Mar-a-Lago uzlaşısı ve yeni ekonomik coğrafya

04:0015/07/2025, Salı
G: 15/07/2025, Salı
Yusuf Dinç

Gazetemiz Yeni Şafak’ın 15 Temmuz Özel Ekinde günün anlam ve önemine binaen duygu ve düşüncelerimi paylaştım. O yüzden bu yazıda farklı bir konuyu ele alacağım. Biraz örtük, biraz komplo, gerçekten teyit edilemeyen ve fakat emareleri epeyce belirip amaç, kapsam ve araçları şekillenen bir uzlaşıdan bahsedeceğim. Bu uzlaşının yeni dünya düzeninin ekonomik strüktürünü biraz da olsa tarif edebilmek için ehemmiyeti var. Mesele de bu zaten. Olası strüktürü biraz çözüp iyi giden ve iktisatta Yeni Ekonomik

Gazetemiz Yeni Şafak’ın 15 Temmuz Özel Ekinde günün anlam ve önemine binaen duygu ve düşüncelerimi paylaştım. O yüzden bu yazıda farklı bir konuyu ele alacağım.

Biraz örtük, biraz komplo, gerçekten teyit edilemeyen ve fakat emareleri epeyce belirip amaç, kapsam ve araçları şekillenen bir uzlaşıdan bahsedeceğim. Bu uzlaşının yeni dünya düzeninin ekonomik strüktürünü biraz da olsa tarif edebilmek için ehemmiyeti var.

Mesele de bu zaten. Olası strüktürü biraz çözüp iyi giden ve iktisatta
Yeni Ekonomik Coğrafya
olarak bilinen bir atılıma giren Türkiye adına yeni dünyada konumlanırken daha ince ayar neler yapılabilir onu çözümlemek.

Buyurun Amerika’nın sayfiyesi Florida’dan meseleye girelim.

Florida’nın batı kıyıları çok hoştur ama doğu kıyısı hep gözdedir. Çünkü doğu kıyısındaki merkezlerde varsılların malikaneleri olur. Bu mülkler servet-güç-prestij göstergesidirler. Partiler gırla gider. Bu malikanelerin esas merkezi de Palm Beach’tir. Amerika’nın Mamurbabası gibi…

Palm Beach’teki önemli malikanelerden birisi de Trump’ın Mar-a-Lago’sudur.

Mar-a-Lago başka bir varsıl tarafından 1927’de inşa ettirilmiş mülkiyeti Trump’a 1985’te geçmiştir.

Bu ev sanırım uluslararası gündeme ilk defa Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in ağırlanmasıyla gelmişti. Abe, Orban, Duda, Meloni gibi başka isimler de burada ağırlandı. Ağırlanan isimlere bakınca sanki Trump sevdiği kişileri burada ağırlıyor gibi görünüyor. Yalnız burada bir parantez açayım. Türk devleti böyle yarı resmi ağırlamalara gelmez. Olacaksa Beyaz Saray’da olur. Bu da Türkiye ile ilgili güzel şeylerden biridir.

Sonraları Biden başkan olunca FBI’ın gizli belge araması için yaptığı baskınla gündeme gelse de son dönemde Mar-a-Lago, gündemin alt odasında esas mesele haline geldi.

Rivayet odur ki; Trump Mar-a-Lago’da ekonomik bir reforma açık bir ekip toplamış ve bir uzlaşı ortaya çıkarmış. Amaçları ABD’yi ve Amerikan parasını (bu husus tek başına dolardan ibaret değil) yeniden egemen kılmak...

Trump’ın konuşmalarındaki kesitlerden şuradan buradan elde edilen verilerle tahmin edilen stratejinin
3+1
ayağı var.
Birincisi
ucuz dolar
ile global rekabette öne çıkmak, ikincisi ABD borcunu
asırlık tahvil
olarak bilinen 100 yıllık tahvillerle yeniden yapılandırmak ve üçüncüsü ABD’nin güvenlik şemsiyesi veya tehdidi altındaki ülkeleri
jeoekonomik enstrümanlar veya yaptırımlar
kullanarak baskılayıp stratejinin çevresini oluşturmak. Artı bir ayağında ise kripto para sisteminde hakimiyet kurup para oyununu gene Amerika lehine değiştirmek yer alıyor.

Fakat yüksek risk seviyesindeki bu oyun bir noktada zaafa uğradı. Çünkü stratejinin tam neresi olduğunu kestiremediğim bir yerinde altın rezervleri yer alıyordu. Ancak Elon Musk DOGE (Verimlilik Ofisi) Başkanı iken Fort Knox’a girip rezervleri teyit edemedi. Zaten var olduğu varsayılan ABD altın rezervlerinin tutulduğu Fort Knox’a girmek kimsenin nasibi değildi.

Fort Knox’a giriş ABD’nin kozmik odasına giriş demekti. Mar-a-Lago uzlaşının açık beyanı için gerekliydi. Sokmadılar.

Musk’ın tam yetkili hüviyetini kaybettiği ve hükümetten tasfiye edildiği an işte bu andır.

