Yunanistan’dan bir aşağılık hareket daha gördük. Azerbaycan’dan Türkiye’ye gelmek üzere kalkan kargo uçağımızın Gürcistan’da düşmesine, kahraman askerlerimizin şehit olmasına çok sevinmişler. Yunan kafası! Uçağımız düşmüş. 20 şehit vermişiz. Türkiye’nin acısı büyük, gözü yaşlıyken “komşi” dalga geçme derdine giriftar olmuş. Yunanistan elindeki C130 uçakları piste dizmiş, fotoğrafını çekmiş, Yunanistan Savunma Bakanlığı resmî sitesinde “Günün fotoğrafı” notuyla X platformunda yayınlamıştı. Anında
Yunanistan’dan bir aşağılık hareket daha gördük.
Azerbaycan’dan Türkiye’ye gelmek üzere kalkan kargo uçağımızın Gürcistan’da düşmesine, kahraman askerlerimizin şehit olmasına çok sevinmişler. Yunan kafası!
Uçağımız düşmüş. 20 şehit vermişiz.
Türkiye’nin acısı büyük, gözü yaşlıyken “komşi” dalga geçme derdine giriftar olmuş.
Yunanistan elindeki C130 uçakları piste dizmiş, fotoğrafını çekmiş, Yunanistan Savunma Bakanlığı resmî sitesinde “Günün fotoğrafı” notuyla X platformunda yayınlamıştı.
Anında tepki gösterdik. Nota verdik.
Televizyon programlarında konuşanlar tarafından protesto edildi.
*
Yunan Savunma Bakanlığının yaptığı bu hareket, bir tanımlanma gerektirdiği için bazı kelimeler kullanıldı: Densizlik, terbiyesizlik, nezaketsizlik, pespayelik, düşmanlık, hadsizlik gibi.
Böyle bir hareketin komşuluğa sığmayacağı, müttefikliğe yakışmadığı, dahası insanlık ile bir arada anılamayacağı kesindir.
Yüzlerce defa dile getirildi. Daha ne kadar söylense, yeridir.
Bu aşağılık bir tutum Yunanistan’a yakıştı.
Gördüğü tepki üzerine o paylaşım silinerek yayından kaldırıldı.
Fakat bunu hafızamızın bir kenarına not ettik.
Unutmayacağız.
Vakti saati gelince hatırlatırız.
Yunanistan gibi alçakça yapacak değiliz.
Biz kendimize yakışan şekilde yaparız.
*
İşin bir de komik yanı var.
Fotoğrafını yayınladıkları C130 uçaklarının hepsi kullanılır durumda değilmiş. Ancak beş tanesini kaldırıp uçurabiliyorlarmış. Diğerlerinin bakımını yapacak personel ve ödenek olmadığı açıklandı.
Kaldıramadığı ve uçuramadığı uçaklarla terbiyesizlik yapmak, Türkiye’ye karşı düşmanca bir tavır sergilemek ve neticenin nereye varacağını hesap edememek, Yunanistan için değişmez bir kader midir?
CHP KAPATILAMAZ
Son günlerde “CHP kapatılacak” söylentisi kulak tırmalıyor.
Hemen belirtelim ki CHP kapatılamaz. Kapatılmamalı.
Kapatılması için dava açılması da böyle bir şeyin düşünülmesi, talep veya tavsiye edilmesi de yanlıştır. O bize lâzım.
Bugüne kadar o kadar çok parti kapatıldı ki bu ülkede, mevcut parti sayısından daha fazla olabilir.
Hiçbir işe yaramadı o kapatmalar.
Kapatılan partinin yerine ertesi gün yenisi kuruldu.
Öyle zaman oldu ki “yakında partimizi kapatacaklar” düşüncesiyle, henüz kapatma davası sonuçlanmamışken, hatta bazen dava bile açılmamışken yenisi hazırlanmış, ismiyle cismiyle arzı endam etmiştir, bir kenarda beklemeye başlamıştır.
Ortada bir suç varsa, onu işleyen kişi(ler) de bellidir.
Ceza verilecekse suçu işleyen kişilere verilir. Mensup olduğu kuruma değil.
12 Eylül 80 darbesinden sonra diğer partilerle beraber CHP de kapatılmıştı. Ne işe yaradı?
Bir süre sonra başka bir isimle yapılanmaya gidildi. Daha sonra partiler serbest bırakılınca CHP adıyla yoluna devam etti ve bugünlere gelindi.
Yüzlerce yıl daha yolunda yürümesi memleket hayrınadır.
Tanıdığınız CHP’lileri aklınızdan geçirin ve sizinle aynı partide buluşmalarını ister misiniz, istemez misiniz bir düşünün.
Bendeniz tanıdığım CHP’lilerin kendi partilerinde devam etmelerini, her zaman iktidara yürüyor gibi yapıp mevcut konumlarını korumalarını tercih ederim.
Seçim günü mührü bizimle aynı yere vurmasını değil.
PARTİNİN İÇİNE EDENLER
CHP İstanbul İl Başkanlığı binasına giren birileri, koltukların üstünde hacet gidermişler. Gürsel Tekin de tepki gösteriyor. “Bunlar CHP’li olamaz. İnsan bile olamazlar.”
Geçmişe bir bakalım… Bugüne kadar partinin içine edenler, başkaları değil hep CHP’liler değil mi?
Biz yanlış mı biliyoruz?
#siyaset
#politika
#mehmet şeker
