Terörsüz Türkiye’nin ekonomik boyutu

04:0015/05/2025, Perşembe
G: 15/05/2025, Perşembe
Levent Yılmaz

Hafta başı itibariyle Türkiye yeni bir sürece girdi. PKK’nın kendisini feshetmesinin sağlanması ile beraber terörsüz Türkiye yolunda çok ciddi bir aşama da geçilmiş oldu. Elbette bu bir süreç yönetimi gerektiren uzun ve meşakkatli bir iş. Henüz her şey tamamen bitmiş değil. Son derece titiz ve dikkatli yönetilmesi gereken bir dönemdeyiz. Ancak gelinen noktanın son derece kıymetli olduğunu da unutmamak gerekiyor. Türkiye terörle mücadelede çok ciddi bedeller ödemiş bir ülke. Konunun ekonomik boyutuna

Hafta başı itibariyle Türkiye yeni bir sürece girdi. PKK’nın kendisini feshetmesinin sağlanması ile beraber terörsüz Türkiye yolunda çok ciddi bir aşama da geçilmiş oldu. Elbette bu bir süreç yönetimi gerektiren uzun ve meşakkatli bir iş. Henüz her şey tamamen bitmiş değil. Son derece titiz ve dikkatli yönetilmesi gereken bir dönemdeyiz. Ancak gelinen noktanın son derece kıymetli olduğunu da unutmamak gerekiyor.


Türkiye terörle mücadelede çok ciddi bedeller ödemiş bir ülke. Konunun ekonomik boyutuna değineceğim ancak başlarken hemen terörle mücadelede hayatını feda etmiş aziz şehitlerimiz ve kahramanca mücadele etmiş gazilerimizi minnetle hatırlatmak istiyorum. Bu süreçte şehit olan asker, polis, öğretmen, sağlıkçı ve siviller de dahil olmak üzere kayıplarımız var. Bu kayıpları ekonomik herhangi bir değer ile ölçmek gibi bir hadsizlik elbette olamaz. Dahası onların kanının bir damlasına karşılık gelecek herhangi bir para miktarı da yok. Bu bakımdan terörün Türkiye’ye maliyeti konusundaki hesaplamalarda bu kısmı hariç tutuyoruz.


Gelelim işin PKK terörünün ekonomik boyutuna. 1984 Eruh saldırısı ile başlayan süreçten bu yana Türkiye’nin terörle mücadelede harcadığı rakamın 400 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Ancak bu rakam doğrudan yapılan harcamalardan oluştuğu için bu hesapta dolaylı maliyetler yok. Dolaylı maliyetleri işin işine katarsak da oluşan maliyetin 1 trilyon dolar civarında olduğunu görüyoruz. Bu da neredeyse bir Türkiye daha inşa edecek kadar kaynağı terörle mücadeleye harcadığımız anlamına geliyor.


Peki bu 400 milyar doları terörle mücadele yerine acaba ar-ge, üretim, eğitim ve yüksek teknoloji gibi alanlara harcasaydık ne olurdu? Sanırım bir Türkiye daha inşa edilir ve bugün yaşadığımız orta gelir tuzağından çoktan çıkmış olurduk. Katma değer üreten yüksek teknoloji alanında söz sahibi olan sanayileşmede verimlilik problemini çözmüş bir ülke olabilirdik. Dahası bugün dahi gündemde olan “yapısal reform” gerektiren sorunlarımız çoktan çözülmüş olurdu. Özetle Türkiye’nin bugün yaşadığı pek çok sorun hayatımızda olmazdı.


Terörün Türkiye’ye verdiği bir başka zarar da bölgelerarası gelişmişlik farklılıklarına neden olması. Türkiye’nin doğusu ile batısı arasındaki kalkınma farkının nedenlerinden birisi de yaşanan güvenlik sorunları nedeni ile yatırımların ağırlıklı olarak batı bölgelerinde yoğunlaşması. Dahası doğuda yapılması muhtemel yatırımların yapılmaması da bölgenin potansiyelinin realize edilememesi sonucunu doğurduğu için zaman içerisinde iç göçü de tetikledi. Bu durum nüfus yoğunluğunun batıya kayması anlamına geliyor. Yani terör demografik dengesizliklere de neden oluyor.


Örnekleri detaylandırmak mümkün. Ancak burada kısaca belirttiğim unsurlar bile terörün Türkiye’ye verdiği zararı tahmin etmek açısından yeterlidir diye düşünüyorum. Bu bakımdan her ne kadar her şey tamamlanmış olmasa da gelinen noktada PKK'nın silah bırakmak zorunda kalması ve kendisini feshetmesi çok önemli bir aşama anlamına geliyor. Ümit ediyorum ki provokasyonlara son derece müsait olan bu dönemi kazasız belasız atlatır ve esas gündemimiz olan kalkınma, yüksek teknoloji ve refah artışı gibi konulara daha fazla kaynak ve zaman ayırabiliriz.

#Ekonomi
#Terörsüz Türkiye
#Levent Yılmaz