Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki kabine toplantısı Beştepe'de gerçekleşti.
Saat 15.45'te başlayan toplantı dört saat sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan kritik toplantının ardından açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Hamdolsun koronavirüsü hafif belirtilerle geçirdik. Karantina döneminde çalışmalarımızı evden sürdürdü. Dualarıyla yanımızda olan milletimize şükranlarımızı sunuyorum. Geçmiş olsun dileklerinde bulunanlara teşekkür ediyorum.
Testimizin negatife dönmesinin ardından Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallılar Konseyi ile bir araya geldik. Cumartesi günü Hazine ve Maliye Bakanlığımızın enflasyonla mücadele kapsamında atılacak adımların açıklandığı toplantıya canlı bağlantı ile katıldık. Temel gıda ürünlerinde KDV'yi yüzde 8'den yüzde 1'e indirme kararımızı milletimizle paylaştık.
Pirinç, makarna, et, balık, çay, kahve, su, süt ve süt ürünleri, yumurta, yemeklik yağ, şeker ve şekerli ürün çeşitleri, meyve, sebze, kuruyemiş, bakliyat gibi KDV indiriminin ülkemize ve milletimize tekrar hayırlı olmasını diliyorum.
Yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması konusu da kamuoyu ile paylaşıldı. Tüm vatandaşlarımızı bu imkandan yararlanmaya davet ediyoruz.
BAE ziyaretim sırasında toplam 13 anlaşmayla ülkelerimiz arasındaki münasebetin ahdi temelini güçlendirdik. Türkiye-BAE ilişkilerine yeni ivme kazandıran bu ziyaretin her iki ülke açısından verimli ve hayırlı neticeler doğuracağına inanıyorum.
Önümüzdeki dönemde Körfez bölgesi başta olmak üzere Türkiye'nin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine destek verecek ülkelerle temasları daha da sıklaştıracağız.
Bugünkü kabine toplantımızda da gündemimizdeki hususları istişare ettik. Görüldüğü gibi ülkemize ve hizmetlerimizi kaldığımız yerden çok daha yoğun şekilde sürdürüyoruz. Karantina sürecinde yaptığımız takiplerde tespit ettiğimiz en önemli tespit, dün ile bugün arasında yeteri kadar güçlü, vicdanlı bir irtibatın kurulamadığıdır. Türkiye'nin nereden nereye geldiğini görmeden 2023 hedeflerimizin 2053 vizyonumuzun anlaşılması mümkün değildir.
Hükümete geldiğimizde ülkemizin nüfusu 65 milyondu. Altyapısı, eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, ulaşımdan enerjiye her alanda yılların birikimi olan sorun, eksiklik, mahrumiyetlerin ağırlığı altında adeta eziliyorduk.
Karşımızda tarihi, medeniyeti ile küs, potansiyeli ve imkanları küresel baronların temsilciliğini üstlenmiş, ayağına pranga vurulmuş Türkiye gerçeği vardı. Her isteyen evladımızın eğitime ulaşabilmesi, kamuda ve hatta sokakta değerlerine ve kültürüne saygılı muamele görebilmesinin 81 vilayetimizin hepsinde belirli standardın üzerinde temel altyapılardan faydalanması, insanca hayat sürmesinin gerçekten zor olduğu gündemden geçerek bugünlere geldik.
Eski Türkiye ile bugünkü Türkiye fotoğraflarının doğru, vicdanlı, ahlaklı, sağlıklı mukayesesini yapmak hepimizin görevidir. Günü yaşayarak, kurtararak geleceğimize güvenle bakamayız. Önceliğimiz can ve mal güvenliğimizi tehdit eden terördür. İstiklalimizi ve istikbalimizi hedef alan kuşatmalardır. Teröre ve işsizliğe kalıcı çare bulunmasına mani olan siyasi istikrarsızlıktır.
Musluktan akan suyun, tavanda lambanın, kışı geçirecek nevaleyi temin edebilmenin en büyük sevinç sebebi olan günler yaşadık. Bugün ana sınıfından üniversiteye, dünyanın imrenerek baktığı şehir hastanelerimizle, bölünmüş yol ağımız ve sayısını 56'ya çıkardığımız havalimanlarımız, 100 bin megavat kurulu enerji gücümüz, toplu konut projelerimiz, millet bahçelerimiz, yerli ve milli katkı oranını yüzde 80'lere doğru taşıdığımız savunma sanayimiz, misafir kapasitesini 6 kat arttırarak turist ağırlama altyapımızla, yüzde 5'in üzerinde gerçekleşeme büyüme ile dünyanın en büyük 10 ekonomisine girmek için son dönemece giren bir Türkiye yaşıyoruz.
Bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum, hükümet olarak uyguladığımız ekonomi programında vatandaşlarımızın işini korumak, sürekli yeni iş alanları oluşturarak istihdamı geliştirmek vardır. Nüfusumuz 20 yıl öncesine göre 20 milyon artarken istihdama katılan kişi sayısı da 34 milyona çıktı. Tarihimizin en yüksek işgücünün katılım oranına çıkarken istihdamı 30 milyonun üzerine çıkardık.
Dünyanın panikle işine kapandığı dönemde biz farklı politika izleyerek üretimi ve bireyleri destekledik. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla hedefli ekonomi programımızı kararlılıkla uygulayarak salgının ilk ayındaki kalıpları telafi etmekle kalmadık, ötesine de geçtik.
