgü bir namaz ve oruç var mıdır?
Mübarek gün ve gecelerde farz, vacip hükmünde bağlayıcı özel bir ibadet şekli yoktur. Sahih kaynaklarda Muharrem ayına özel bir nâfile namazın olduğuna dair herhangi bir rivâyet mevcut değildir.
Mübarek gün ve gecelerde kaza namazları olanların öncelikle kaza namazlarını kılmaları uygun olur. Ayrıca Kur’ân okumak ve anlamak, dinî eserlerden istifade etmek, zikir ve salavatla meşgul olmak da unutulmamalıdır.
Muharrem ayı içerisinde oruç tutmak ise müstehaptır. Bu ayın başında, sonunda veya ortasında yani 13, 14, 15’inci günlerinde ya da 9, 10 veya 10 ve 11’inci günlerinde oruç tutulabilir.
Resûl-i Ekrem (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Ramazan orucu dışında en faziletli oruç, Allah’ın ayı Muharrem’de tutulan oruçtur. Farzlar dışında en faziletli namaz da gece namazıdır.” (Müslim, Sıyâm, 202-203 [1163]).
Muharrem ayının 10. gününe, âşûrâ günü denmektedir. Resûlullah (s.a.s.), “Âşûrâ günü orucunun önceki yılın (küçük) günahlarına keffâret olacağını umarım.” (Müslim, Sıyâm, 196-197 [1162]) buyurarak, ümmetine bu günde oruç tutmayı tavsiye etmişlerdir. Âşûrâ günü oruç tutmakla ilgili olarak İbn Abbâs (r.a.) şöyle anlatıyor: “Resûlullah (s.a.s.) Medine’ye gelince, Yahûdilerin âşûre günü oruç tuttuklarını gördü. Onlara, ‘Bu da ne (niçin oruç tutuyorsunuz)?’ diye sordu. ‘Bu, salih (hayırlı) bir gündür. Allah, o günde İsrailoğullarını düşmanlarından kurtardı. (Şükür olarak) Mûsâ o gün oruç tuttu.’ dediler. Resûlullah (s.a.s.) da, ‘Ben Mûsâ’ya sizden daha yakınım’ buyurup o gün oruç tuttu ve Müslümanlara da tutmalarını tavsiye etti.” (Buhârî, Savm, 69 [2004]; Müslim, Sıyâm, 127-128 [1130]).
Hz. Peygamber (s.a.s.) döneminde Yahudiler sadece Muharrem ayının 10. (âşûrâ) gününde oruç tuttuklarından, onlarınkine benzememesi için Peygamberimiz (s.a.s.) öncesine veya sonuna bir gün ilave edilerek oruç tutulmasını tavsiye etmiştir. Bazı rivâyetlerde ise bir öncesine ve bir sonrasına ilave ederek üç gün oruç tutulmasını tavsiye etmiştir (Bezzâr, el-Müsned, 11/399 [5238]; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, 4/475 [8406]). Bu nedenle âşûrâ günü oruç tutulurken önemli olan âşûrâ gününü yalnız tutmamaktır. Bir önceki veya sonraki günü ilaveyle iki gün oruç tutulabileceği gibi her ikisini de ilave ederek üç gün de tutulabilir.