Türkiye’nin NATO’nun bu temel görevlere katkısının tam olduğuna vurgu yapan Beykent Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Kemal Olçar, “Türkiye, Afganistan’daki Kararlı Destek Misyonu kapsamında Kabil’de Çerçeve Ülke olup aynı zamanda Hamid Karzai Uluslararası Havaalanının güvenlik ve işletme sorumluluğunu 2020 yılı sonuna kadar üstlenmiştir. KFOR Harekâtı kapsamında Kosova’da Türk birliği bulunmaktadır. Ege Denizi’ndeki düzensiz geçişlerin önlenmesine yönelik uluslararası gayretleri keşif, gözetleme ve denetim suretiyle desteklemek amacıyla başlatılan NATO faaliyetine daimî surette deniz unsuru katkısı sağlamıştır. NATO Irak Misyonuna, askeri eğitmen/danışman katkısı sağlamıştır. DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) kapsamında ülkemiz hava sahasında gerçekleştirilen NATO AWACS uçaklarının uçuşlarına havada yakıt ikmali desteği sağlamış ve ayrıca milli AWACS uçaklarıyla (E-7T) destek verilmiştir” dedi.
Olçar, Türkiye’nin üstlendiği görevleri şu şekilde sıraladı:
“Konya Hava Üssü, NATO Havadan Erken İhbar ve Uyarı Kuvvetinin (NAEW&C) iki ileri harekât üssünden biri olup, NATO AWACS uçaklarının kullanımına sunulmuştur. NATO Daimî Deniz Güçleri İkinci Grubuna (SNMG-2) ve NATO Daimi Mayın Karşı Tedbir Güçleri İkinci Grubuna (SNMCMG-2) daimi surette katkı sağlamıştır. İttifakın Komuta Yapısında yer alan NATO Kara Komutanlığı (LANDCOM) Türkiye’de bulunmaktadır. NATO Kuvvet Yapısındaki Yüksek Hazırlık Seviyeli dokuz kara kuvveti karargâhından biri olan NATO Hızlı Konuşlandırılabilir Kolordu Karargâhı (NRDC-TU) Türkiye tarafından sağlanmaktadır. NATO Mukabele Kuvveti (NRF) kapsamındaki Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Görev Gücüne Türkiye 2021 yılında liderlik etmiştir. NATO Balistik Füze Savunması mimarisi kapsamında tespit ve takip radarına (X-Band radar) ev sahipliği yapmaktadır. Türkiye’nin savunma harcamalarının gayrı safi yurt içi hasılasına oranı 2019 yılı itibariyle yüzde 1,89 olarak gerçekleşmiştir (Bu konudaki İttifak eşiği yüzde 2’dir). Sekizinci sıradadır. Savunma harcamalarının yüzde 38,6’sı temel silah ve teçhizat tedariki ile araştırma ve geliştirmeye ayrılmaktadır (Bu konudaki NATO eşiği yüzde 20’dir). Üçüncü sıradadır. Genel hatları itibariyle gayrisafi yurtiçi hasıla (GDP) temelinde hesaplanarak Müttefiklere paylaştırılan katkı payı ödemelerinde sekizinci sıradadır.”
Türkiye’nin tüm bu görevlerin tümünü toplam 11 noktada binlerce personeliyle yerine getirdiğini ve getirmeye devam ettiğini söyleyen Dr. Kemal Olçar, “Operasyonlara önemli katkılar sağlamış, terörle mücadelede hem AB hem de NATO topraklarını korumuş, YTS (Yabancı Terörist Savaşçılar) ile mücadele etmiş, deniz ve karayolunu kullanan düzensiz göçlerin yine AB topraklarına geçişini engellemiş ve Suriye ve Afganistan’dan gelen geçici koruma statüsündeki yabancılara ev sahipliği yapmıştır. Küresel güvenlik mimarisine bu kadar önemli katkılar sağlayan sadık bir Türkiye’nin güvenliğine tehdit olan yapılarla ittifak kuranlarla aynı çatı altında olma terörün dolaylı olarak tanınmasına ve yasallaşmasının kabulüne sebep olacaktır. Sadece bu sebep bile Nordik ülkelerinin NATO yapısına dahil olmaması için yeterlidir” şeklinde konuştu.