Anayasa Mahkemesi, 4/6/2024 Tarihli Resmî Gazete’de Yayımlanan 7/12/2023 tarihli ve 2018/117 Esas, 2023/212 Karar sayılı kararı ile 703 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle getirilen hükümlerin önemli bir kısmını iptal etmişti.
Meclise sunulan torba kanun teklifleri ile iptal hükümleri doğrultusunda kamu personeline ilişkin yeniden düzenleme yapılmaktadır. Bu yazımızda getirilen düzenlemeleri açıklamaya çalışacağız.
657 sayılı Kanunun ek 40 ıncı maddesinde yer alan yaş sınırı 703 sayılı KHK ile genişletilmişti. AYM tarafından iptal edilen düzenleme sonrasında teklifte yer alan düzenleme ile kanunlarla veya CBK’lar ile kurulan kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları tarafından mesleğe özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle yapılacak alımlarda da otuz beş yaş üst sınırının aranması öngörülmektedir.
Okuyucularımız 35 yaş sınırının kaldırılması yada yükseltilmesi konusunun gündeme getirilmesini talep etmektedirler. Bu konuyu daha önce detaylı bir şekilde izah etmiştim. Kariyer mesleklerde belirli bir yaş sınırı getirilmesi gerekmektedir. Hatta daha önceki düzenlemelerde birçok kariyer meslek için 30 yaş sınırı vardı. Mesleğin gereği olarak belirli bir yaş sınırı getirilmesi kaçınılmazdır. Ayrıca normal şartlar altında sözlü sınavlarda belirli bir yaşın üzerinde olanlara uyum sorunu yaşanacağı gerekçesiyle sıcak bakılmamaktadır. Örneğin 35 yaşındaki bir müfettiş yardımcısı adayının göreve başlaması halinde refakatine verilecek müfettişin yaşının çok küçük olması uygulamada sorun çıkarabilmektedir. Bu nedenle 35 yaşına dahi uygulamada sıcak bakılmazken yaş sınırının arttırılmasının pratikte pek bir faydası olmayacaktır.
Düzenlemeyle vergi incelemesine yetkili olanların görevlerini ifa ederken tarafsız olmalarını sağlamak amacıyla görevlerinden ayrıldıktan sonra üç yıl süreyle, görevden ayrılış tarihi itibarıyla son üç yıl içinde nezdinde inceleme yaptıkları mükellefler veya bu mükelleflerin veya ortaklarının idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu kurumlarda herhangi bir görev veya iş alamayacakları ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu kapsamında sözleşme yapamayacakları hususları hüküm altına alınmaktadır.
Bu düzenleme ne kadar başarılı olur bilinmez ama bu konuda uygulamada ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Ümit ederiz ki düzenleme hedefine ulaşır.
Getirilen düzenleme ile Türkiye Radyo -Televizyon Kurumu Genel Müdürünün mali ve sosyal haklarının belirlenmesi amaçlanmaktadır.
Genel Müdüre en yüksek devlet memurunun almakta olduğu aylık ve sözleşme ücreti (ikramiye dahil) ödenek ve aylık ödemelerinde ek gösterge, kıdem ve taban aylıkları ile sosyal yardım, zam ve tazminatlar esas alınacaktır.
Yapılan düzenleme ile TRT Genel Müdürü Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterinin alacağı mali ve sosyal hakları alacaktır.
Getirilen düzenleme ile Kamu İhale Kurulu üyelerinin görevlerini adil ve tarafsız bir şekilde yerine getirebilmeleri için, geçmişte veya halen herhangi bir siyasi parti ile aday gösterilme dâhil üyelik ve görev alma ilişkilerinin bulunmamasına yönelik düzenleme yapılmaktadır.
Düzenlemede; “Üyelerin geçmişte ve halen bir siyasi parti ile aday gösterilme dâhil üyelik ve görev alma ilişkilerinin bulunmaması gerekir.” ifadesine yer verilerek geçmişteki üyeliğinde tarafsızlığa zarar vereceği öngörülüyor.
Bu düzenleme AYM tarafından iptal edilen düzenlemenin aynısıdır. Düzenleme ile TRT’de kadro karşılığı sözleşmeli personel çalıştırılabilecektir.
Bu personele ilişkin sınav, işe alınma, atanma ve görevde yükselme gibi hususlar Yönetim Kurulu tarafından düzenlenecek. Bu personelin unvanları, sayısı, kadro iptal ve ihdasları, ücretleri, kadrolara uygulanacak ek göstergeler, makam ve görev tazminatı, özel hizmet tazminatı, fazla çalışma ücreti gibi personele sağlanacak her türlü mali ve sosyal haklara ilişkin usul ve esaslar, Yönetim Kurulunun teklifi üzerine Cumhurbaşkanınca belirlenecektir.
Müsteşarlıkların kaldırılması sonrasında bazen geçmişe özlem bazen de uygulamada yaşanan sıkıntılar Müsteşarlıkların geri getirilmesi yönündeki tartışmaları yoğunlaştırdı. Bir de Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığının Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine dönüştürülmesi ümitleri iyice yeşertti. Bu çerçevede Torba Kanun Teklifinde Adalet Bakanlığı Müsteşarlığına ilişkin düzenlemeler acaba diğer müsteşarlıklar için de olabilir mi sorularını güçlü bir şekilde gündeme getirdi.
Anayasanın 159 uncu maddesinde yer alan Hâkimler ve Savcılar Kurulunun Başkanının Adalet Bakanı, Adalet Bakanlığı Müsteşarının da Kurulun tabiî üyesi olması nedeniyle Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı Torba Kanun Teklifi ile yeniden getiriliyor. Denilebilir ki Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı Anayasada yer alan zorunlu düzenleme gereğince getirilmek zorunda olduğu için getiriliyor.
Öyle de olsa bir bakanlıkta getirilen müsteşarlık başka bakanlıklar için de gündeme gelecektir. Bu konuda teyide muhtaç olsa da çalışmalar olduğu belirtiliyor. Ancak Adalet Bakanlığı Müsteşarlığının kamu yönetiminde değişimin köşe taşı olacağını ifade edebiliriz.
Diğer bakanlıklara ait müsteşarlıkların kurulması kanun değişikliğinden ziyade Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yapılabilmektedir.
Getirilen düzenlemenin geçici maddesinde yer alan; “Bu Kanunda Adalet Bakanlığı Müsteşarına verilen görevler anılan kadro ihdas edilip atama yapılıncaya kadar Adalet Bakanının belirlediği bakan yardımcısı tarafından yerine getirilir.” düzenlemesinin yeniden gözden geçirilmesinde fayda görüyoruz. Bu geçici madde yerine kanun çıkmadan dahi Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Müsteşarlık kurulabilir ve arkasından da atama yapılabilir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.