Güney Koreli araştırmacılar, ışıkla veri iletiminde çığır açan Li-Fi teknolojisinin en büyük handikaplarından biri olan güvenlik sorununu ortadan kaldıran yenilikçi bir sistem geliştirdi. Işıkla çalışan bu yeni iletişim yöntemi, Wi-Fi’ye kıyasla hem çok daha hızlı hem de daha güvenli veri aktarımı sunarak geleceğin kablosuz iletişim altyapısını şekillendirmeye aday.
Lİ-Fİ NEDİR, NASIL ÇALIŞIR?
Li-Fi (Light Fidelity), veriyi ışık üzerinden aktaran yeni nesil kablosuz iletişim teknolojisidir. Temel olarak LED ışık kaynakları aracılığıyla veri gönderimi yapılır. Geleneksel Wi-Fi’den 100 kata kadar daha hızlı olabilen bu teknoloji, çevreye yaydığı sinyallerle değil, ışık demetleriyle çalışır. Bu sayede hem daha yoğun hem de daha güvenli veri akışı sağlanabilir.
GÜVENLİK SORUNU NASIL AŞILDI?
Kore İleri Bilim ve Teknoloji Enstitüsü (KAIST) ile Kore Standartlar ve Bilim Araştırma Enstitüsü’nden araştırmacılar, aynı anda hem veri aktarımı yapan hem de bu veriyi gerçek zamanlı olarak şifreleyen bir Li-Fi cihazı geliştirdi. Böylece, daha önce dış bir şifreleme cihazına ihtiyaç duyan sistem artık doğrudan ışıkla şifreli veri iletebiliyor.
Bu teknolojiyle kullanılan sistemde, kuantum noktaları ve “pinhole” (mikro delikli) elektrot tabakası yer alıyor. Elektrik bu mikro deliklerden geçerken, belirli noktalarda yoğunlaşarak kuantum noktaları harekete geçiriyor ve ışık sinyali oluşturuyor. Bu yapı, aynı anda iki ayrı veri akışı sağlamaya imkân tanıyor. Bu da hem hız hem de güvenlik açısından büyük bir avantaj sunuyor.
NEDEN DAHA GÜVENLİ?
Li-Fi, ışık tabanlı olduğu için sinyalleri yalnızca belirli bir alanda aktarabiliyor; bu da yayın tabanlı Wi-Fi sinyallerine göre çok daha az siber saldırı riski anlamına geliyor. Yeni geliştirilen şifreleme mekanizması sayesinde ise içerik, dış müdahaleye açık olmadan doğrudan güvenli olarak iletiliyor.
TİCARİ KULLANIMA HAZIR MI?
Yeni Li-Fi cihazı yalnızca teknolojik olarak değil, ticari ölçekte de umut verici performans sergiliyor:
Parlaklığı: Ortalama bir akıllı telefon ekranının 10 katı
Verimlilik: %17,4 — bu oran, ticari uygulamalar için gerekli alt sınırın hemen üzerinde
Araştırmacılar, cihazın ışık üretim sürecini analiz edebilmek için geçici elektrolüminesans analizi yöntemini kullandı. Bu teknik, ışığın nanosaniyelik zaman dilimlerinde nasıl üretildiğini ortaya koyuyor.
HANGİ ALANLARDA KULLANILACAK?
Prof. Himchan Cho’ya göre bu gelişme, özellikle:
Hastaneler (radyo dalgalarının kullanılmasının riskli olduğu alanlar)
Savunma sanayii (yüksek güvenlik gerektiren iletişim)
Finans sektörü (veri gizliliğinin kritik önemde olduğu işlemler)
gibi alanlarda mevcut kablosuz iletişim sistemlerinin yerini alma potansiyeline sahip.
