Moskova’da günübirlik ziyaret gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Moskova Jukovskiy Uluslararası Havaalanı’nda baş başa ve heyetlerarası görüşmeler yaptı. 1 saat 20 dakika süren baş başa görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında Erdoğan, şunları söyledi: “Gösterdiği ev sahipliği sebebiyle Sayın Putin’e teşekkür ediyorum. Her şeyden önce bu anlamlı ziyaret, MAKS 2019 Fuarı’nın gerek Rusya gerekse dünyadaki savunma sanayi uzay teknolojileriyle alakalı gelişmeler noktasında önemli bir sıçrama olacağına inanıyorum. Savunma sanayinde S-400 sistemlerinin teslimatının başlaması dahil müspet adımlar atıyoruz. Nitekim bugün ikili görüşmemizde de savunma sanayine yönelik birçok alanda neler yapabiliriz, ne gibi adımlar atabiliriz, bunları ele alma fırsatını bulduk.
Suriye’de yaşanan gelişmeleri İdlib’deki durum özelinde tüm boyutlarıyla ele aldık. Soçi’de vardığımız mutabakatla Putin ile çok hassas bir dönemde kritik bir adım atarak İdlib’de insani trajedinin önüne geçmiştik. Ancak rejimin mayıs ayından beri sivilleri ve sivil altyapıyı hedef alan saldırıları İdlib’de tesis ettiğimiz sükuneti maalesef bozdu. Bu saldırılar Soçi Mutabakatı’nı hayata geçirme çabalarımıza da sekte vurdu. İdlib’de rejim saldırıları sonucunda mayıs ayından beri 500’ü aşkın masum insan hayatını kaybetti, bin 200’ün üzerinde sivil yaralandı. Yüz binlerce İdlibli şu anda evlerini, yuvalarını terk etmek zorunda kaldı.
3,5 milyon Suriyeli yeni bir insani felaketle karşı karşıya. Bu insanların önemli bir kısmı Türkiye sınırlarına yöneldi. Türkiye 3,6 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapıyor. Rejimin terörizmle mücedele bahanesiyle sivillere karadan ve havadan ölüm yağdırması kabul edilemez. Sivilleri hedef alan saldırılar radikal unsurları da maalesef güçlendirmektedir. Rejimin kışkırtmaları, bölgedeki askerlerimizin can güvenliğini riske etme boyutuna varmıştır. Meşru müdafaa hakkımız, özellikle sınırlarımız boyunca bizi müdafaaya sevk etmektedir. Tabii gereken adımları da gereken zamanda atmak durumundayız. Ülkemizin bu konudaki kararlılığını ifade ettim. İdlib’de sükunetin sağlanması için Astana ruhu çerçevesinde çalışmaya hazır olduğumuzu bir kez daha vurguladım. Soçi mutabakatıyla üzerimize düşen sorumlulukları ancak rejimin saldırılarına son verilmesiyle yerine getirebiliriz. Türkiye’de üçlü zirveyle süreci devam ettireceğiz ve temennimiz Cenevre öncesi çok daha önemli adımları atmış olalım.”
Fırat’ın doğusundaki durumu istişare etme fırsatı bulduk. Suriye’nin toprak bütünlüğüne bağlılığımızı bir kez daha teyit ettik. Rusya’nın yanı sıra İran ve BM ile yürütülen çabalar neticesinde Anayasa Komitesinin kuruluş çalışmalarında son aşamaya gelindi. Birbirimizin hassasiyetlerinin farkındayız. Değerli dostumla Suriye’nin istikrarı yolunda önemli adımlar attık. Gayemiz akan kanı durması, komşumuz Suriye’nin 8 yıldır özlemini çektiği huzur ortamına bir an önce kavuşmasıdır. Rusya Federasyonu ile tesis edilen yakın diyalog sadece Türkler ve Ruslar için değil bölge için de önemli. Münbiç’teki terör örgütünün, Kobani ve doğuya doğru o bölgedeki terör örgütlerinin bir an önce bölgeyi terk etmelerini istiyoruz. Yine bu bölgede güvenli bölge sözünün yerine getirilmesini istiyoruz. Zira Türkiye’ye karşı sınırdan zaman zaman yapılan tacizler devam ediyor. Bu tacizler devam ettiği sürece bizim eli kolu bağlı durmamız mümkün değil.”
Putin ise şunları söyledi: “Türkiye’nin güvenli bölge adımı Suriye için olumludur. Rusya ve Türkiye, Suriye krizinin çözümünde en verimli süreç olan Astana formatındaki çalışmalarını, İran’ın da katılımıyla verimli bir şekilde sürdürmektedir. Türkiye’nin mültecilerle ilgili yükü büyük. Bunu çok iyi biliyoruz. Sınırlarındaki güvenliğini sağlaması lazım, Türkiye’nin meşru çıkarları bunu gerektiriyor. Türkiye’nin güney sınırlarında bir güvenlik bölgesi oluşturulması, Suriye’nin toprak bütünlüğü açısından olumlu bir adımdır. Bu bağlamda, söz konusu bölgede gerginliği azaltacak tüm adımları destekliyoruz. Amaç, sahadaki durumu istikrarlı hale kavuşturmak ve daha da ilerletmektir. İdlib’deki durumdan kaygılıyız. Suriye’nin toprak bütünlüğüne bağlı kalmak önemli. Moskova ve Ankara İdlib’de çatışmasızlık bölgesindeki saldırılardan endişe duyuyor.”
Erdoğan ve Putin’in açılışını yaptığı fuarda, her iki lider 5. nesil savaş uçağı olan ve Suhoy firmasının ürettiği “Su-57”yi birlikte inceledi. Rus yapımı helikopter ve yolcu uçaklarında da incelemelerde bulunan iki lider, daha sonra uçakların gösterisine geçti. Rus savaş uçağı “Su-57” ile Türkiye’ye satın alınması için teklif edilen “Su-35” ve “Su-34” tipi savaş uçaklarının gösterisini Erdoğan ve Putin birlikte izledi. Rus Mi serisi helikopterlerin geçiş gösterisini takip eden iki liderin, içini gezerek incelemelerde bulunduğu “İrkut MS-21” yolcu uçağı, “Suhoy Süper Jet 100” ve “İrkut YAK-152” yolcu uçakları da gösteri yaptı.
Bu yıl 6 milyon Rus turistin ülkemizi ziyaret etmesini bekliyoruz. Aramızdaki ticaret hacmi 25 milyar doları geçti, hedefimiz 100 milyar dolar. Gerek yolcu uçaklarından savaş uçaklarına kadar, helikopterlere kadar, bütün üretimde olan motorlara kadar bütün bunları görme noktasında memnuniyetimi ifade etmek isterim. Tabii savaş uçaklarının gösterilerini de izleme imkanımız oldu. Gerek Su-34, Su-35, bunun yanında Su-57 bunların görüntülerini hep birlikte izledik. Dayanışmamızı savunma sanayinin birçok alanında sürdürelim istiyoruz. Bu yolcu uçaklarında olabilir, savaş uçaklarında olabilir.”