Bizler şimdi sadece savaş kelimesiyle ifade ettiğimiz söz konusu harpleri, gazveleri, harekatları… salt siyer bilgisi ile ahlaki değerlerin talim ve terbiyesi esasında okuduğumuz ya da naklettiğimiz için bunların savaş hukukuyla / fıkhıyla ilgili boyutunu biraz ihmal ettik.
Gerçi bu ihmalde olumsuz bir kasıt da yoktur zira ilgili haberler hayatın giderek daha çok sekülerleşmesi nedeniyle bugünün yani pratiğin, uygulamanın gerisine düşürüldükleri için onları destan, ağıt, hikaye nitelemeleriyle gündeme, yeni nesillerin ilgisine sunmak daha yararlı görünmüştür.
“…Mûte seferinin sebepleri arasında, Hz. Peygamber'in H. 8. yılın Rebiülevvel ayında, on beş kişilik bir heyetle Ka'b b. Umeyr el-Gıfâriyi, Belkâ'ya bir gecelik mesafedeki Zatu Atlah'a göndermesi de zikredilmektedir. Bu heyet mensupları, bölge halkını İslâm dinine davet etmek için gitmişlerdir. Ancak oka tutularak hepsi şehid edilmişler, yalnızca yaralı olarak kurtulan Ka'b Medine'ye dönebilmişti. Müslümanların maruz kaldığı felâkete üzülen Hz. Peygamber, onların üzerine bir ordu göndermeyi düşünmüş; ancak bölge halkının başka yere gittiklerini öğrenince bundan vazgeçmişti.
Böylece Mûte seferinin, bir taraftan Hz. Peygamber'in şehid edilen elçisinin, diğer taraftan Zatu Atlah'ta öldürülen Müslümanların, devletler hukukunu açık bir şekilde ihlâline karşı mukabelede bulunmak üzere hazırlanmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu sefer ile Hz. Peygamber, İslâm dininin düşmanlarına, Müslümanların zaaf içerisinde olmadıklarını, mağlubiyete ve bu şekildeki tehditlere boyun eğmeyeceklerini; ayrıca İslâm davetine devam edileceğini göstermeyi hedef almıştı.” (Allah’ın Kılıcı Halid B. Velid, İFAV, İstanbul 2020)
Tarihçiler, sayısı yaklaşık üç bin olan seriyyenin Bizans Kralı Heraklios’un Rumlardan oluşan yüz bin -bazı rivayetlerde iki yüz elli bin- kişilik ordusuyla savaştığını bildiriyorlar.
“Halkım! Aslında sizin kaçmak istediğiniz şey, uğrunda yola çıktığınız şehadettir. Biz sayımıza ya da gücümüze güvenerek insanlarla savaşmıyoruz. Biz sadece Allah'ın bize nasip ettiği İslam dini için savaşıyoruz. Düşmanın üzerine yürüyün! Çünkü sonuçta iki güzel şeyden birisi kesin sizin olacak: Ya şehadet ya zafer! Müslümanlar “Vallahi Abdullah b. Revâha isabetli konuştu” dediler.” Sonra da yola koyuldular (İbn Hibbân, es-Siretü'n-Nebeviyye ve Ahbaru'l-Hulefa - Hz. Peygamber ve Halifeler, trc.: Harun Bekiroğlu, Ankara Okulu, Ankara 2020)
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.