Yazar Taha Kılınç’tan çarpıcı tanıklıklar: “Doğrudan doğruya yaşanan bir soykırım var”

Nisa Nur Çavuşoğlu
Nisa Nur Çavuşoğlu
21:5717/10/2025, Cuma
Yeni Şafak

Gazeteci-yazar Taha Kılınç, Doğu Türkistan’a yaptığı ziyaretin ardından kaleme aldığı “Kayıp Coğrafyanın İzinde: Doğu Türkistan Seyahatnamesi” adlı kitabında, bölgedeki Müslümanların yaşadığı baskı ve asimilasyon politikalarını tüm çıplaklığıyla anlatıyor. Gözlemlerini Yeni Şafak'a anlatan Kılınç, Çin tarafından tüm engellemelere rağmen Ketebe çıkarılan seyahatnamesinde karşılaştığı durumu “doğrudan doğruya yaşanan bir soykırım” olarak nitelendiriyor.

“Namaz kılmak için camilere sokulmadım,”
diyen Kılınç, Doğu Türkistan’daki ibadet özgürlüğünün neredeyse tamamen ortadan kalktığını vurguluyor. Bölgede Çin devleti tarafından Uygur halkına zorla uygulanan “aile olmak programı” kapsamında, Uygur Türklerinin evlerine Çinlilerin yerleştirildiğini ifade eden yazar, bu uygulamayı sistematik bir asimilasyon politikası olarak tanımlıyor. Çünkü evde yapılan en ufak ibadet dahi bu yerleştirilen 'ajanlar' tarafından Çin polisine ihbar ediliyor.

“Bu insanlara ne oldu?”

Kılınç, gözlemlediği değişimi şu sözlerle dile getiriyor:

“Müslümanların yüzde 80 çoğunlukta yaşadığı bir şehirde bir tane tesettürlü kadın yoksa, aklı başında mantıklı düşünen bir insan şu soruyu sormalı: Bu insanlara ne oldu?”

Yazar, bölgede kadınların örtünmesinin yasaklandığını ve dini sembollerin kamusal alandan tamamen silindiğini belirtiyor.

Cuma namazı öncesi yaşlı cemaate ‘bağlılık yemini’ ettirildi


Kılınç’ın kitabında anlattığı en çarpıcı sahnelerden biri ise, Hoten bölgesindeki İydigah Camii'ndeki cuma namazı öncesinde Uygur erkeklerine yaptırılan bağlılık yemini. O anı şöyle aktarıyor:

“İçeriye isimlerinin yanına tik atılarak giren ihtiyarları, çavuş gibi davranan genç bir görevli sıraya dizdi. Cami avlusunda bir Çin bayrağı, Şi Cinping’in fotoğrafı ve bir metin vardı. İkişerli sıra yapıp o metni yüksek sesle okuttular. Sonra ‘yan dön’ komutu geldi. Adamcağızlar bastonlu, yaşlı, titreyen insanlar… Gözlerimiz doldu o manzarayı izlerken. Onları camiye aldılar. Sorsan, cuma namazı kılınıyor.”

Kılınç, bu sahnenin fotoğraflarını da kitabında paylaşıyor. Yazar, o karelerin “bir halkın inancını, kimliğini ve direncini bastırma çabasını” en çıplak haliyle yansıttığını söylüyor.


“Kayıp coğrafyanın izinde”

Taha Kılınç, Kayıp Coğrafyanın İzinde: Doğu Türkistan Seyahatnamesi kitabında yalnızca tanıklıklarını değil; unutulmaya yüz tutan bir coğrafyanın hafızasını da yeniden canlandırmayı hedefliyor. Kılınç’a göre, Doğu Türkistan artık sadece haritalarda değil, vicdanlarda da “kayıp bir ülke”.

#Taha Kılınç
#Doğu Türkistan
#Gazeteci