Atina tehlikeli sularda yüzüyor

04:0022/04/2025, Salı
G: 22/04/2025, Salı
Yahya Bostan

Geçtiğimiz hafta yaşanan iki gelişme Türk kamuoyunda rahatsızlık yarattı. Bir. Yunanistan Genelkurmay Başkanı Houpis ”Türkiye bizim için hala tehdit, beş dakika içinde müdahale etmeye hazırız” dedi. İki. Atina, Mavi Vatan doktrininin ortaya çıkmasına neden olan Sevilla Haritası’na benzer bir Deniz Mekansal Planlama (DMP) haritasını AB’ye sundu. Bunlar işin köpüğüdür. Asıl mesele başkadır. İsrail-Rum Kesimi-Yunanistan aksı arka planda gerilimi artıracak yeni adımlar atıyor. Bu adımlar adalara İsrail

Geçtiğimiz hafta yaşanan iki gelişme Türk kamuoyunda rahatsızlık yarattı. Bir. Yunanistan Genelkurmay Başkanı Houpis ”Türkiye bizim için hala tehdit, beş dakika içinde müdahale etmeye hazırız” dedi. İki. Atina,
Mavi Vatan doktrininin
ortaya çıkmasına neden olan
Sevilla Haritası’na
benzer bir
Deniz Mekansal Planlama (DMP)
haritasını AB’ye sundu.

Bunlar işin köpüğüdür. Asıl mesele başkadır.
İsrail-Rum Kesimi-Yunanistan aksı
arka planda gerilimi artıracak yeni adımlar atıyor. Bu adımlar
adalara İsrail bataryaları yerleştirmekten
, Kıbrıs’ta terör örgütü kurmaya uzanan bir yelpazede seyrediyor. Detaylarını anlatacağım ama önce şu DMP meselesine açıklık getirelim.

DUYURUDAN ÖNCE ANKARA’YA BİLGİ VERDİLER
UNESCO, 2004’te, denizlerde çevre kirliliğinin artması üzerine, ülkelerin denizleri nasıl kullanacağına ilişkin planlama yapmasını ve bunu deklare etmesini istedi. Bunun üzerine AB, 2014 yılında tüm üyelere bu deklarasyonu zorunlu kıldı.
Yunanistan, Türkiye ile gerilim yaşamamak için uzun bir süre plan açıklamadı.
AB Komisyonu, Atina hükümetini dava etti ve kazandı.

Atina adım atmak zorunda kalınca durumu Ankara’ya izah etti. “Davayı kaybettim, yapmak zorundayım” dedi.
Yunanistan’ın AB’ye resmi DMP haritasını sunduğu gün Ankara’nın da kendi taslağını açıklaması
bu yüzden şaşırtıcı değil.

Uluslararası hukuka göre, Atina, Ankara ile anlaşmadan,
deniz yetki alanları belirlenmeden, mekansal planlama açıklamanın hiçbir anlamı, hiçbir karşılığı yok
. Atina bu haritadaki maksimalist taleplerle Ankara’ya “Müzakere başladığında pazarlığı bu noktadan açacağım” diyor. Olay bundan ibaret. Bu yüzden köpük diyorum.
Yunan Genelkurmay Başkanı’nın
tuhaf açıklaması da üzerinde durulmayı hak edecek ciddiyetten bir hayli uzak.

ATİNA’YI ŞOK EDEN İKİ GELİŞME
Biz asıl meseleye odaklanalım. Doğu Akdeniz’de yükselen gerilimin ardından Ankara-Atina normalleşme süreci önceki yıl başladı. Dışişleri Bakanı düzeyinde görüşmeler sık yapılıyordu. Hatta liderler düzeyinde
Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konsey
toplantısı yapılacaktı. Ancak Atina sürekli erteliyor.