Trump ne kadar farkındadır bilmem ama Mar-a-lago’nun muhtemelen çöktüğü an da bu andır.

Trump’ın reformist değil, revizyonist durumuna düştüğü an da bu andır.

Amerika Partisi’nin kurulduğu an da bu andır.

Şimdi böylece Amerika’nın yeni bir partisi var. Buna göre statükocular, revizyonistler ve reformistler şeklinde ayrışacaklar.

Demokratlar statükocu, Cumhuriyetçiler (Trump) revizyonist ve Amerikacılar (Musk) reformist kanatları temsil edecek. Bir de Amerika’nın derin kurumsallığı var tabii…

Sermaye-siyaset ilişkisi yeniden tanımlayan bu yapı ekonomik olarak önemli. Çünkü ABD içindeki güçlü finanse edilen siyasi çekişmeler dünyayı rahatlatacak. Türkiye’yi şimdiden rahatlatmaya başladı. Zaten içeride ve bölgemizde bu rahatlamayı iyi kullanabildiğimizi gösterdik. ABD şu anda birbirine düşen koca bir halk partisi durumunda. Ben şu çok sık başvurulan; ABD Türkiye’ye alan açıyor, eleştirilerinden daha fazlası olduğunu düşünüyorum. Türkiye kendi alanını açıyor.

Trump’tan beklentim çöktüğünü fark etmeksizin Mar-a-Lago’ya sadık kalmasıdır ki emareler bu yönde. FED Başkanı Powell’ı yeni başkanı ilanı edip refüze etmeye hazırlanmaları plana sadık kaldıklarını gösteriyor. Zaten Powell da istifaya hazırlandığını beyan etti.

Trump, planı eline yüzüne bulaştırıp kurtarılamaz durumdaki Amerikan hegemonyasını olağandan daha hızlı batırdığını görecektir. Mesele Powell değil, Musk olmadan süreci işletemez. Musk alternatif para sisteminde kritik aktördü.

Diğer taraftan Türkiye’nin ABD ile menfaatleri çakışmıyorsa Ruslarla ve yeri geldiğinde Çinlilerle menfaatler çakışır.

Şimdilik en büyük fırsat Rusların Ukrayna ile meşgul edilmesidir. İkinci fırsat ise Çin ile menfaat çakışmasının Türkiye’nin değil, Çin’in hinterlandında gerçekleşmesidir. Bir üçüncüsünden bahsedeceksem Avrupa’nın zafiyetini vurgulamalıyım. Ama hasta adam önemli değil.

Peki bu uzlaşı ve konjonktürde Türkiye’nin yeni ekonomik düzende konumunu daha ince ayarlamak için ne söylenebilir?

Evvela, 15 Temmuz’dan itibaren NATO’ya koyduğu mesafe bağlamında giriştiği ekonomik ve finansal bağımsızlık ısrarını sürdürmelidir. Savunma sanayii, enerji ve finansal egemenlik başlıklarında alan genişletilebilir. Stratejik manevra kapasitesini artırmak üzere teknoloji transferi ve teknolojik bağımsızlık gayreti artırılmalıdır.
Yıllık kaç KOBİ’nin büyük yapılacağına dair hedefler belirlemelidir.

Bunları yaparken güzergahlar üzerindeki konumundan ve doğrudan yatırım potansiyelinden olabildiğince istifade etmelidir. Bunları kendi aleyhine çevirmemelidir.

Sonra devletin ve işletmelerin
döviz borcunun kompozisyonuna
dair sistematik bir yaklaşım benimsenmelidir. Panda bonds, sukuk ve eurobond ile dolar cinsi borç dengesine dair bir fikir edinilmelidir. ABD’nin çevirmek zorunda olduğu kısa vadeli yaklaşık 10 trilyon dolar, toplamda 36 trilyon dolar borç yapısı ve yapılandırma ihtiyacı para piyasasında dengeleri batı sermayesine olan ilgisine bakılırsa Türkiye aleyhine bozabilir.

En temelde ise Türk Devletler Teşkilatından başlayıp Ermenistan, Gürcistan, Irak, Suriye, Lübnan ve Libya ile Afrika’nın Güneydoğusundaki Somali, Sudan ve Cibuti’yi içeren yeni ekonomik coğrafyanın jeofinansal haritası oluşturulmalıdır. Endonezya, Malezya ve Pakistan’ın bu haritaya nasıl dahil edileceği kritik biçimde çalışılmalıdır.

Son olaraksa kripto para, dijital yuan/dolar rekabeti, alternatif takas sistemleri gibi konular Mar-a-Lago bağlamında esas meseleler arasındadır. İslam Kalkınma Bankası ile bu başlıklarda özgün projeler başlatılabilir. Altın rezervleri ve enerji takas sistemleri gibi sistemler üzerinden yeni ekonomik coğrafyanın
 parasal veya ticari karşılık sistemi
 inşa edilebilir. Dahası da var ama boca etmeye gerek yok.

Kolay değil öyle medeniyet eksenli bir yeni ekonomik coğrafya inşası. İş artık bizim işimiz. Bihakkın başaracağız!

#Ekonomi
#Döviz
#Yusuf Dinç