Diziyi izleyip kütüphaneye koşuyorlar

Dilber Dural
Dilber Dural
04:0027/04/2025, Pazar
G: 27/04/2025, Pazar
Yeni Şafak
Ali Nuri Türkoğlu
Ali Nuri Türkoğlu

Payitaht Abdülhamid, Bir Fetih Ülküsü Kızılelma, Rüya Makamı, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî gibi pek çok dizi ve filmde tarihi karakterleri canlandırmış olan oyuncu Ali Nuri Türkoğlu, “Tarihi karakterleri canlandırırken geçmişle bağ kuruyorum” diyor. Türkoğlu, “Tarihi öğretmek için değil, tarihe kapı aralamak için yapıyoruz. İnsanlar diziyi izleyip kütüphaneye koşuyor” ifadelerini kullanıyor.

Sinema ve dizi oyuncusu Ali Nuri Türkoğlu, 21 Kasım 1974’te İstanbul’da orta halli bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Çocukluğundan beri birçok dizide rol alan Türkoğlu, lise yıllarına kadar müzikle de ilgilenmiş. Kuruntu Ailesi, Haziran Gecesi, Payitaht Abdülhamid, Bir Fetih Ülküsü Kızılelma, Rüya Makamı, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî gibi pek çok dizi ve filmde rol alan Türkoğlu, son olarak TRT 1’de yayınlanan Mehmed: Fetihler Sultanı dizisinde izleyici karşısına çıkmıştı. Dizide Fatih Sultan Mehmet’in kuzeni Şehzade Orhan karakterine hayat veren Türkoğlu, geçtiğimiz hafta karakterin senaryo gereği ölmesiyle birlikte yapımdan ayrıldı. Biz de Türkoğlu ile bu veda öncesi, son dizi setinde bir araya geldik.


Babamın hikâyeleriyle büyüdüm

Tırcı bir babanın oğlu olarak büyüyen Ali Nuri Türkoğlu, çocukluğunu bol yolculukla ve kardeşleriyle birlikte geçirmiş. Türkoğlu, “Dört kardeşiz, çocukluğumuz hep birlikte ve yollarda geçti. Babamın işi sayesinde birçok Avrupa ülkesini daha küçük yaşta görme fırsatı bulduk” diyor. Babasının anlattığı hikâyelerin ve taklit yeteneğinin kendisinde derin bir etki bıraktığını belirten Türkoğlu, “Babam tam bir taklit ustasıydı. Ben de ona çekmişim. Oyunculuğumun temelinde bu miras yatıyor” diyor. Ancak ilkokulda tiyatroyla tanışmasının kendisi için bir dönüm noktası olduğunu söylüyor. Türkoğlu, “Tiyatro, kendimi ifade edebileceğim bir alan sundu bana. O dönem müzikle de ilgileniyordum. Şarkı söyleyebileceğim, dans edebileceğim, resim yapabileceğim, heykelle uğraşabileceğim… Tiyatro bütün sanatları içinde barındırıyordu” ifadelerini kullanıyor. Türkoğlu, “Bir oyuncu olarak doktor da oluyorum, bilim insanı da hatta katil bile... Gerçek hayatta asla yapamayacağım meslekleri sahnede canlandırabiliyorum. Belki de bu yüzden oyunculuk, bir diplomayla yüzlerce diplomaya sahip olabileceğiniz tek meslek. Ama bu diplomanın tek vereni seyircidir” sözleriyle oyunculuğun cazibesini anlatıyor. Oyunculukla tanıştıktan sonra artık kararını verdiğini söyleyen Türkoğlu, “Bu işi yapacağım dedim. Bu meslek benim yolum. Elbette zorlukları var. Ama televizyonun hayatımıza girmesiyle işler biraz değişti” diyor. Kariyerinin başlarında komedi dizilerinde, sitcomlarda ve “popcorn” olarak nitelediği hafif yapımlarda rol aldığını söyleyen Türkoğlu, “Ama zamanla tercihlerim değişti” ifadelerini kullanıyor. Son yıllarda rol aldığı projelerde dikkatli seçimler yaptığını vurgulayan Türkoğlu, yaklaşık 15 yıldır daha seçici davrandığını belirtiyor. Tarihi yapımlarda oynamaktan büyük keyif aldığını söyleyen Türkoğlu, TRT dizilerinde canlandırdığı karakterlerden bahsederken, geçmişle bağ kurmanın kendisine derinlik kattığını belirtiyor.


