Bir endüstri mirasının dönüşüm hikayesi Samsun Üniversitesi örneği

04:0025/11/2025, Salı
G: 25/11/2025, Salı
Yeni Şafak
Samsun Üniversitesi.
Samsun Üniversitesi.

Prof. Dr. Mahmut Aydın / Samsun Üniversitesi Rektörü

“Tamir” ediyoruz, çünkü biliyoruz ki, kelimenin kökeni “ömür” ile bağlantılıdır. Ömrü dolmamış her yapı malzemesini yeniden kullanıyor, ona ömür katıyoruz. “Tadil” ediyoruz, çünkü biliyoruz ki bu kelimenin kökeni de “adalet” ile ilişkili. Adalet sadece insanlar arasında tesis edilmez; mekânlar ve maddi unsurlar arasında da bir ölçü ve denge kurma uğraşısıdır. Amacımız budur: Her şeyi yerli yerine koymak…

Tamir etmek, tadil etmek, onarmak, ihya etmek bizim için bir inşa faaliyetinin ötesinde, bir vicdan eylemidir. Her bina, her duvar, her malzeme, içinde bir hatırayı taşır; biz o hatırayı yaşatma niyetindeyiz. Mekânı tadil ederken, binayı tamir ederken aslında anlamı yeniden kuruyoruz. Çünkü mekân, geçmişten gelen, bugün yeni içerikler kazanan ve geleceğe miras kalacak bir oluş halidir. Bu yaklaşım, Samsun Üniversitesi’nin kuruluşundan itibaren benimsediği “mekânı dönüştürürken anlamı koruma ve zenginleştirme” ilkesinin bir yansımasıdır.

BİR KAMPÜSTEN FAZLASI

2019 yılında mimar öğretim üyesi arkadaşlarımızla uzun toplantılar yaptık. Ana sorumuz şuydu: “Acaba bir endüstri mirası olan tütün hangarlarını, özgün kimliğini koruyarak ama yeni bir anlam ve işlev kazandırarak nasıl dönüştürebiliriz?” “Acaba” sorumuzdan doğan “Mekân, Miras, Hafıza: Türkiye’nin Az Katlı, Çevreci, Yenilikçi ve Sürdürülebilir Kampüs Projesi” 2020 yılından itibaren hayata geçirilmeye başlandı. Bu proje, sürdürülebilirlik ilkelerini mimari bir dil haline getiren, çevreyle uyumlu ve kaynak kullanımını minimize eden bir anlayışın ürünü oldu. Yıkmak yerine anlamak, unutturmak yerine hatırlamak — işte bizim dönüşüm anlayışımız böyle şekillendi. Her bir hangar, yalnızca yeniden işlevlendirilmedi; geçmişin bir parçası olarak geleceğe taşındı.

MEKÂNIN HAFIZASI, YAPININ RUHU, MALZEMENİN İSRAF EDİLMEMESİ

Ballıca Kampüsü adım adım dönüşüyor ve güzelleşiyor. İdari kadromuzun yanı sıra, Halil İbrahim Düzenli, Abdullah Asım Divleli ve Emin Selçuk Taşar hocalarımızın öncülüğünde Mimarlık ve Tasarım Fakültesi akademisyenleri, yaklaşık 40 yıllık tütün hangarlarını eğitim mekânlarına dönüştürürken üç temel ilkeye bağlı kaldılar: Mekân hafızasını korumak, ömrü dolmamış her malzemeyi yeniden kullanmak, geri dönüşümü esas almak, israftan kaçınmak.

Bu ilkelerle, ülkemize ve dünyaya örnek olacak çevreci, yenilikçi ve işlevsel bir kampüs inşa etme hedefiyle yola çıktık. Bugün 60 hangardan 30’u yeniden işlevlendirilerek kullanıma açılmış durumda. Mimarlık ve Tasarım, İlahiyat, Özdemir Bayraktar Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültelerimiz, eğitim uçaklarımız ve pistimiz bu kampüste yer alıyor. 30 Mayıs 2025’te ibadete açılan Fahrettin Ulusoy Camiimiz ise geçmişi, bugünü ve geleceği kuşatan mimari tavrıyla bu hikâyenin en özel sembollerinden biridir.

