Elbette bu gelişmeler yukarıda anlattığımız girdabın ölçeğinde bir gösterge değil. Şimdilik… Ama bu gelişmeler, Rusya-Azerbaycan krizinin aslında daha büyük bir krizi pazarlarken kamuoyu psikolojisini yönetme girişimi de olabilir. Belki de amaçlanan budur.
Gözaltıların İsrail-İran savaşının hemen sonrasında başlaması dikkat çekici. Elbette başka sebepleri vardır ama böyle de bir fotoğraf ortaya çıkmaktadır. Tam da Türkiye-Azerbaycan-Ermenistan arasında Zengezur Koridoru ile ilgili son anlaşmalar yapılırken bunların olması da ayrıca düşündürücüdür.
Rusya-Azerbaycan-İran hattında bütün senaryolar İran üzerinde yoğunlaşıyor. İsrail’in bu ülkeyi parçalamaya dönük ilk adımı atması, on iki günlük savaşta ağır bir cevap alması, ateşkesin sağlanması işi noktalamadı. Tekrar başlayacak, devam edecek, ettirilecek.
İran’daki Türkler, Kürtler, Araplar ve Belucilerin ayrılması esasına dayanan uzun soluklu hesap, ilk bakışta bazı ülkelerin işine yarıyor gibi görünebilir.
Ama gerçekleşirse başka ülkelerin de parçalanmasının kapılarını açacaktır. Mesela Pakistan çok ciddi bir Belucistan kriziyle boğuşacak, mesela Türkiye’de Kürt meselesi yeni bir boyut alacak, mesela Rusya, Kuzey Kafkasya’da büyük bir patlama ile yüzleşecektir.
Ama eğer kriz Kuzey Kafkasya yerine, Rusya tarafından Güney Kafkasya’ya taşınırsa, Türkiye hiç beklemediği bir oldubitti ile yüz yüze kalabilir, Rusya ile ağır bir çatışmaya sürüklenebilir.
Bütün bunlarda yara almayacak, zarar görmeyecek olanlar sadece İsrail’dir, ABD’dir, Avrupa’dır.
Tarih ne gösterir bilemeyiz ama şu an Kafkasya-İran hattında cephe açmak başkalarının ajandası için bütün bölgeyi ateşe atmak olabilir.
Rusya ve Türkiye’yi çok zayıflatacak, İran’ı paramparça edecek bu senaryo hiçbir şekilde bize ait değildir.
İkinci girdap Hindistan-Pakistan-İran hattında ortaya çıktı. Keşmir’de terör saldırısı bahanesiyle Hindistan’ın Pakistan’a saldırması, Pakistan’ın beklenmedik ölçekte sert karşılığı, Hindistan savaş uçaklarının düşürülmesi, Yeni Delhi yönetiminin ciddi imaj kaybı sonrası bir ateşkes sağlandı.
Ama bu da İsrail-İran savaşı gibi “şimdilik” durduruldu. Bitmedi, bitmeyecek. Hindistan’ı bu saldırıya provoke eden İsrail’di. İsrail yine Hindistan’ı saldırıya “ikna” edecek. Dikkat edelim, İsrail’in İran’a saldırısı, Hindistan’ın Pakistan’a saldırısı başarısız olduktan sonra gerçekleşti.
Hindistan-Pakistan savaşı da İran merkezlidir. İran parçalanırsa Pakistan hem İran üzerinden hem Hindistan’dan kuşatılacak, küçültülecektir. Belucistan meselesi o zaman da Pakistan’ı yoracak.
Güney Asya’daki son ayrışmalar BRICS üzerinden de kendini gösterdi. Hindistan BRICS ortak para projesine katılmayacağını açıkladı. Çin, Rusya, İran, Pakistan özel oturumuna Hindistan alınmadı.
Hindistan’dan İran’a ve Türkiye sınırına kadar uzanan kuşakta böyle bir senaryo, ki artık senaryo değil gerçek, nasıl bir güç kırılmasına yol açar? İsrail Pakistan sınırına, Hindistan Türkiye sınırına nasıl ulaşabilir? Buna nasıl izin verilebilir?
