Bir süredir hayatımızda olan teknoloji artık insanın yaptığı birçok işi yapmaya talip. Bunun vardığı son nokta ise bir kitabı tamamen yapay zekanın yazması olabilir. Ammaar Reshi isimli biri 72 saatte, ChatGPT ve Midjourney kullanarak bir çocuk kitabı yazdığında, yazarlar onu hırsızlıkla suçlarken, sanatçılar eserlerinin haklarını ihlal ettiğini söyledi. Yapay zekayla yapılan işlerden elde edilen ticari kazanç sorusu böylece ilk kez sorulmuş oldu. Dil işleme alanında gelişen bir yapay zeka programı olan ChatGPT, kişisel verilerin korunması konusunda oluşturduğu riskler nedeniyle İtalya’da erişime engellenirken, Almanya’da da yasağı gündeme getirdi.
Yapay zekanın yazacağı kitapla ilgili en önemli iki sorundan ilki telif, diğeri ise duygu ve ilhamdan yoksun bir metnin ortaya çıkacak olması. Biz her ne kadar yapay zekayla yazılacak bir kitabın mümkünlüğünü tartışsak da bir yerlerde yapay zekanın yazdığı metni, insanın yazdığından ayırt edebilen çeşitli programlar deneniyor. Ben de bu kapsamda yayınevi sahiplerine, okur, akademisyen ve avukatlara ChatGPT başta olmak üzere yapay zeka uygulamalarının yazacağı kitabın oluşturacağı ortamı, böyle bir yayının yapılıp yapılmayacağını sordum.
Yapay zekanın yazdığı kitabın içeriğini merak ederim. Mesela; Allah inancını nasıl yazdığını merak ederim fakat kitaptaki çıkarımlara güvenmem. Çünkü inanç insani bir reflekstir, o boyutunu tamamlayamaz. Ama bilimsel anlamda güvenebilirim, bir veri ya da reel bilgi üzerinden yazdığını bilirim. Piyasada da ilgi çeker ve merak edilir. Yapay zekanın yazdığı şeyde -ki yapay zeka olduğunu bilseniz de bilmeseniz de- bilgi birikiminize, değerlerinize ya da inancınıza karşı gelen bir durum varsa onu zaten algılar ve o çıkarımı mutlaka yaparsınız.
S5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında bilgisayar programları ve yazılımlar “ilim ve edebiyat eseri” olarak kabul edilir. Yapay zeka bir kişilik ya da gerçek bir şahıs olmadığı için ürettiği ürün ya da yazdığı hikayenin hak sahibi, yazılımı yapan gerçek veya tüzel kişidir. Bir eser vücuda getirirken biz de, yapay zeka da var olan eserleri yeniden yorumlayarak hususiyet katarsak o zaman yeni bir eser ortaya çıkar. Yapay zekanın intihal yapmasının önüne geçmek için gerçek kişilerin editoryal faaliyet yapması gerekir. Yapay zeka, bizim yaptığımızı yapıyor. Korkulacak bir şey olduğunu düşünmüyorum.
ChatGPT her ne kadar kişisel verilere tek başına erişme ve işleme yetkinliğinin bulunmadığını söylese de veri tabanı kullanımıyla ilgili sorularıma ‘OpenAI’deki yaratıcılarım beni oluşturmak ve eğitmek için muhtemelen çeşitli veri tabanları ve kaynaklar kullandılar’ cevabını verdi. Yaşanan ihlal sorunlarının başında, verilerin toplanma şekli hakkında kullanıcılara bilgi verilmemesi geliyor. İtalya ve Almanya’daki yasak ve kısıtlamalar da programın, ülkelerin kişisel veri mevzuatına uymamasından kaynaklı olarak alındı. Görüşüm, programın ülkedeki kişisel veri mevzuatına uyana kadar kişisel verileri ihlal edileceği, bu yüzden kullanılmaması yönünde.
Yayınevine böyle bir proje gelse ilgimi çeker. İnsan bunun neresinde diye düşünürüm. Yapay zekadan gelen iş, şiir ve sanatla ilgiliyse, ilham bulunmayacağı için beni pek heyecanlandırmaz. Ama verilecek kelimeler üzerinden yapacağı kurgu ilgimi çekerdi. Bizde ilk deneyimler merak uyandırır. İçimize sinerse basabiliriz, neden olmasın. Ama yazma eyleminin ruhuna aykırı gibi geliyor. Kitapta sadece bilgi değil hissiyat, ilham gibi şeyler de var. Yapay zekada bu yok. İlham olmayınca makineye duygusuz bir şey yazdırmış olursunuz.
Nefes almayan, duygusu olmayan, aşık olmayan, ağlamayan, canı yanmayan bir insanın ya da bir robotun kitabını basmam. Bilim kurgu olsa da basmam. Onun da bir duygusu var. Yapacağı sadece duygu vermemesi de değil telif sorunu da var. Hukuki kısmı nasıl oluşacak? Çok bilinmeyenli bir denklem. Ne hukuk tarafı ne de yazarı ne de yazdıranı belli. Dünyada mutlaka bir karşılığı olacaktır ama şu an bana ütopik geliyor. Edebiyat dünyasına bulaşmamalı bence. Edebiyatın bir duygusu, rengi, ruhu, gözyaşı ve aşkı var. Bunu kendi ellerimizle yok etmemeliyiz.
ChatGPT 2021 yılı öncesi için ürettiği içeriklere kaynak olarak internet ortamında açık kaynaklarda yer alan sonsuz verileri gösteriyor. Bu kapsamda uygulamaya ‘telif ihlali yapma ihtimalin var mı’ sorusunu sordum ve olumlu yanıt aldım. Hukuki düzenlemeler yapılana kadar telif sorunları karşısında, sorumluluk eser sahibinin. Gerek ülkemizde gerek diğer modern hukuk sistemlerinde yapay zeka üretimlerinin niteliği konusunda net bir düzenleme yok. Genel fikir, düzenleme yapılana kadar, üretimlerin anonim olarak kabul edilmesi yönünde. Mevcut hukuk sistemimizde ise anonim ürünler eser kabul edilmiyor.