Ebu Davud Ezanın Başlangıcı Hadisleri

- Sünen-i Ebu Davud
Kitaplar
Ebu Davud
Konu Başlıkları
Ezanın Başlangıcı
Ezanın Başlangıcı Hadisleri
2452-

Ebu Umeyr İbnu Enes, Ensar'dan olan bir amcasından naklen anlatıyor: "Resulullah (sav) halkı namaza nasıl toplayacağı meselesine eğildi. Kendisine: "Namaz vakti olunca bir bayrak dik, onu görünce halk birbirine haber verir" dendi. 

Bu, Aleyhissalatu vesselamın hoşuna gitmedi. Bunun üzerine O'na, boynuz hatırlatıldı. Bu, yahudilerin borazanı idi. Onu bu da memnun etmedi ve hatta: "Bu yahudi işidir!" dedi. Bunun üzerine büyük çan hatırlatıldı. Efendimiz: "Bu hristiyanların işidir" dedi. Bu (konuşmalar)dan sonra Abdullah İbnu Zeyd el-Ensari, Resulullah'ın üzüntüsüne üzülerek ayrıldı. Bunun üzerine rüyasında ezan öğretildi."
Salat 27;
(498);
2453-

Bir diğer rivayette şöyle denmiştir: "Ensardan bir adam gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Ben sizin üzüntünüzü görüp ayrıldığım vakit (rüyamdan) bir adam gördüm. 

Üzerinde yeşil renkli iki giysi vardı. Kalkıp mescidin üzerinde ezan okudu. Sonra bir miktar oturdu. Tekrar kalkıp aynı söylediklerini bir kere daha tekrarladı. Ancak bu sefer bir de kad kameti's-salat (namaz başlamıştır) cümlesini ilave etti. Eğer halkın (bana yalancı diyeceğinden korkum) olmasaydı ben "uykuda değildim, uyanıktım" diyecektim" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam): "Allah sana hayır göstermiş. Bilal'e söyle (bu kelimeleri söyleyerek) ezan okusun!" dedi. Hz. Ömer (ra) de atılarak: "Onun gördüğünü aynen ben de gördüm, ancak o, anlatma işinde benden önce davranınca, ben utandım (anlatamadım)" dedi. "Adam anlattıkları arasında şunları da söyledi: "(Mescidin üzerine çıkan adam) kıbleye yöneldi ve dedi ki: "Allahu ekber Allahu ekber Allahu ekber Allahu ekber, eşhedu en la ilahe illallah, eşhedu en la ilahe illallah. Eşhedü enne Muhammeden Resulullah eşhedu enne Muhammeden Resulullah, hayye ala's'salat -iki defa- hayye ala'l-felah -iki defa- Allahu ekber Allahu ekber, lailahe illallah." Sonra bir miktar durduruldu. Sonra adam tekrar kalktı, aynı şeyleri yeniden söyledi. Ancak bu sefer Hayye ala'l-felah'tan sonra kad kameti's-salat kad kameti's-salat dedi. Ravi ilave etti: "Resulullah (sav): "Bunu Bilal'e öğret!" buyurdu. (Adam emri yerine getirdi) Bilal de onları söyleyerek ezan okudu."
Salat 28;
(505-507);
2454-

Resulullah (sav), halkı namaz için toplamak maksadıyla çalınmak üzere bir çan yapılmasını emrettiği zaman, ben uyurken yanıma bir adam geldi. Elinde bir çan vardı. 

Ben: "Ey Allah'ın kulu, bu çanı bana satar mısın?" dedim. Adam: "Pekala, ama bunu ne yapacaksın?" dedi. Ben: "Bununla insanları namaza çağıracağım" dedim. Bana: "Sana bu iş için daha hayırlı bir söz göstereyim mi?" dedi. Ben de ona: "Elbette!" dedim. "öyleyse şunu söyle!" diyerek bana öğretti: "Allahu ekber Allahu ekber Allahu ekber Allahu ekber. Eşhedü enne Muhammeden Resulullah, eşhedü enne Muhammeden Resulullah. Hayye ala's-salat, Hayye ala's'salat. Hayye ala'l-felah, Hayye ala'l-felah. Allahu ekber Allahu ekber. Lailahe illallah." Abdullah İbnu Zeyd (ra) devamla dedi ki: "(Rüyamdaki bu zat) benden biraz uzaklaştı sonra tekrar söze başlayıp: "Sonra namazı kılacağın zaman şunu söylersin" dedi ve öğretti: "Allahu ekber Allahu ekber-Eşhedü en la ilahe illallah, Eşhedü enne Muhammeden Resulullah, Hayye ala's-salat, Hayye ala'l-felah, Kad kameti's-salat, kad kameti's-salat, Allahu ekber Allahu ekber. Lailahe illallah." Sabah olunca Resulullah (sav)'a gelerek (rüyamda) gördüklerimi haber verdim. Bana: "İnşallah bu hak bir rüyadır. Kalk rüyada öğrenmiş olduğunu Bilal'e öğret. O bunları söyleyerek ezan okusun. Zira o, sesçe senden daha gür!" buyurdu. Ben de Bilal'le birlikte kalktım. Ona teker teker arzediyordum. O da bunları yüksek sesle söyleyerek ezan okumaya başladı. Bunu evinde olan Ömer İbnu'l-Hattab (ra) işitmişti. Hemen evden çıkıp ridasını çekerek geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! diyordu, seni hak ile gönderen Zat-ı Zülcelal'e yemin olsun, onun gördüğünün aynısını ben de gördüm!" Bunu işiten Resulullah (sav): "Elhamdülillah! Şimdi bu daha sağlam oldu!" dedi. [Bir diğer rivayette şöyle gelmiştir: "(Bilal ezanı okuyup sıra ikamete gelince) Abdullah: "Onu ben gördüm, ben okumak isterim!" dedi. Resulullah (sav) da: "öyleyse sen de ikamet getir!" buyurdu." Tirmizi'nin bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "(Abdullah İbnu Zeyd ezanla ilgili kıssayı anlatırken elfazı ikişer ikişer zikretti, ikameti ise birer kere zikretti."]
Salat 28;
30;
(499;
512);
Salat 139;
(189);
2455-