Atina’yı Ankara’dan uzaklaşmaya iten üç sebep var. Bir. Suriye’de rejim değişikliği Doğu Akdeniz’deki dengeleri altüst etti, Atina’yı ürküttü. İki. Trump’ın iktidara gelişi ve Rus baskısı, AB’yi Türkiye ile konuşmaya itiyor. Yunan hükümeti, Türkiye ile gerilim yaratarak bu yakınlaşmayı dinamitlemeye çalışıyor. Üç. İsrail Türkiye ile bölgesel mücadele kapsamında, Ankara’nın Gazze-Suriye odağı dağılsın diye, Rum Kesimi ve Yunanistan’ı kışkırtıyor.


PROVOKATİF GİRİŞİM ZİNCİRİ

Son dönemde, İsrail, Rum Kesimi ve Yunanistan hattında atılan provokatif adımlar var.


Bir. Yunanistan Ege’ye konuşlandırmak üzere İsrail’den hava savunma kubbesi (
Aşil Kalkanı
) satın almak için görüşmelere başladı.

İki. Yunan ordusu,
İsrail firması Elbit
tarafından üretilen 38 PULS füze çoklu roketatar sistemi satın alıyor.
Sistem, Ege adalarına konuşlandırılacak.

Üç.
Rum Kesimi, Yunanistan ve İsrail stratejik ittifakı
, 7 Ekim’den sonra, Rum Kesimi’nin
İsrail’e sevk edilen silahların ikmal hattı ve istihbarat merkezi
olmasıyla derinleşti. Aynı tarihlerde ABD de Rum Kesimi’yle savunma ve güvenlik anlaşması imzaladı.

Dört. Yunanistan Türkiye’ye Meteor füzesi satışını engellemek için Avrupa başkentlerinde kapı kapı dolaşıyor. Miçotakis Paris’te Macron’la görüştü. Ancak ülkesine eli boş döndü. Atina
havacılık devi Piaggio’nun Baykar’a satılmasını
İtalya nezdinde protesto etti.

Beş. Güney Kıbrıs'ta
Türkiye'ye karşı faaliyet göstereceğini açıklayan yeni bir terör örgütü kuruldu.
“Devrimci Özgürlük Savaşçıları Hareketi” isimli yapı, Kıbrıs’ta Türk varlığı karşıtı silahlı mücadele başlatacağını duyurdu.

KIBRIS’A DİKKAT
Bir AB üyesinde silahlı terör örgütü kurulması üzerinde durulması gereken bir konudur. Yukarıdaki gelişmelerle birlikte düşünüldüğünde
bu örgütü kimin kurdurduğu
aşağı yukarı kestirilebilir. Şu haber de ilginçtir: Rum Kesimi’nde Paskalya kutlaması yapan gençler,
Türkiye’ye karşı zayıf kaldığı gerekçesiyle Yunan Başbakan Miçotakis’in fotoğrafını, “Hain” damgasıyla,
ateşe verdi. Rum Kesimi’nde ırkçı popülizmin kendini sokakta göstermesi o terör örgütünün sosyolojik tabanına işaret etmesi açısından önemli. KKTC’de önümüzdeki aylarda Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak ama
“Laiklik” ve Falyalı
tartışmalarının da yukarıdaki gelişmelerle bir şekilde irtibatlı olduğunu düşünüyorum.

İSRAİL’LE ÜÇÜNCÜ GÖRÜŞME OLMAYACAK
Son bir detayla yazıyı bitirelim: Malum, İsrail-Türkiye arasında Suriye gerilimi var. İki ülke askeri unsurları Suriye’de karşı karşıya gelmesin diye
çatışmasızlık mekanizması oluşturulmasına karar verildi.
İlk toplantı Bakü’de yapıldı. İlk toplantıda kesin bir sonuca ulaşılamadı. İkinci toplantı da karşı taraftan (İsrail’den) gelecek yanıta bağlı. Deniyor ki… Belki ikinci toplantıya gerek kalmaz. Ancak hassasiyetlerimiz tam olarak karşılanmazsa ikinci bir toplantı -10 gün içinde- yapılır. Ancak oradan sonuç çıkması gerekir. Çünkü bu toplantıların üçüncüsü olmaz.
#Yunanistan
#Türkiye
#Yahya Bostan