Okuyucu sorunlarını gündeme getirmeye devam ediyoruz

Okuyucularımızdan gelen sorunları gündeme getirmeye devam ediyorum. Bugünkü yazımda okuyucularımızdan gelen elektronik postalarda yer alan personel sorunlarını ve çözüm önerilerimizi açıklamaya çalışacağım.

Bir il müdürü okuyucumuz; “İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürleri 375 sayılı KHK ile 2011 yılından bugüne kadar haksızlık yapılarak diğer il Müdürleri 2 Sayılı cetvele alınırken, İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürleri 1 sayılı cetvelden maaşlarını almakta olup halen sorunumuz devam etmektedir. 2011 yılında bugüne kadar çalmadığımız kapı, gitmediğimiz makam kalmadı. Ümitsiz bir şekilde son çare olarak sizlere gönderiyorum ağabeyim, daha önce de bu şekilde gönderdik cevap alamadık, inşallah bu kez cevap alırız.

Atama işlemlerini ve denetimlerini yaptığımız maiyetimizdeki İlçe Nüfus Müdürleri ile 1 nolu cetvelden maaşlarımızı almaktayız. Aynı şekilde şube müdürleri ve İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürleri de 1 nolu cetvelden maaşlarını almaktadırlar.

Emsal Müdürlere bakıldığında 2011 yılından bugüne kadar İl Göç, İl Ticaret, İl Sanayi ve Teknoloji, İş Kur, SGK vb. İl Müdürleri 2 Nolu cetvelden maaşlarını almaktadırlar. İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürleri 2 nolu cetvele alınarak diğer İl müdürleri seviyesine getirilerek aradaki 20 bin TL üzerinde fark giderilecektir, bu mağduriyetin ve haksızlığın giderilmesi konusunu ele alınmasını Allah rızası için takdirlerinize arz ederiz.”

Okuyucumuzun belirtmiş olduğu gibi belirtilen il müdürleri 2 nolu cetvelin 9 uncu sırasında yer almaktadır. Daha öncede belirtmiş olduğumuz üzere kamu personel sorunlarının bir bütün olarak ele alınarak sistemsel bir çözüm üretilmesi gerekmektedir. Buna benzer çok sayıda sorun olduğunu ifade etmek isteriz.

Bu konuda en güzel örneklerden birisi de Büyükşehir Belediyeleridir. Buralarda görev yapan genel sekreterler, genel idare hizmeti sınıfına dahil bakanlık genel müdürlerine, genel sekreter yardımcısı kadrosuna atananlar bakanlık müstakil daire başkanlarına, 1. hukuk müşaviri ve daire başkanlığı kadrosuna atananlar ise bakanlık daire başkanlarına ödenen ek gösterge, makam, görev ve temsil tazminatları ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 152 nci maddesi uyarınca ödenen zam ve tazminatlardan aynen yararlanmaktadırlar.

Bazen genel sekreter yardımcısına bağlı olarak görev yapan bir genel müdürün ek göstergesi ondan daha fazla olabilmektedir. İşte bu tür sorunların masaya yatırılarak bir bütün olarak sistemsel bir şekilde çözüme kavuşturulması gerekmektedir.

İzmir Büyükşehir Belediyesi›ne bağlı İzelman, İzenerji ve Egeşehir şirketlerine bağlı DİSK üyesi yaklaşık 23 bin işçisi greve çıkmış ve grev yedi gün sonra sona ermişti. Grev süresince biz birçok konudan haberdar olduk. Öyle ki grev uzadıkça sinirler gerilmeye başlamış ve herkes günah keçisi aramaya başlamıştı. Sonucunda ise heybede olanlar birer birer ortaya dökülmeye başlamıştı.

İlk olarak İzmir Belediyesinde grev kararı alan ve belediye başkanının çöpleri toplamasına tepki gösteren DİSK’li Ercan Gül’ün 58 akrabasının belediye şirketinde işe girdiği ortaya çıkmıştı. Sonrasında sendikacının akrabaların da ilkokul ve açık öğretim lise mezunu olduğunu öğrenmiş olduk. Buna en azından biz şaşırmadık. Bizim açımızdan şaşırtıcı bir durum yoktu.

Yine Belediye Başkanı Cemil Tugay tarafından önceki Başkan tarafından başka bir sendikayla imzalanan toplu sözleşmede ölçüsüz artışlar yapıldığını da öğrenmiş olduk. Demek ki belediye imkanlarının müsait olup olmadığının çok da önemi yokmuş. Nasıl olsa belediyeler başkanların babalarının çiftliği ve istediklerini yapıyorlarmış. 

