Tüfek füzesi

ROKETSAN, meskûn mahal operasyonlarında kullanılmak üzere lazer güdümlü minyatür füze sistemi Yatağan’ı geliştirdi. IDEF 2019’da görücüye çıkan Yatağan, yeni bir platforma ihtiyaç duyulmaksızın ve hiçbir dönüştürücü takmaksızın 40 mm’lik standart bomba atarlarla kullanılabilecek şekilde tasarlandı. Sadece bombanın fırlatıldığı namluya sürülen ve ateşlenen Yatağan, bu özelliğiyle, bir bombaatardan atılabilen ilk füze oldu. Mehmetçiği düşmanları karşısında bir adım daha öne taşıyacak mini füze, sahada oyun değiştirici güçte görülüyor. Çünkü Yatağan, ateşlendikten sonra 1 km mesafedeki hedefi lazer güdümü sayesinde hassas biçimde bularak vurabiliyor. Muharebe ortamında bu silahın özellikle, araziye ya da bina içlerine gizlenmiş keskin nişancılara karşı etkin biçimde kullanılabileceği belirtiliyor. Halen prototipi üretilen ve bu yıl testlerine başlanması planlanan Yatağan minyatür füze, birkaç çeşit harp başlığıyla kullanılabiliyor ve tahrip genişliği ihtiyaca göre farklılaştırıyor. Mini insansız hava araçları, insansız kara araçları ve insansız deniz araçlarında da kullanılabilen Yatağan, özellikle piyade tüfeği üzerinde güç çarpanı etkisi yaratıyor.

BOMBAATARDAN FARKLI

Yatağan, piyadenin bulunduğu noktadan lazer işaretleme, farklı bir lokasyondan lazer işaretleme, bir dronedan lazer işaretleme yapıldığında da hedefe otonom olarak güdülüp gidiyor ve düşmanı yok ediyor. Meskûn mahal savaşlarında yeterli etkinliğe sahip olması planlanan füzeler sadece 1 kg ağırlığında oluşuyla da piyadeye büyük kolaylık sağlıyor. Piyade, özel bir sırt çantasına yerleştirilmiş şekilde, üç füzeyi harekat bölgesine güvenle taşıyabiliyor. Piyade, elindeki tüfekle gerektiğinde mühimmat, gerektiğinde de füze atabilir hale geliyor. Yatağan teknolojisi, güdümsüz olan ve atıldığı mesafe arttıkça da istenmeyen hasarlara yol açan klasik bombaatarların tüm dezavantajlarını bertaraf edecek gibi görünüyor. Bunun yanında Yatağan’ın hem menzili yüksek hem de hedefi nokta vuruşuyla imha edebiliyor.

Şehir savaşı uzmanı

Savunma sanayiinin önde gelen firmalarından ROKETSAN, hassas güdüm ile yakın ve çok yakın menzilde etkili, kolay kullanılabilen, maliyet etkin bir silah konsepti olan Cida’yı, ilk kez IDEF’19’da sergiledi. Kavramsal geliştirme ve doğrulama aşaması tamamlanan Cida Silah Sistemi, piyade tarafından kullanılabilen güdümsüz roketler ile gelişmiş güdümlü füzeler arasında konumlanıyor. 7,5 kilogram ağırlığındaki meskûn mahal muharebe silahı Cida, 50-750 metre menzilde etkili oluyor. Tasarımında, meskûn mahal operasyonlarındaki çatışma sahasının topoğrafik belirsizliği ve tehdidin hızlı yer değiştirebilmesi göz önünde bulundurularak geliştirilen Cida, bu sayede sivil can ve mal güvenliğini de sağlıyor. Termobarik, çok maksatlı başlık tipleri olan Cida, yüksek infilaklı parçacık etkiye sahip bulunuyor.

TEST AŞAMASINDA
ROKETSAN Güdüm Sistemleri Tasarım Müdürü Alper Kahvecioğlu, yaklaşık 1,5 yıldır geliştirmeye çalıştıkları sisteme ilişkin şunları söyledi: “1 kilometreye kadar olan menzilde ataletsel güdümle çok hassas şekilde hedefleri vurmak üzere tasarlandı. Bu sayede şehir içi savaşlarında ikincil, istenmeyen hasarları engellemek amaçlanıyor. Şu anda atışlı test aşamasındayız. Mühimmatın ilk aşama tasarımı bitti. Atışlı testlerle birlikte mühimmatın iteratif olarak geliştirilme çalışmaları devam ediyor. Bu yılın sonunda kullanıma hazır hale getirmeyi hedefliyoruz. İsterler doğrultusunda şekillenmiş bir ürün. Çok hafif tasarlamaya çalıştık, 10 kilogramın altında bir ağırlığı var. Yakın menzilde çalışıyor ve maliyet olarak da etkin olması istenmişti. Harp başlığı etkinliği kullanıcının isteğine göre şekillendirildi. Dolayısıyla tam olarak kullanıcının istekleri doğrultusunda tasarladığımız bir silah diyebiliriz.”

Milli jeti haziranda göreceğiz

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Genel Müdürü Temel Kotil, TFX Projesi kapsamında tasarım çalışmaları devam eden Milli Muharip Uçağın (MMU) birebir ölçülerdeki modelinin ilk kez bu yılki Paris Air Show’da sergileneceğini bildirdi. Kotil’in verdiği bu bilgi, MMU’yu gerçek boyutlarıyla maket halinde ilk kez önümüzdeki haziran ayında göreceğimiz anlamına geliyor.

IDEF’19 kapsamında gazetecilerle buluşan Kotil, Türkiye’de bir savunma ve havacılık ekosistemi oluştuğunu, bu doğrultuda Milli Muharip Uçak Projesi’nde de bütün altyapı tesislerini kurarak ilerlediklerini kaydetti. “MMU en büyük projemiz. Bunu bitirdiğimizde Türkiye, teknolojik olarak ABD, Rusya ve Çin’den farkım yok diyebilir” ifadelerini kullanan Kotil, hâlihazırda yürüttükleri 5 helikopter projesi olduğuna değinerek, “5 yıl sonra dünyada 4-5’inci büyük helikopter üreticisi oluruz. 400 civarında helikopter mühendisimiz var, bunu büyütüyoruz” diye konuştu.