
Avrupa'da ve Türkiye Kupası'nda havlu atan Fenerbahçe, Kadıköy'de Beşiktaş'a kaybetti ve ligde şampiyonluk yarışında da ümitlerini kaybetti. Yeni Şafak Spor muhabiri Ömer Çelikbaşlı, sarı lacivertli takımın gündemini değerlendirdi.
Fenerbahçe'de hem yönetim hem de teknik direktör Mourinho eleştirilerin hedef noktasında yer alıyor. Yeni Şafak Spor muhabiri Ömer Çelikbaşlı, sarı lacivertli takımın gündemini değerlendirdi. Çelikbaşlı'nın ifadeleri şu şekilde:
"Mourinho önce oyuncularını sattı sonra da yönetimi. Tabii, yönetim içerisinde restleşmeler olursa, Mourinho kalsıncılar bir yerde, yerliciler bir yerde… Bakmayın Mourinho’nun 'Saygı duyuyorum' dediğine. Bunlar hep hikaye. Restleşmeleri oyuncular bilmiyor mu, hoca bilmiyor mu? O da zaten ona göre konuşuyor. 'Oyuncularım, istedikleri şeyi başarmanın imkansız olduğunu biliyorlar' dedi. Yani şampiyonluğa inanmamış bir kadro var.
'Sezon boyunca onlarca penaltımız verilmedi' dedi. Yani ‘yönetim saha dışını yapamıyor, sorun ben de değil’ dedi. Eee hocam, geldiğinden beri sen ne yaptın? İsmail Kartal'ın oyununu yerle yeksan ettin. En azından sete yerleşen ve geri koşmak zorunda kalmayan bir takım vardı. Elindeki kadroya bakmadan geçiş oynayacağım bana Maxim’i alın dedin. Aldılar. İlk yarıda tek yaptığın topu ona atın o gitsin. Sezonun ikinci yarısı geldi. Atın Talisca’ya o vursun.
Nesyri dedin alındı, Carlos dedin alındı, Amrabat alındı, Skriniar alındı. Talisca alındı. Sonuç ne; geçmişine takılı kalmış bir adam; milyonlarca euroyu cebine indirdi.
Kahin olmaya gerek yok. Ayrıldıktan sonra da diyecek ki; ‘Türkiye’de saha dışını yenemedik yoksa benim Şampiyonlar Ligi kupam var.’
Peki, tek suçlu Mourinho mu? Cocu, Yanal, Erol Bulut, Emre Belözoğlu, Pereira, Jesus, İsmail Kartal… Sonuçlar kötü mü? Değiştir hocayı. Yine mi olmadı? Transfer şampiyonu. Olmadı mı? Saha dışı nedenler. Olmadı mı? Ben her şeyi yaptım daha ne yapayım. Yaptınız yaptınız da tek bir şeyi yapmadınız. Taraftarın stadyumdaki çağrıları için trol deyip, Norveç’ten geliyor dediniz. Yapılacak şey bariz ortada…"