Hangi birine eğileyim, bilemedim. Riyad’da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump, Muhammed bin Selman ve Şara’ nın katılımıyla yapılan 4’lü Suriye zirvesine mi? Trump’ın Şam’a yaptırımları kaldırmasına mı? (Bu İsrail ve SDG üzerinde müthiş bir baskı oluşturacak.) Yoksa İstanbul’da kurulan Ukrayna barış masasına mı? Hepsi çok önemli. Ama bunların hepsinin üzerinde, Türkiye’nin ve bölgenin geleceğini derinden etkileyecek, daha büyük bir gelişme yaşanıyor. Terörsüz Türkiye sürecinden bahsediyorum. Cumhurbaşkanı
Hangi birine eğileyim, bilemedim. Riyad’da
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump, Muhammed bin Selman
ve
nın katılımıyla yapılan
mi? Trump’ın Şam’a yaptırımları kaldırmasına mı? (Bu İsrail ve SDG üzerinde müthiş bir baskı oluşturacak.) Yoksa İstanbul’da kurulan
mı?
Hepsi çok önemli. Ama bunların hepsinin üzerinde, Türkiye’nin ve bölgenin geleceğini derinden etkileyecek, daha büyük bir gelişme yaşanıyor.
sürecinden bahsediyorum.
ve
nin çerçevesini çizdiği,
MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın
kilit rol üstlendiği gelişmeler, PKK’nın silah bırakma kararıyla yeni bir aşamaya girdi. Şimdi ortada duran önemli sorular var: Sürecin tamamlanması için nasıl bir planlama yapıldı? Bu plan kaç evreden oluşuyor? Bundan sonra hangi adımlar atılacak? Örgüt nasıl silah bırakacak? Bazı yanıtlar edindim, aktarayım:
BU SÜRECİN BEŞ EVRESİ VAR
Terör örgütü, bu
memleketin ayağına takılmış bir prangadır.
Misyonu, bu ülkenin enerjisini tüketmektir. Kardeş kavgasıdır. Kan ve gözyaşıdır. Örgüt, memlekete de bölgeye de yüktür. Bu uğurda binlerce can kaybettik.
40 yılda 1,8 trilyon dolarlık fatura ödedik.
Ancak şimdi kritik bir eşikten geçiyoruz. Bir önceki yazıda vurguladığım gibi,
Türkiye, stratejik bir hamle yapıyor.
Bölgesel ve küresel düzlemde yeni bir nizam kurulurken iç kaleyi tahkim ediyor. Türkiye’de kimsenin kaybetmeyeceği, refah ve huzur iklimi yaratmaya çalışıyor.
Sabırla, ilmek ilmek dokunan bir süreçten bahsediyoruz. Görülüyor ki…
Devlet ciddiyeti içerisinde,
beş evreli bir planlama yapılmış
. Şu anda üçüncü evrenin içindeyiz. Ama anlatmaya birden başlayalım.
BİRİNCİ EVRE: SÜRECİN ÇERÇEVESİ ÇİZİLDİ
Her şey,
Malazgirt Zaferi’nin yıl dönümünde, Ahlat’ta yaptığı konuşmayla başladı. Erdoğan’ın oradaki “Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi demeden, 85 milyon nazlı hilalin gölgesinde buluşacağız” sözleri
yansımasıdır.
O gün başlayan sürecin de çerçevesini çizer.
Daha sonra küresel ve bölgesel tehditlere işaret eden “İç kaleyi güçlendirelim” çağrısı gelmiştir. Bu çağrıyı
1 Ekim’de, TBMM’de, DEM heyetinin elini sıkması izlemiştir. Yine Bahçeli’nin 22 Ekim’deki İmralı çağrısıyla, 26 Ağustos’ta başlayan ilk evre tamamlanmıştır.
İKİNCİ EVRE İMRALI ÇAĞRISIYLA BAŞLADI
27 Şubat’ta Öcalan’ın, terör örgütüne “
Silah bırak, kendini fesh et
” çağrısıyla başlayan ikinci evrede hedef,
PKK’yı silah bırakma noktasına getirmekti
. Bu evrede, terörle mücadele ile örgütün silah bırakmaya ikna edilmesi arasındaki denge hep korundu. DEM heyeti siyasi partilerle, liderlerle, aktörlerle görüşmeler yaptı. Buna paralel olarak MİT’in altyapı çalışmaları sürdü. İkinci evre, örgütün silah bırakma ve fesih kararını açıkladığı 12 Mayıs’ta tamamlandı.