Alım gücündeki düşüş bir süre sonra telafi edilirken, kaybedilen zamanın geri kazanılması çok daha zordur. Böyle dönemde aslolan gelirin devam etmesidir.
Halihazırdaki en önemli sorunumuz yüksek enflasyondur. İnşallah onun da üstesinden her geçen ay inişini görerek geleceğiz. Türkiye'yi 30 milyonun üzerinde vatandaşını istihdam eden bir ülke haline getirmek en büyük iftihar sebebimizdir.
Avrupa'dan Amerika'ya kadar tüm gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelerin çoğunun en önemli sıkıntısı, sancısı, krizi işsizliktir. Bunun için batıdaki Merkez Bankaları enflasyonları arttığı halde, faizleri yükseltmekten ısrarla kaçınıyor, yıllardır bize yaptıkları dayatmalara aykırı politika izliyorlar. Ortaya çıkacak işsizlik krizinin altından kalkıp kalkamayacağı da meçhuldür.
Uyguladığımız ekonomi politikalarının doğruluğunun kimi mahcubiyetle de olsa içeride ve dışarıda teslim edilmeye başlandığını görüyoruz. Aldığımız tedbirlerin olumlu etkileri her geçen ay biraz daha kendisini gösterecektir.
Son dönemde elektrik fiyatları tüm dünyada yükselmiştir. Bu sadece bize mahsus bir durum değildir. Küresel düzeyde fiyatlar artmıştır. Elektrik ve doğalgaz fiyatlarının Avro cinsinden rakam ve asgari ücrete oranları üzerinden karşılaştırmasını yaparak gerçek tabloyu dikkatinize sunmak istiyorum.
Konutlarda aylık 200 kilovat tüketim üzerinden bakıldığında Türkiye Avrupa'da 34 ülke arasında vatandaşlarına en ekonomik hizmeti sunan 3. ülkesidir. Norveç 35, Fransa 45, Hollanda 60, Belçika 92, Almanya'da 100 Avro'dur. Asgari ücretle mukayese ettiğimizde ülkemizde yüzde 5,5 oran karşımıza çıkmaktadır.
Benzer tablo doğalgaz konusunda da geçerlidir. Türkiye 100 metreküplük tüketime 18,5 Avroluk faturasıyla Avrupa'nın vatandaşına en ucuz doğal gaz hizmeti sunan ülkesidir.
Geçtiğimiz yıl hane başına yaklaşık 5 bin lira enerji desteği verdik. Yılbaşı itibariyle tarifelerde yapılan düzenlemelere rağmen elektrik ve doğalgazda haneleri desteklemeye devam ediyoruz. 150 kilovat olan en düşük tarife dilimini 210 kilovata düzeltmek suretiyle nispi bir rahatlama sağlamıştık.
Elektrik desteğinde 4 milyon haneye çıkartıyoruz. Sosyal güvenlik şemsiyemizin kapsama alanını, etkisini geliştirecek yeni sosyal destek paketi ile hazırlıklara başlanması talimatını verdik.
Rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarına KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti uyguluyorduk. Güneş ve rüzgar enerjisi yatırımcılarına yüzde 30 oranında vergi indirimi, 6 yıl boyunca sigorta primi işveren hissesi desteği sağlamış oluyoruz
Eğitim öğrenimin yeni dönemine huzurlu bir şekilde başladık. Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu da geçtiğimiz hafta yürürlüğe koyduk. Aralık ayının son haftasında yaptığımız yeni düzenlemenin olumlu etkilerini görüyoruz.
Önümüzdeki hafta sonu açılışını yapacağımız 1915 Çanakkale Köprüsü ve Malkara Çanakkale Otoyolu projesidir. 1915 Çanakkale Köprüsü 88 km. otoyol ve 13 km. bağlantı yolu olmak üzere Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe projemizin önemli parçasıdır. Bu köprü kendi alanında dünyada ilk sırada yer alan bir eserdir.
Bilindiği gibi tarım kredi kooperatiflerinin satış merkezlerinde çay gübrelerinin fiyatlarında yüzde 30'a varan indirimler yaptık. Hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın girdi maliyetini düşürmek amacıyla karma hayvan yemi yüzde 12 indirimle satılmaya başlanacaktır.
2021 yılı pancar alım fiyatının üzerine ton başına 15 lira prim desteği ödüyoruz. Bu sezonun pancar alım fiyatını hasattan önce açıklayacağımızı hatırlatmak istiyorum.
Gençlerimizin talepleri üzerine yurtlarda 16 GB olan internet desteğini 32 GB'ye çıkardık. Akademik yarı yılın ikinci döneminden başlamak üzere beslenme yardımını aylık 570 liradan 750 liraya yükseltiyoruz. Böylece üniversite öğrencilerimizi enflasyon sebebiyle yemek ücretlerinde yaşanabilecek muhtemel artışlara karşı koruma altına almış oluyoruz.
Omicron varyantı vaka sayılarını fevkalade arttırmasına rağmen hamdolsun hastaneye yatışlarda sistemi zorlayacak bir yükselişle karşılaşmadık. Koronavirüse karşı geliştirilen yeni bir ilacı yerlileştirerek vatandaşlarımıza sunduk, TURKOVAC'ı 81 ilimize ulaştırdık. İnşallah önümüzdeki aylarda tüm dünyayla birlikte bizde bu musibeti gündemimizden çıkarmayı ümit ediyoruz."