
İstanbul İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü Rabia Babaoğlu, 40 yıllık devlet hizmetini ve dokunduğu hayatları “Katıksız” isimli kitabında topladı. Babaoğlu, “Bizim işimiz sadece kimlik vermek değil, insanı tanımak… Bu yolculukta para ya da makam biriktirmedim. İnsan biriktirdim” dedi.
İstanbul İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü Rabia Babaoğlu, devlet kapısında geçen 40 yıllık hizmetini, dokunduğu hayatları ve sahici insan hikayelerini “Katıksız” adlı kitabında topladı. Babaoğlu, “Bizim işimiz sadece kimlik vermek değil, insanı tanımak… Bu yolculukta para ya da makam biriktirmedim; insan biriktirdim” diyerek kitabın ruhunu özetledi.
KATIKSIZ BİR HAYATIN İÇİNDEN
İstanbul İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü Rabia Babaoğlu, 40 yıllık meslek hayatını ve biriktirdiği insan hikâyelerini bir kitapta topladı. “Katıksız” adıyla yayımlanan eser, okuyucusuna hem samimi bir yolculuk hem de mesleki tecrübelerden süzülmüş hayat dersleri sunuyor. Bu hafta sonu yapılacak lansman ve imza günü için hazırlanan Babaoğlu, kitabı için “Ben para değil, insan biriktirdim” dedi. Kitap adının gerçek bir hayat hikayesinden geldiğini anlatan Babaoğlu şunları söyledi: “Katıksız, kitapta yer alan bir karakterin lakabı. Hikâyelerim de o karakter gibi filtresiz, katkısız, oynanmamış. Ne yaşandıysa öyle yazdım. Sahici olan dokunur. Ben samimiyet yazıyorum.”
DEVLET KAPISI DOĞUMDAN ÖLÜME
Babaoğlu, 40 yıllık meslek hayatında edindiği en güçlü tecrübeyi şöyle aktardı: “Doğumdan ölüme, hatta ölümden sonra bile kayıtlar bizde işlenir. Kimi sevinciyle gelir, kimi gözyaşıyla. Biz her duygunun tam göbeğindeyiz. Devlet kapısı sadece evrak değil, bir insanın kaderidir.” Yıllarca çalıştığı tüm kurumlarda kapısını hiç kapatmadığını vurgulayan Babaoğlu, “Vatandaş içeri girdiğinde bir evladının geleceğinden, bir annenin kimliğinden, bir göçmenin hayata tutunuşundan bahsediyor. Kapı kapalıysa güven de kapanır. Bizim işimiz çözmek, kolaylaştırmak” dedi. Babaoğlu, “Herkes hayatında bir şey biriktirdi; para, makam. Ben insan biriktirdim. Dokunduğum insanların hikayelerini de biriktirdim. Şimdi onları yazıyorum” diye anlattı.
KİMSE EVİNİ BIRAKIP GELMEZ
Göçmenlere yönelik kötü niyetli söylemlere karşı Babaoğlu şunu vurguladı: “Kimse evini, mezarını, hatırasını keyfi bırakıp gelmez. Açlıktan, savaştan kaçan insanları ötekileştirmek; bizim kültürümüzde yok. Yanlış yapan ayıklanır, ama mazluma kapı kapanmaz.”
HAYATIMIN AKIŞINI DEĞİŞTİRDİ
Babaoğlu, görev sırasında aldığı zor kararları söyleyerek, “Bazen prosedürü zorladım, hatta kendimi de aştım ama yanlışın karşısında durmak gerekiyordu. Bir çocuğun kimliği gecikti diye başına bir şey gelsin istemedim. Devlet insanın hayatını zorlaştırmak için değil, onu korumak için vardır” diye konuştu. Bu olaylardan birinin hayatının yönünü bile değiştirdiğini belirten Babaoğlu, “O çocuk sayesinde yüksek lisans yaptım. İnsan bazen bir başkasının hayatını değiştirirken, aslında kendi hayatını değiştiriyor” ifadelerini kullandı.
LANSMAN YARIN
Kitabın imza günü yarın İstanbul Torun Center Sinema Fuaye Alanı’nda yapılacak. Babaoğlu, “Bu sadece bir kitap tanıtımı değil, bir hafızanın paylaşılması” diyerek okurları davet etti.