İşin güzel tarafı ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı dirençli çıkarak işçilerin istediği rakamın verilmesi halinde nasıl bir borç batağına girileceğini görerek yok demesini bildi. Eline eldivenleri takarak çöp toplaması ile bana diz çöktüremezsiniz yaklaşımı takdire şayandı.

Daha önceki yazılarımda belediye iştiraklerine çeki düzen verilmediği için buraların başkanların adeta sınavsız işe alım merkezi haline geldiğini belirtmiştim. Bu durumu İzmir Büyükşehir Belediyesinde 58 yakınını işe aldıran sendikacı vasıtasıyla da teyit etmiş olduk.

Nitekim benzer bir olaya Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun bir kararını da köşemize taşımıştık. Kararda İstanbul Büyükşehir Belediyesinde işten çıkarmalar sonrasında aday havuzundan ilansız ve sınavsız personel alınmasında uygulanan formülü de görmüştük. Kararda şu ifadelere yer verilmişti: “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Hukuk Müşavirliğinin 25/9/2019 tarihli ve … sayılı yazısıyla verilen cevaplara göre; - 23/6/2019-18/9/2019 tarihleri arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı iştirak şirketlerinde iş akdi işveren tarafından feshedilen personel sayısının 1.466 olduğu,

- İş akdi feshedilen işçilere ödenen kıdem tazminatı tutarının 7.050.536 TL (brüt), ihbar tazminat tutarının ise 9.087.482 TL (brüt) olduğu,

- İşe alımda ilan usulüne göre personel seçiminin yapıldığı,

- “https://kariyer.ibb.istanbul/” havuzunda yer alan aday özgeçmişleri arasından seçim yapıldığı,

- Söz konusu işçi alımlarının mülakatlarının 2019 yılının Şubat, Mart, Haziran ve Kasım aylarında gerçekleştiği,

- 23/6/2019 tarihinden sonra işten çıkarmaların yaşandığı iştiraklerde 24/10/2019 tarihi itibariyle 721 yeni işçi alındığı,

- 23/6/2019 tarihinden önce işe alım süreçlerinin ortalama 71 günde tamamlanmasına rağmen belirtilen tarihten sonra işe alınan işçilerin ortalama işe başlatılma sürecinin daha kısa olduğu,

- 2019 yılının Haziran ayında 83 kişi, Temmuz ayında 76 kişi, Ağustos ayında 125 kişi, Eylül ayında 170 kişi, Ekim ayında ise 267 kişinin işe alındığı,..” belirtilmiştir.

Karardan da anlaşılacağı üzere bizzat belediyenin vermiş olduğu bilgiye göre, “https://kariyer.ibb.istanbul/” havuzunda yer alan aday özgeçmişleri arasından seçim yapıldığını ve personel alımında ilan ve sınav yapılmadığını görüyoruz. Daha açık ifade ile birilerine ya da teşkilatlar vasıtasıyla aday havuzuna müracaat yaptırılıyor ve buradaki özgeçmişler arasından yapılan sözde sınavlarla personel alınıyor. Maalesef bu ibretlik durum hala belediyelerde aynen devam ediyor ve ilgililerde çözüm üretme yerine sadece seyrediyor. Nitekim CHP’nin kalesi durumundaki İzmir Büyükşehir Belediyesi iştirakindeki 58 akrabasını işe aldıran sendikacı bunun en güzel örneğidir.

Yıllardır yazılarımızda belediye iştiraklerinin sınavsız personel alımı için nasıl kullanıldığını yazıp duruyoruz. Bu durum Sayıştay raporlarına da yansımasına rağmen bu konuda bir arpa boyu yol katedilemedi. Adeta kamu kaynaklarıyla ahbap çavuş ağırlaması yapılıyor ve bu durum da her geçen gün katlanarak devam ediyor.

Böyle olunca da her başkan değişikliğinde adeta personel kıyımı yaşanıyor. Atananlar yasal yollara başvursalar da tazminatları ödenip göreve tekrar başlamaları engelleniyor. Oluşan zarar ise Şirketlerin gider hanesine yazılıyor. Sabırla bu konulara yetkililerin çözüm üretilmesini bekliyoruz. Bakalım işi kim sahiplenecek?

İslam Aleminin Kurban Bayramı’nı tebrik ediyorum. Akan kanın ve gözyaşının dinmesini temenni ediyorum.