İnsanlar diziyi izleyip kütüphaneye koşuyor

Son olarak TRT 1 ekranlarında yayınlanan Mehmed: Fetihler Sultanı dizisinde Fatih Sultan Mehmet’in kuzeni, Kasım Çelebi’nin oğlu Şehzade Orhan’ı canlandırmış olan Türkoğlu, geçtiğimiz hafta dizideki karakterinin ölmesiyle birlikte yapımdan ayrıldı. Türkoğlu, karakterin “kötü” olarak görülmesine rağmen bu rolü kabul etmesinde yapımın derinliği ve ciddiyetinin etkili olduğunu belirtiyor. Türkoğlu, “Aslında kötü bir karakter oynamak istememiştim senaryo ve projenin büyüklüğü beni cezbetti. Fatih gibi milletin gönlünde taht kurmuş bir şahsiyetin hikâyesinde yer almak benim için anlamlı bir yolculuk oldu” diyor. Türkoğlu, geçtiğimiz hafta çekilen Ayasofya sahnesinin tarihi ve sembolik yönüne dair düşüncelerini ise merhum tarihçi Halil İnalcık’ın sözleriyle şu şekilde açıklıyor: “Batı hiçbir vakit İstanbul’dan, Ayasofya’dan vazgeçmedi. Bu savaş bitmedi. Ayasofya sahnesi, sadece geçmişe dair bir an değil; aynı zamanda fetih ruhunun devam ettiğini gösteren bir işaret fişeği.” Tarihi dizilere yönelik artan ilgiyle de ilgili Türkoğlu, “Tarihi öğretmek için değil, tarihe kapı aralamak için yapıyoruz. Evet, gençler artık tarihi, dizilerle tanıyor. Ama biz hep söylüyoruz: Tarih dizilerden öğrenilmez. Ancak diziler, gençleri araştırmaya ve öğrenmeye teşvik ederse, işte o zaman amacına ulaşmış olur. İnsanlar diziyi izleyip kütüphaneye koşuyor. Kitap satışları Diriliş Ertuğrul’dan beri arttı. Bu çok kıymetli” ifadelerini kullanıyor.


Şeyh Edebali’yi dedem gibi görüyorum

Çekim sürecinde kendisini en çok etkileyen anlardan birinin “Fatih’e ok attığı” sahne olduğunu dile getiren Türkoğlu, “Fatih’e ok attım, zırhını sıyırdı geçti” diyor. Çekimlerde yaşanan at düşmeleri, yaralanmalar, dövüş sahnelerinin zorluklarına rağmen, bu sahnelerin tatlı anılar olarak kaldığını ifade eden Türkoğlu, şu ana kadar oynadığı karakterlerden kendisini en çok etkileyen karakterin kim olduğu sorusuna ise şu yanıtı veriyor:

“Rumi’de canlandırdığım Şeyh Edebali karakterine kendimi çok yakın hissediyorum. Parmağımdaki yüzükte hâlâ onun sözü yazılı: ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.’ O, Osmanlı’nın mottosunu temsil eden bir zat-ı muhteremdi. Hatta dedem gibi görüyorum onu.”


Faşist baskılarla değil sanatla konuşulmalı

Son günlerde sanatçıların siyasi paylaşımları üzerinden başlayan tartışmalarla ilgili de konuşan Türkoğlu, “Meydanlarda insanları gaza getirip kamu görevlilerine kadar uzanan fiziksel zararlara neden olundu. Bu, sanatçıların veya siyasetçilerin sorumsuz davranışları yüzünden oluyor. Bir yargı kararı varsa buna saygı göstermek gerekir. Karar size göre menfi olabilir ama bu devlete karşı bir duruşa dönüşmemeli. Hükümete olan öfke devlete zarar verir hâle geliyor. Devlet bizim için kutsaldır. Ona kim hükümet ediyorsa o da muteberdir” ifadelerini kullanıyor ve ekliyor: “Sanatçı muhaliftir deniyor, peki neye muhalif? Gelin oturup konuşalım. Sanat umut vermelidir. Faşizan söylemlerle insanları yaftalamak doğru değil. Herkes bizim gibi düşünsün anlayışı asıl faşizmdir.”


#Ali Nuri Türkoğlu
#Payitaht Abdulhamid
#Bir Fetih Ülküsü Kızılelma
#Rüya Makamı
#Mevlana Celaleddin-i Rumi