Sensin geri kalmış da biz edebimizden susuyoruz

04:0012/07/2025, Saturday
G: 12/07/2025, Saturday
İsmail Kılıçarslan

AKPartili liberaller derin bir nefes alabilir. Bu yazıdan sonra bir yazım daha kaldı. Ardından bu bahsi kapatacağım. Bakalım Cemil Meriç ne diyor: “Kıtaları ipek bir kumaş gibi keser biçerdik. Kelleler damlardı kılıcımızdan. Bir biz vardık cihanda, bir de küffar… Zafer sabahlarını kovalayan bozgun akşamları… İhtiyar dev, mazideki ihtişamından utanır oldu. Sonra utanç, unutkanlığa bıraktı yerini ‘Ben Avrupalıyım…’ demeye başladı; ‘Asya bir cüzzamlılar diyarıdır.’ Avrupalı dostları, acıyarak baktılar

AKPartili liberaller derin bir nefes alabilir. Bu yazıdan sonra bir yazım daha kaldı. Ardından bu bahsi kapatacağım.

Bakalım Cemil Meriç ne diyor: “Kıtaları ipek bir kumaş gibi keser biçerdik. Kelleler damlardı kılıcımızdan. Bir biz vardık cihanda, bir de küffar… Zafer sabahlarını kovalayan bozgun akşamları… İhtiyar dev, mazideki ihtişamından utanır oldu. Sonra utanç, unutkanlığa bıraktı yerini ‘Ben Avrupalıyım…’ demeye başladı; ‘Asya bir cüzzamlılar diyarıdır.’ Avrupalı dostları, acıyarak baktılar ihtiyara ve kulağına ‘hayır delikanlı’ diye fısıldadılar; ‘sen bir az gelişmişsin.’

Ve Hristiyan Batı’nın göğsümüze iliştirdiği bu idam yaftasını, bir nişân-ı zîşân gibi gururla benimsedi aydınlarımız.”

Gelişmişlik, gelişmekte olmak, az gelişmişlik, geri kalmışlık… Bu konseptin tamamı sanayi devriminden sonra Batı’nın kendi değerlerini mutlaklaştırmak ve dünyaya dayatmak için uydurduğu bir manzumeler bütünü. Her zaman söylüyorum. Kahve üretimi değil, kişi başına düşen kahve tüketimi gelişmişlik endeksinde yer buluyor kendine. Tuvaletten sonra ellerini sabunla yıkamak değil tuvalet kâğıdı kullanımı gelişmişlik kabul ediliyor. “GSMH’ye göre insani yardım yapmak” gelişmişlik ölçütü sayılsa Türkiye uzak ara dünyanın en gelişmiş ülkesi kabul edilecek mesela.

AK Partili liberaller, Osmanlı aydınının düştüğü hatayı benimsemeye çok müsait insanlar. Bu geri kalmışlık, az gelişmişlik masalını satın alıp Türkiye’nin tek çıkar yolunun “Avrupa tipi bir gelişmişlik yakalamak” olduğuna hükmediyorlar.

Açık yazacağım. AK Partili liberallerin çözüm olarak önümüze koyduğu “Avrupa tipi gelişmişlik” yalanı, aslında gelişmekle değil, bu beylerin hayatı okudukları yerle ilgili. Kendilerinde vehmettikleri “üstünlük hissi” tıpkı Kamalistlerin Kamalist olmakla edindiklerini zannettikleri üstünlük hissine benziyor.

Yani şu: Gelişmişlik-gelişmemişlik yaklaşımında gelişmişlikten yana oy kullanmanın doğru olduğunu, bu doğrunun kendilerini üstün kıldığını var sayıyorlar. Oysa asıl üstünlük kurabileceğimiz yer, bu yalana şiddetle karşı çıkıp dünya düzenine “sensin gelişmemiş” diyebilme cesaretiyle olur.

Şurası önemli: AK Partili liberallerin AK Partili seçmenle didişerek, o seçmeni çantada keklik sayarak, “bir şeyden anlamaz” kabul ederek ele geçirdikleri alan, doğaldır ki, bu heriflerin sahip olup iktidarlarını sürdürebilecekleri tek alan. Seçmene uyumlanamıyorlar çünkü AK Partili seçmenin neye benzediğini çoktan unutmuş durumdalar. O seçmeni diledikleri gibi evirip çevirebilerek

yollarına devam etmek arzusundalar.

Oysa görünen köy kılavuz istemiyor. Benim ısrarla “esas kitle” dediğim AK Parti seçmeni, taleplerinin duyulmadığını, duyarlılıklarının hesaba katılmadığını ve son zamanlarda da “temsil edilmediğini” düşünüyor. Basitçe söylemek gerekirse “esas kitle”, temsil edilmek istiyor.

AK Partili liberaller, ellerindeki eski Avrupa üretimi cetvellerle ve çok güvendikleri yetersiz zekalarıyla gemilerini yürütebileceklerini zannediyorlar. Yineleyeyim: Son yerel seçimde bu işin yürümediğini gördük. Seçmen, “beni temsil etmiyor” dediği her adayı kustu.

Daha da açık yazayım. Müslümanlığı, Türkiye’yi, Türkiye’nin bağımsız yürüyüşünü önemseyen ve merkezileştiren esas kitlenin AK Parti ile kurduğu tek ve vazgeçilmez bağ Recep Tayyip Erdoğan’dır. O esas kitle, Erdoğan dışında kendisini temsil eden hiç kimseyi göremiyor olmanın hüznünü yaşayıp gerginliğini biriktiriyor.

Bakınız, sadece Ayasofya’yı açtı diye hayatının geri kalanında Recep Tayyip Erdoğan ile yol yürüyecek milyonlarca insanın oluşturduğu gücü doğru yönetmezseniz işler, içinden çıkılmaz bir hal alacak. Bunu gördüğünüzü biliyoruz. Bunu önemsemediğinizi ve bizleri “geri kalmış Türkiye’nin insanları” olarak değerlendirdiğinizi de biliyoruz. Tayyip Erdoğan’a asla ihanet etmeyeceğimiz gerçeğinin ardına saklanıp geminizi yürütme derdindesiniz. Ama unutmayın ki Tayyip Erdoğan’a ihanet etmeyeceğimiz gerçeği sizinle mücadele vermeyeceğimiz anlamına gelmez.

Bitireyim: Sayın AK Partili liberal. Az gelişmiş arıyorsan halka değil, aynaya bakacaksın. Aynaya da “Ayna ayna söyle bana, var mı benden daha zekisi şu dünyada?” diye değil, kendinle yüzleşmek için bakacaksın. Ve Tayyip Erdoğan’ın yaptığını yapmaya gayret edeceksin. Halkı değiştirmeye çalışmak yerine halkla hemhal olmaya bakacaksın. Sen adam gibi hemhal olursan halk zaten değişir.

Anladın mı?

#Siyaset
#Politika
#İsmail Kılıçarslan