Bir başka rivayette: "Sağ elini yıkayarak başlar, onun üzerine su döker, sonra sağ eliyle vücudundaki ezanın üzerine su döker, sol eliyle de onu yıkardı..." denmiştir. (Bu Sahiheyn'in lafzıdır.)
Ebu Davud'un bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Hz. Aişe (ra) der ki: "Resulullah (sav), başı üzerine üç kere su dökerdi. Biz ise, örmelerimiz sebebiyle beş kere dökerdik."
Sahiheyn'in bir rivayetinde şöyle denir: "Resulullah (sav), cenabetten yıkandığı zaman (süt sağılan kab gibi) bir kab(ta su) isterdi. Onu eliyle tutar, başının sağ tarafını yıkayarak başlar, sonra da sol kısmını yıkardı. Sonra iki avucuyla su alır, onlarla başına dökerdi."
Buhari'nin diğer bir rivayetinde (Hz.Aişe) şöyle demiştir: "(Resulullah'ın zevcelerinden) birimiz cenabet olduğu vakit, eliyle üç kere başının üzerine su döker, sonra eliyle üç kere sağ tarafına su döker, diğer eliyle de sol tarafına dökerdi."
Resulullah (sav) cenabetten yıkanırken ben O'na perde oldum, (şöyle yıkanmıştı): Önce ellerini yıkadı. Sonra sağ eliyle (kaptan) solu üzerine su dökerek fercini ve (meniden) bulaşanları yıkadı. Sonra elini duvara -veya yere- sürdü. Sonra namaz abdesti gibi abdest aldı. Ancak ayaklarını yıkamayı terketti. Sonra üzerine su döktü. Sonra ayaklarını çekip yıkadı. Aleyhissalatu vesselamın cenabetten guslü işte böyledir.
(Babam) Ömer (ra) Resulullah (sav)'a, cenabetten nasıl yıkanacağını sordu. Aleyhissalatu vesselam dedi ki: "(Kişi) sağ eli üzerine su dökerek başlar, iki veya üç kere döker (ve ovalayıp yıkar). Sonra sağ elini kaba sokar (avuçladığı suyu) ferci üzerine boşaltır, bu sırada sol eli ferci üzerindedir. Dökülen su ile aralarındaki (meni bulaşığı)nı temizleninceye kadar yıkar. Sonra isterse elini toprağa koyar, sonra sol eli üzerine, temizleninceye kadar su döker. Sonra üç kere ellerini yıkar. İstinşakta bulunur (burnuna su çekip yıkar). Mazmaza yapar (ağzına su alıp yıkar). Yüzünü ve kollarını üçer kere yıkar. Başına sıra gelince meshetmez, suyu döker (ve bedeninin geri kalan kısmını yıkar)."
(Bir gün) "ey Allah'ın Resulü!" dedim. "Ben çok örgüsü olan bir kadınım. Hayız ve cenabetten yıkanırken örgüleri çözeyim mi?" "Hayır!" buyurdular, başının üzerine, ellerine üç kere su avuçlayıp dökmen, sonrada bedenine su döküp yıkanman sana yeterlidir."
Hz. Enes (ra)'in bize anlattığına göre, Resulullah (sav)'ın tek bir gusülle bütün hanımlarını dolaştığı olmuştur.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Biriniz ehline temas eder sonra tekrar etmek dilerse ikisi arasında abdest alsın."
Resulullah (sav) yıkanır, (sabahtan önce) iki rekat namazla sabah namazını kılardı. Gusülden sonra Aleyhissalatu vesselam'ın bir de abdest aldığını zannetmiyorum.
Ben ve Resulullah (sav), farak denen tek bir kaptan beraber guslederdik. Süfyan der ki: "Bir farak üç sa'dır."
Hz. Aişe (ra)'nin yanına girmiştim. Yanımda Hz. Aişe'nin süt kardeşi vardı. Kendisine, Resulullah (sav)'ın cenabetten nasıl yıkandığını sorduk. Bir sa' miktarında bir kap getirtti ve onunla yıkandı. Aişe ile aramızda bir perde vardı. (Yıkanırken) üzerine üç kere su döktü ve dedi ki: "Resulullah (sav)'ın zevceleri, saçları kulak memesi civarında olması için saçlarının başlarını alırlardı.