ÜÇÜNCÜ EVRE: EN KRİTİK AŞAMA
Terörsüz Türkiye sürecinde üçüncü evrenin içindeyiz. Bu evre,
örgütün silah bırakma ve fesih kararının pratiğe döküleceği safhadır.
Bu evrenin ne zaman biteceğine ilişkin kesin bir takvim yok.
Üç, dört ay ya da daha uzun bir süre olabilir.
Örgütün toplam sayısı 8-10 bin arasında değişen, Türkiye, Irak, Suriye ve İran’a uzanan uzuvları var.
Hepsinin silah bırakması gerekiyor.
Ancak her coğrafyanın yapısı, dengesi, iç dinamikleri farklı, bu yüzden
her saha için farklı bir kurgu ve takvimlendime yapılıyor.
Her ülke için mekanizma kuruldu. MİT, fesih ve silah bırakma pratiğini bu mekanizmalar üzerinden izleyecek.
MİT Başkanı Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a
son durumu raporlayacak.
HER ÜLKEYE AYRI MEKANİZMA
, Kandil, Metina, Zap (ve elbette diğer bölgeler) boşaltılacak. Bu kapsamda Irak hükümeti ile konuşuluyor. İşbirliği yapılacak.
beklenti, sekiz maddelik Şam-SDG anlaşmanın hayata geçmesi (
Trump’ın Suriye’ye yaptırımları kaldırması bu süreci hızlandıracak.
) Federasyon talebi kabul edilmeyecek. Örgütün, Suriye’de güven iklimi oluşturması şart. Bunun için ilk adım olarak
sınır güvenliği ve gümrük kapılarının Şam’a devrini
sağlamalı. Arapların yaşadığı bölgelerden de çekilmeli. Deniyor ki… ABD, Suriye’den yıl sonuna kadar çıkacak.
SDG’ye “Suriye hükümeti ile anlaşın” mesajını net bir şekilde verdi.
PJAK, Türkiye’ye doğrudan tehdit değil. Ancak zaman içinde tasfiyesi önemli. İran’ın yapıcı rol oynaması gerekiyor. Temaslar olacak.
PKK'lılara gelince… Sayılarının yaklaşık 50 ila 100 arasında olduğu tahmin ediliyor. MİT ve TSK koordinasyon içinde çalışıyor. Suç kaydı olmayanların evine dönmesinin önünde hiçbir engel yok.
HER OLUMLU ADIM YENİ BİR SAYFA
Üçüncü evre kritik. Örgütün silah bırakma kulvarında tutulması,
provokasyonlara karşı dikkatli olunması gerek.
Süreci bozmak isteyebilecek yapılar Türkiye’de, bölgede, uluslararası ölçekte, örgüt içinde var. Bu bir sır değil.
Temel yaklaşım şu:
Atılan her olumlu adım bir sonraki adımın zeminini oluşturuyor.
İşte bu çerçevede,
üçüncü evre devam ederken eş zamanlı bazı adımlar atılabilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
“kayyum uygulamalarının istisna haline gelebileceği” vurgusu bir işarettir. Hasta, yaşlı mahkumların cezaevinden çıkarılması, Öcalan’ın İmralı’da avukat, aile ve ziyaretçileriyle (yasal çerçevede) görüşebilmesi, siyasi partilerin desteğiyle infaz yasasında yapılacak değişiklikler gündeme gelebilir. Bu arada Diyarbakır Annelerini sevindirecek yeni gelişmeler de yaşanabilir.
SON İKİ EVREDE HEDEF TOPLUMSAL KUCAKLAŞMA
Dördüncü evre, demokratikleşme ve yasal düzenleme evresi.
Terör örgütü PKK silahları bıraktığında ve bu doğrulandığında hayata geçecek. Bu evrede TBMM’ye ve siyasi partilere önemli bir rol düşecek. Hangi düzenlemelerin yapılacağı, siyasi partilerin tartışarak TBMM’de vereceği bir karar olacak.
için “
Sosyoloji ve psikoloji ile bütünleşme evresi
” nitelemesi yapılıyor. Bir başka deyişle,
da denebilir. Süreç başarılı olursa, DEM Parti’nin de kabuk değiştireceği, Kandil’in vesayetinden kurtulacağı, Türkiye partisi haline geleceği bir düzleme şahit olacağız. Parti yöneticileri ilk iki evrede sağduyulu ve sorumlu bir dil kullandı. Bundan sonraki evrelerde kuracakları cümleler de önemli olacak.
#Terörsüz Türkiye
#diplomasi
#ABD
#Suriye
#Suudi Arabistan
#Rusya
#Ukrayna