Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, kaliteli zeytinyağı için zeytinin dalından toplanıp işlenmesi ve sofraya kadar olan zincirin önemine vurgu yaptı. Asa, “Zeytinyağının kalitesi, rengine bakılarak anlaşılamaz. Zeytinyağının rengi zeytin çeşidine, olgunluk durumuna ve hasat zamanına bağlı olarak değişiklik gösterir. Kaliteli bir zeytinyağı, meyvemsi tat-kokuya sahiptir, herhangi bir bozulma, kokuşma, asidik bir tat ve aroma içermez. Zeytinyağı zeytin meyvesinde bolca bulunan fenolik bileşenler sayesinde insan vücudunun ihtiyacı olan antioksidanların zengin bir kaynağıdır, bir sağlık iksiridir” dedi.
“Tüketicilerimiz zeytinyağı satın alırken mutlaka ambalajlı ve etiketli ürünler satın almalı ve ürün etiketinde işletme kayıt numarası, zeytinyağının sınıfı (natürel sızma, riviera v.b.) belirtilmiş olmasına dikkat etmelidirler.
Ambalajlı ve işletme kayıt belgesi bulunan gıdalar Tarım Orman Bakanlığı tarafından denetlenmektedir. Bununla birlikte tüketicilerin tağşişli ürünlerden kendilerini korumaları, ancak marka değeri olan kooperatif ve kurumsal firmaların ürünlerini tercih etmeleri ile mümkün olabilir.
Kooperatiflerde hiçbir şekilde tağşiş olmaz. Marmarabirlik bir kooperatif markasıdır. 1954’ten bugüne sofralık zeytinde doğal üretim yapmaktadır. Ürettiğimiz zeytinyağında da aynı doğalık ve kalite vardır. ”
“Ticari kazançlarını ön planda tutarak daha düşük maliyetli bitkisel yağları veya düşük kalitedeki yağlara prina yağı karıştırmak suretiyle haksız kazanç elde eden bu kişiler, etik değerleri ve halk sağlığını hiçe saymaktadırlar. Zeytinyağında yapılan tağşiş tüketiciler tarafından çoğu zaman anlaşılamamakta, kolay tespit edilememektedir. Zeytinyağının buzdolabında donmasının o yağın karışım olup olmadığı konusunda kesin bilgi vermeyeceği gibi renginin koyu yeşil ya da açık sarı olması da bir kalite unsuru değildir. Tağşişin tespiti, Türk Akreditasyon Kurumu (TURKAK) akredite laboratuvarlarının kontrolünde yapılabilmektedir.”
“Tarım ve Orman Bakanlığı gıda ürünlerinde taklit ve tağşiş yapan firmaların isimlerini, adreslerini ve markalarını kamuoyuna açıklamakta ve para cezası uygulamaktadır. Ancak zeytinyağı sektöründe her geçen gün artan taklit ve tağşiş bu cezaların ve yaptırımların yeterli olmadığını göstermektedir. Üreticinin alın terinin emeği çalınırken, tüketicinin sağlığı ile oynanmaktadır. Ağır ekonomik yaptırımların yanı sıra hapis cezası uygulanmalıdır” diye konuştu.