Üzerinde tek tek, madde madde, adım adım, ülke ülke düşünülmesi gerekiyor. En küçük detayın en büyük senaryolara kapı aralayacağı bir döneme ve belirsizliğe girdik.
İsrail bir gece kalkıp bir ülkenin başkentine saldırıyor. Ve bu normal görülebiliyor. Yarın aynı şey başka başkentler için de söz konusu olacaktır ve normal görülecektir. Ölümcül tehdit aslında budur.
Ortadoğu’da, İsrail merkezli travmalarla boğuşan geniş coğrafya, bu iki yeni girdapla baş edecek güce sahip mi? Sessiz zamanlarda olanlara dikkat edemezsek, fırtınalar koptuğunda yapacak hiçbir şeyimiz kalmaz.
O zaman başkaları tarafından kurgulanan oyuna teslim olma dışında hiçbir seçeneğimiz olmayacaktır.
Öyleyse Rusya-Azerbaycan-İran hattına ve Hindistan-Pakistan-İran hattına dönmemiz gerekiyor. Gazze ve İsrail saldırganlığı ile boğuşurken bu iki yeni cephe hattı zihinlerimizi olağanüstü ölçekte dağıtabilir. Hareketsiz kalıp akıntıya teslim olabiliriz.
Türkiye’nin bütün bu kurguların her biri için oyun planını vakit geçirmeksizin yapması gerekiyor. 21. yüzyılda “kaybeden devletler hazırlıksız yakalanan devletler” olacaktır.
19. yüzyıldan beri kaybeder Türkiye, ilk kez kazanan güç haline gelmiştir ve bu, ne pahasına olursa olsun devam etmelidir. “Erken başlamış savaşlar” bu yeni tarihin sonunu getirebilir.
Azerbaycan-Rusya krizi dondurulmalı. Azerbaycan-İran güvensizliği ortadan kaldırılmalı. Rusya’nın Azerbaycan’a yönelik hayallerini görmezden gelmiyoruz ama yine de şu an Azerbaycan’ın bütün enerjisini kendini güçlendirmeye adamasının, bu enerjiyi tüketecek girişimlerden uzak durmaya çalışmasının aciliyeti ortada.
Pakistan asla yalnızlığa mahkum edilmemeli. Hindistan’a, İsrail’e karşı Pakistan’ın olağanüstü ölçekte güçlendirilmesi gerekiyor. Pakistan-Afganistan arasındaki gerilimlerin ortadan kaldırılması gerekiyor. Çünkü Pakistan Güney Asya’nın belkemiğidir.
Çünkü Afganistan’la birlikte, Orta Asya’nın kapısıdır. Birileri şu an Orta Asya’nın iki kapısı olan Kafkasya (Batı Kapısı) ve Pakistan/Afganistan (Güney Kapısı) kapılarını zorluyor. Bu iki kapıyı da savaşlarla kapatmaya çalışıyor.
Türkiye’den Hindistan sınırına kadar, içimizi rahatlatacak bir güvenlik hattı oluşturulmalı. Bu öyle bir hal ki; ülkeler kişisel öfke ve endişelerini bir kenara bırakmalı. Hiçbir ülkenin tek başına direnemeyeceği bir atmosfere girdik.
Artık tek tek ülke yok. Artık “Birlikte Coğrafya” var. Başka da hiçbir seçenek yok. Ülkeler bu bilinçle hareket edebilirlerse sadece savaşları, yıkımları ve parçalanmaları önlemekle kalmaz. Yeryüzünün ana ekseni olan bu coğrafyada bir Süper Kuşak inşa edebilir. Bu da dünyanın haritasını ve ağırlık merkezini değiştirecek bir gücün ortaya çıkması demektir.
Savunmada kalırsak çökeriz. Çünkü bu yüzyılda savunmada kalan bütün ülkeler kendini tüketecektir.
Güce yatırım yapıp, ince ince detaylandırılmış müdahalelerle rüzgarı arkamıza alırsak Süper Kuşak oluruz.
Olmak zorundayız ve olacağız. Çünkü bu fırsat beş yüz yıl sonra geldi.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.