Hz. Cabir (ra)'in yanında idik. Yanında gusülden soran bir grup insan vardı. Şöyle cevap verdi: "Bir sa' su sana yeter!" Bir adam: "Bana kafi gelmez" diye itiraz etti. Hz. Cabir: "Ama, saçı senden daha çok ve senden daha hayırlı olan zata yetiyordu!" dedi. Onun burada kasdettiği "hayırlı zat" Resulullah (sav) idi. (İbnu Hacer, bu rivayetin Müslim'de bulunmadığım söyler).
Ben ve Resulullah (sav) sarıdan mamul bir kaptan su alarak yıkanırdık.
Resulullah (sav) açıkta (izarsız) yıkanan bir adam görmüştür. Derhal minbere çıkarak, Allah'a hamd ve senada bulunduktan sonra: "Allah diridir ve ayıpları örtücüdür, hayayı ve örtünmeyi sever. Öyleyse biriniz yıkanınca örtünsün" buyurdu.
Resulullah (sav)'a hizmet ediyordum. Yıkanmak isteyince: "Bana enseni dön!" derdi. Ben de ensemi dönerdim. Böylece ona perde olurdum.
Resulullah (sav) yıkanmıştı. (Kurulanması için) bir havlu getirildi. Onunla kurulanmayıp: "Su(yun) ıslaklığı ile böyle (daha iyi) buyurdular."
Resulullah (sav), cünüb olmadıkça her halimizde bize Kur'an okutup talim ederdi.
Resulullah (sav) heladan çıkınca Kur'an okur, bizimle et yerdi. Cenabet halinden başka hiçbir şey O'nunla Kur'an arasına perde olmazdı.
Nesai'nin bir riveyetinde: "Resulullah (sav) yemek veya içmek istediği zaman ellerini yıkar sonra yer içerdi." denmiştir.
Ömer İbnu'l-Hattab (ra), geceleyin cünüb olduğunu, (ne yapması gerektiğini) sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Abdest al, uzvunu yıka, sonra uyu." buyurdular. [Bu metin Sahîheyn'e aittir.]
Resulullah (sav) Medine sokaklarından birinde kendisine rastlamıştır. Ebu Hüreyre bu sırada cünüb olduğu için, Aleyhissalatu vesselam'ın nazarından sıvışarak gidip yıkanır gelir. Gelince Aleyhissalatu vesselam: "Ey Ebu Hüreyre neredeydin ?" diye sorar. "Ben cunübtüm, pis pis sizinle oturmak istemedim" cevabında bulunur. Aleyhissalatu vesselam: "Sübhanallah! (bilmez misin ki) müslüman pis olmaz!" ferman eder.
Resulullah (sav)'la bir gün karşılaştığımızda cünüb idim, hemen yolumu çevirip gidip yıkandım. Bilahare gelince: "(Böyle sizi görünce alelacele sıvışmamın sebebi) cünüb olmam idi!" dedim. Aleyhissalatu vesselam: "Müslüman (cenabetle) pis olmaz ki!" buyurdular.
Nesai'nin rivayetinde hadis şöyledir: "Resulullah (sav) Ashabından bir erkekle karşılaşınca onu mesheder ve ona dua ediverirdi. Bir gün erken vakitte Aleyhisalatu vesselam'ı (sokakta) gördüm. Hemen yolumu ondan çevirdim. (Eve gidip yıkandıktan sonra) güneş yükselince yanına geldim. Bana: "(Sabahleyin) seni görmüştüm, hemen yolunu benden çevirdin" buyurdular. Ben de açıkladım: "Çünkü ben cünübtüm (bu halde) bana dokunmanızdan korktum." "Şurası muhakkak ki" dedi Aleyhissalatu vesselam, "mü'min necis olmaz."
Namaza kalkılıp saflar düzlenmişti ki, Resulullah (sav) geldi, namazgahına geçti. O anda cünüb olduğunu hatırladı. Bize: "Yerinizde durun" deyip, hemen ayrılıp yıkanmaya gitti. Gusledip dönünce başından henüz su damlıyordu. Tekbir getirdi, namaza durdu. Beraber namaz kıldık...
Resulullah (sav), sabah namazını kıldırmak üzere (mescide) girmişti. Eliyle "Yerinizde durun!" diye işaret buyurdu (ve çıktı). Sonra başından su damladığı halde geri geldi ve cemaate namazlarını kıldırdı.
Bir rivayette: "...Namazı tamamlayınca: "Ben de bir insanım. (İlk geldiğimde) cünübtüm" buyurdu" denmiştir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.