Hindistan-Pakistan arasında yaşanabilecek savaşın iki ülke başkentlerinde değerlendirilişi ile Türkiye’nin Suriye’de yaşanan son gelişmeler üzerine, örneğin, silahına davranıp-davranmamakta kurduğu tartının benzerlikleri var…
Türkiye silaha davranmak istemiyor şu anda ve sebeplerini konuşacağız…
Uzaktan gelelim…
***
Hindistan yönetimi, saldırının arkasındaki aklı İslamabad olarak kesin biçimde tanımladığı için, “bir şey yapmak” konusunda kendini kamuoyu önünde bağladı. Kamuoyu da zaten hazırdı…
Tabii bu “şeyin” illa yakıcı bir cevap olması gerekmiyor ama “tatmin edici” olduğu kadar “karşıyı” raydan çıkarmaması gerekiyor. Zor kısım bu. Buraya kadar tahmin edilebilir…
Ama Başbakan Modi çok garip bir şey yaptı…
Başbakan bırakmakla da kalmadı, ‘coşkuyu’ da verdi; ‘silahlı kuvvetlerimizin profesyonel yeteneklerine inancım ve güvenim tam’…
İlginç değil mi?
***
Peki Hindistan’ın ağzından çıkanlar ile yeşerttiği kamuoyu coşkunluğu ne olacak? Bu “ayar” nasıl yapılacak? Ki, Pakistan’ın sessiz kalmayacağı da ortadadır…
Yani büyük risk hâlâ devam ediyor. Ama nasıl kotarılacağına ilişkin son ve belki belirleyici tahlil, ki Suriye’dekine benzerdir; Başkan Trump’ın Narendra Modi’ye kriz vesilesiyle söylediği, “Sizinle ticaret anlaşmalarımız çok iyi ilerliyor. Gümrük tarifeleri konusunda da bir anlaşmaya yakınız” cümlelerindeki mesajdır…
Bundan sonra tahlili sürdürmek karışık hale getirir; iki ülke ordu ve istihbarat teşkilatlarındaki Amerikan etkisi ile hangi Amerika’ya ait oldukları ve Trump’ın barış arzuları artı Çin’e karşı alan kazanma aklı birbirine girer, hiç bulandırmayalım…
***
Suriye’deki Türkiye bağlamında da böyle bir dış etki var…
Kamışlı toplantısının mide bulandırıcı niteliği, ülkedeki kimi yerel huzursuzluklar, hepsinin arkasındaki gölge ülkeler ve özellikle İsrail’in pislikleri, Ankara’nın sinirini sınıyor…
Bunlara rağmen Ankara, elini silaha götürmek istemiyor. Korktuğu için değil, çekinmediğini çok gösterdi zaten. Gelinen aşamanın heba olmaması, “Terörsüz Türkiye” planında gelinen nokta, PKK/YPG’nin isteğinin bu olması, İsrail tuzağının bu olması, nihayet Trump’ın “istemediğinin” bu olması yüzünden…
***
Zaten, Cumhurbaşkanı, Dışişleri, Savunma Bakanlığı, “İsrail’in hava saldırılarına ilişkin” rahatsızlığı açık ve eş zamanlı olarak söylediler. Anlayana bu da bir aşama!
Kırmızı çizgi bu, anlaşılmayacak yanı da yok…
Cumhurbaşkanı aynı zamanda şunları da söyledi; “Başkan Trump’ın Türkiye’nin hassasiyetlerini gözeten tavrını memnuniyetle karşılıyoruz. Suriye konusunda da iki lider olarak birbirimizi anladığımızı görüyoruz”!
Bu gerçeklik, bölgede Türkiye’nin arzu ettiği gelişmelerin arkasındaki anlaşmayı zımnen işaret ettiği gibi, “olumlu iklimi baltalama girişimlerini” Washington’un dikkatine ihsas ederek gösteriyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.