
Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen ve barındırdığı teknolojilerin yardımıyla insansız hava araçlarının (İHA) "gözü" olarak da nitelendirilen yeni bir gimbal sistemi ilk kez kullanıma sunuldu.
Asisguard Genel Müdürü Barış Düzgün yaptığı açıklamada, bir optiğin arkasında çalışan elektronik sistem varsa bunun elektro-optik olarak adlandırıldığını söyledi. "Bir lens kullanarak görüntü işleme yapıyorsanız, bunu gündüz veya gece görüntülemede kullanıyorsanız bu bir elektro-optiktir" diyen Düzgün, şirket olarak yaklaşık 6 yıldır bu alanda faaliyet gösterdiklerini ifade etti.

Zırhlı araçlarda 360 derece durumsal farkındalık kameraları ile yola çıktıklarını ve yaklaşık 3000 araç üzerinde sistemlerinin yer aldığını vurgulayan Düzgün, daha sonra dönme kapasitesi olmayan sabit kameraları hareket etmelerini sağlayacak sistemlerle birleştirmeye başladıklarını belirtti. Düzgün, böylece araç üzerinden daha uzak mesafe tespit, daha hızlı teşhis ve yapay zekayla farkındalık oluşturma konularında ilerlemeler sağladıklarını belirtti.

Kara araçlarının ihtiyaçları için farklı donanımları bir araya getirerek çeşitli elektro-optik çözümler oluşturduklarına değinen Düzgün, sınır güvenlik ihtiyaçlarının artmasıyla beraber 15 kilometreden insanı, 20 kilometreden aracı tespit etmeye imkan veren gözetleme kulelerinin gündeme geldiğini aktardı. Düzgün, bu anlamda Türkiye'de kullanılan bir çözümlerinin benzerini Nijerya'da kurduklarını, ayrıca araçlarda görev yapan çeşitli entegrasyonlar gerçekleştirdiklerini söyledi.

'Uçan cihazın gözü'
Düzgün, zaman içinde insansız sistemlerin kullanımının yaygınlaştığını ve bu tecrübeyi gözetleme, hedefleme, izleme yapabilecek başka araçlara taşımak için çalışmalar yürüttüklerini ifade etti. Düzgün, şöyle konuştu: "Uçan bir şey yapmak çok kabiliyet gerektiriyor. Çok başarılı otopilotlar tasarlamanız gerekiyor ama uçarken görmüyorsanız, hedefleri tespit edemiyorsanız, işaretleyemiyorsanız, bir füzenin ona kilitlenmesini sağlayamıyorsanız, uçan cihazın gözü yoksa bunun tam bir çözüm olduğunu söylemeniz zor.

'İhracat potansiyeli yüksek'
Envantere giren çözümün bu alanda geliştirdikleri 4 üründen bulutaltında uçan VTOL'lere yönelik olduğunu bildiren Barış Düzgün, gimbalin bu sınıfındaki tüm araçlarda kullanılabileceğini vurguladı. Ürünün yurt dışı ihracat potansiyelinin de yüksek olduğu değerlendirmesinde bulunan Düzgün, şöyle konuştu: "Yurt dışındaki rakibimizle kıyasladığınızda performansımız daha iyi, fiyatımız ise uçurumsal seviyede daha iyi. Yurt dışından talep olacağını biliyoruz. Bunun benzerinden bir Afrika ülkesine helikopter modernizasyonu kapsamında 2 adet sağladık. Helikopter olunca biraz modifiye etmek gerekti. Füzelerin seeker (arayıcı) sistemlerinde kullanılabilir. Seekerlar da iki eksen gimbal aslında. Kendi insansız hava aracımız SONGAR'da kullanacağımız ürünler var. Silah taşıdığınız için 3 kilogram ağırlık kapasitenizi oraya harcamak istemiyorsunuz. 800 gram, 1-1,5 kilogramlık gimballara ihtiyaç var. Bu tip gimbalları de tasarlıyoruz. Muhtemelen gimballerımızı dron sistemlerine de sunacağız. Daha hafif, uçtuğu yüksekliğe göre iyi performansa sahip kameralarımız da çıkıyor. Envantere giren ürünümüzle birlikte 4 farklı ürün konusunda çalışmalarımız sürüyor." dedi.