İnsanlar çoğalınca, herkesçe bilinecek olan bir şeyle namaz vaktinin duyurulmasının gerektiğini aralarında konuştular. (Bu meyanda bir ateş yakılması veya bir çan çalınması teklif edildi). 

Bunun üzerine Resulullah (sav) Bilal'e emrederek ikişer kere söyleyerek de ikamet okumasını emretti.
Ezan 2;
3;
Enbiya 50;
Salat 3;
(378);
Salat 29;
(508);
Salat 141;
(193);
Ezan 2;
(2;
3);
2456-

"Ey Allah'ın Resulü, bana ezanın usulünü öğret" dedim. Bunun üzerine başımın ön kısmını meshederek: "Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber dersin ve bunları derken sesini yükseltirsin. 

Sonra: "Eşhedü en la ilahe illallah, eşhedü en la ilahe illallah, eşhedü enne Muhammeden Resulullah, eşhedü enne Muhammeden Resulullah dersin ve bunları söylerken sesini alçaltırsın, sonra sesini şehadette tekrar yükseltirsin: Eşhedü en la ilahe illallah eşhedü en la ilahe illallah. Eşhedü enne Muhammeden Resulullah, eşhedü enne Muhammeden Resulullah. Hayye ala's-salat, hayye ala's-salat. Hayye ala'l-felah, hayye ala'l-felah. Eğer okuduğun ezan sabah ezanı ise şunu da söylersen: "es-Salatu hayrun mine'n-nevm, es-salatu hayrun mine'n nevm (Namaz uykudan hayırlıdır). Allahu ekber Allahu ekber. Lailahe illallah."
Salat 6;
(379);
Salat 28;
(500-505);
Salat 140;
(191);
Ezan 3;
4;
5;
6;
(2;
4-8);
2457-

Bana Resulullah (sav) ikameti ikişer ikişer öğretti: "Allahu ekber, Allahu ekber. Eşhedu en la ilahe illallah, Eşhedu en la ilahe illallah. Eşhedu enne Muhammeden Resulullah, Eşhedu enne Muhammeden Resulullah. Hayye ala's-salat, Hayye ala's-salat. Hayye ala'l-felah, Hayye ala'l-felah, Allahu ekber, Allahu ekber. Lailahe illallah. Ebu Davud der ki: "Abdurrezzak rivayetinde dedi ki: "(Resulullah devamla): "ikamet getirince iki sefer de şunu söyle: Kad kameti's-salat, kad kameti's-salat!" (Aleyhissalatu vesselam ayrıca sordu): "Duydun mu?" (Ebu Mahzura): "Evet!" dedi. (Hadisi rivayet eden ravi Saib) der ki: "Ebu Mahzura alnındaki saçı ne kestirir ne de ayırırdı. Çünkü oraya Resulullah (sav)'ın elleri değmiş idi."

Salat 28;
(501);
2458-

Ezan Resulullah devrinde ikişer ikişer idi. İkamet de birer birer. Ancak (müezzin), ayrıca ikişer sefer olmak üzere kad kameti's-salat, kad kameti's-salat da derdi." İbnu Ömer devam eder: "Biz, ikameti işittik mi abdest alır, namaza giderdik."

Salat 29;
(510);
Ezan 2;
(2;
3);
2461-

Ben İbnu Ömer (ra)'le beraber idim, bir adam öğle veya ikindi namazında tesvibte bulundu. Bunun üzerine (İbnu Ömer): "Bizi (buradan) çıkar, zira şu (yapılan tesvib) bid'attir" dedi.

Salat 45;
(538);