Ekim ayı ile başlayan diplomasi ve Bahçeli’nin çağrısı ile girdiğimiz süreçte önemli bir mesafe kat edilmiş durumda. Yeni bir sürece gireceğimize dair beklentilerin oluştuğu meclisin açılışı süreci, bu güzergahtaki ilk patikayı oluşturuyor. Parlamentonun açılışında Bahçeli’nin DEM’li vekillerle kurduğu diyalog ve hemen akabinde ortaya çıkan sıcak atmosfer, bugünün pozitif ajandasında önemli bir yer işgal etmekle birlikte sürecin ilk aşamasını da teşkil ediyor.
İkinci aşama ise Öcalan’a yönelik çağrı idi. Bahçeli’nin, siyasi atmosferin sınırlarını zorlayan açıklamaları, yeni bir döneme girileceğinin en açık göstergesi idi. Hızlı ve kararlı bir diplomasi ile sürece eşlik eden aktörler, terörsüz Türkiye konusunda mutabık kalarak yoğun bir çalışma içerisine girdiler. İmralı ve heyet arasında süren trafiğe paralel olarak, siyaset kurumunun sürece yönelik olumlu tavrı, sonuç alınmasını kolaylaştırdı. Sürecin ne olduğu, nasıl bir yol takip edileceği ve süreçten ne murat edileceği ile ilgili tartışmaların yapıldığı bu aşama projeksiyonun netleşmesine de katkı sağladı.
İkinci aşamadaki en önemli detay, içerisinde bulunan sürecin kavramsallaştırılması idi. Terörsüz Türkiye olarak çerçevelendirilen bu dönemin en önemli basamaklarından biri de Öcalan’ın PKK’nın tasfiyesi için yaptığı çağrı idi. Öcalan, teorik ve pratik liderliğin etkisiyle kurucusu olduğu örgüte yönelik çağrısında, örgütün varoluş koşullarını yitirdiğini ve kendisini fesh etmesi gerektiğini söyledi. Çağrının içeriğindeki en önemli detay ise silahların bırakılması ve devletle bütünleşilmesi vurgusu idi.
Bugün ise örgütün, Öcalan’ın çağrısına yönelik olarak kongresini topladığı ve fesih sürecini başlattığı görülmektedir. Üçüncü aşama olarak ifade edebileceğimiz bu dönemle ilgili en önemli beklenti, hızlı ve sorunsuz biçimde terör örgütünün silahları bırakması. Tarihi bir ana şahitlik ettiğimiz bu dönemin başarılı olması Türkiye’yi farklı bir bağlama taşıyacak ve on yıllara sari bir sorunun da çözümü anlamına gelecektir.
Bugünden itibaren Türkiye’nin kırk yılın üzerindeki bir sorunu çözme arifesinde olduğunu söylememiz mümkün. Bir önceki yazıda da ifade ettiğim gibi artık temel mesele, kapsayıcı bir toplum anlayışının hakim olması ve bütün toplumsal kesimlerin kendilerini ait hissedebileceği bir Türkiye’nin inşası. Cumhuriyetin demokratikleştirilmesi süreci olarak da ifade edebileceğimiz bu dönem, dördüncü aşama olarak kabul edilebilir.
Hiç kuşkusuz buraya çetin bir mücadelenin sonunda gelindi. Türkiye’nin kırk yıllık terörle mücadelesinin başarıya ulaşması, bugüne kadar terörle mücadeleye teksif edilen enerjinin farklı alanlara aktarılması imkanını gündeme getirecektir. Daha demokratik bir Türkiye’nin her alanda teşekkülü, dördüncü aşamadaki en önemli öncelik olmalıdır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.