Yönetim kadrosu olarak ortaya koyduğumuz eğitim vizyonu, bilginin ve mekânın her an yeniden kurulmasına dayanıyor. Tasarım, Mimarlık ve Şehir Çalışmaları Araştırma Merkezimiz, bu vizyona uygun şekilde dönüşüm sürecinin hem düşünsel hem fiziksel katmanlarını ördü.

ÖDÜLLERİMİZ

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, YÖK Başkanımızın, hükümetimizin ve hayırseverlerimizin destekleri, bu vizyonun kurumsal olarak güçlenmesini sağladı. Bu çabanın ilk önemli takdiri, 2023 yılında Mimarlık ve Tasarım Fakültemizin 1. ve 2. Hangar projelerinin Necip Fazıl Mimarlık Ödülü’ne layık görülmesiyle geldi. Ödül, Cumhurbaşkanımızın elinden alınarak gururla taçlandı.

En yeni başarımız ise, 9 Ekim 2025 tarihinde yine Sayın Cumhurbaşkanımızın elinden alınan 2025 YÖK Üstün Başarı Ödülü’dür. Kurumsal Ödüller – Toplumsal Sorumluluk kategorisinde verilen bu ödül, “Endüstriyel Miras, Yeniden Kullanım ve Sürdürülebilirlik ile Eğitimde Deneyimsel Öğrenme” başlıklı projemizle Üniversitemize layık görülmüştür. Projenin yürütücülüğünü Doç. Dr. Halil İbrahim Düzenli, Öğr. Üyesi Dr. Abdullah Asım Divleli ve Öğr. Üyesi Dr. Emin Selçuk Taşar hocalarımız üstlenmiştir.

Bu ödül, Samsun Üniversitesi’nin kolektif emeğinin tescili, geleceğe dönük hedeflerinin de itici gücü olmuştur. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, YÖK Başkanımız Prof. Dr. Erol Özvar’a ve kıymetli ekibine şükranlarımı sunuyorum.

DUVARSIZ ÜNİVERSİTE: MEKÂNLA ÖĞRENMEK

Ödül, “Duvarsız Üniversite” vizyonumuzun somut bir tescili niteliğindedir. Bilgiyi yalnızca sınıflarda değil, mekânın içinde üreten; üniversiteyi şehirle, insanla ve üretimle buluşturan bu vizyon, Ballıca Kampüsü’nün dönüşüm süreciyle vücut bulmuştur. Ballıca Kampüsü Dönüşüm Projesi, sadece bir restorasyon değil; geçmişin endüstri mirasını, geleceğin eğitim modeline dönüştüren bir bilinç eylemidir. Bu vizyon, öğrencinin yalnızca bilginin tüketicisi olmayıp, mekânla etkileşim kurarak bilgiyi dönüştürdüğü yeni bir öğrenme biçimini temsil ediyor.

Üniversitemizin bugüne kadar ortaya koyduğu her çalışma, düşünülmüş ve adım adım örülmüş bir yol haritasının ürünüdür. Ballıca Kampüsü’nün hiçbir resmi tescil kaydı olmadan bizim tarafımızdan bir endüstri mirası olarak kabul edilip hassasiyetle ele alınması ve yukarıdaki ilkeler uyarınca gerçekleştirilen dönüşümü, Duvarsız Üniversite vizyonumuzun mekânda somutlaşmış halidir.

Burada yalnızca yapılar yenilenmemiş, anlam katmanları da çoğaltılmıştır. Her yenilenen mekân, geçmişinden feyz alarak yeniden doğmuştur. Bizim için mimarlık, var olanı silmek değil, varlığın içindeki sesi duymaktır.

Son söz olarak şunu özellikle vurgulamak isterim: Dünyanın bütün köklü üniversitelerinin bir hikâyesi vardır; bu hikâyeler bulundukları şehirlerin tarihiyle iç içe geçmiştir. Samsun Üniversitesi’nin hikâyesi de, bu kentin endüstri geçmişiyle, üretim kültürüyle ve dayanışma ruhuyla iç içe yazılıyor. Ballıca Kampüsü, geçmişin emeğini geleceğin bilgisine dönüştüren bu hikâyenin mekânıdır.



#samsun üniversitesi
#Mimari
#İç mekan