
Gazze’ye umut taşıyan Madleen gemisi, işgalci İsrail’in hedefi oldu. Aralarında Greta Thunberg ve Türk aktivistler Hüseyin Şuayb ile Yasemin Acar’ın da bulunduğu yardım gönüllüleri alıkonulurken, uluslararası hukukun açıkça çiğnendiği saldırı dünya çapında infiale sebep oldu. Peki saldırının odağındaki bu gemi: Madleen neyi temsil ediyor? Adı neden Madleen? İşte detaylar.

Madleen yola çıkarken yükü sadece insani yardım değil, aynı zamanda insanlığın onuruydu. İsrail’in uluslararası suları hiçe sayarak saldırdığı gemide bulunan 12 kişi rehin alınırken, tüm dünya Gazze’ye ulaşamayan bu vicdan seferini konuşuyor. Gözler şimdi bu sembol haline gelen isme çevrildi: Madleen neyi anlatıyor?

Neden Madleen?
Madleen Kullab, Gazze kıyılarında abluka altında balıkçılık yapan tek kadın. Babasının vefatının ardından ailesine bakma sorumluluğunu üstleniyor ve geçimlerini sağlamak için denize açılmaya başlıyor.

Filistin benim yuvam
Madleen’e, 19 yaşındayken şu soru yöneltiliyor: “Abluka olmasaydı ne yapardın? Gazze’den ayrılır mıydın?” Cevabı ise son derece net ve kararlı: “Hayır, burada kalırdım. Filistin benim yuvam. Bu sular bize ait.”

Ardından Madleen'in mücadelesi milyonlarca insan tarafından öğreniliyor. Son olarak Gazze'ye yönelik ablukayı kırmak bölgeye aylardır gitmeyen yardımı ulaştırmak isteyen aktivistler yola çıktıkları gemiye onun adını veriyor.

Onunla röportaj yapan Charlie Andreasson Madleen Kullab’ı şöyle tanımlıyor
“Onu birden fazla kez orada, limanın ucunda dururken gördüm; limandaki teknelere, sonra da ufka doğru bakarken. Ve bir anlığına, kendimi gördüm onda: Çocukken bisikletime atlayıp limana gittiğimde, iskelede durup uzun uzun, ufkun ötesine giden tekneleri izler, o çizginin ötesinde ne olduğunu merak ederdim. Kendi kendime, acaba o da aynısını mı yapıyor, diye sordum.
Ama o bir çocuk değil, genç bir yetişkin kadın. Güçlü bir kadın.”

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik yasa dışı ablukasına karşı çıkarak insani yardım taşıyan Madleen isimli yelkenli, uluslararası bir direnişin sembolü olarak yola çıktı. Özgürlük Filosu Koalisyonu (Freedom Flotilla Coalition) tarafından hayata geçirilen bu sivil girişim, Gazze’deki ağır insani duruma dikkat çekmeyi amaçlıyor. Aralarında farklı ülkelerden gönüllülerin bulunduğu 12 kişilik ekipte, Türkiye’den aktivistler Yasemin Acar ve Şuayb Ordu da yer alıyor.