Senaristliğini ve yönet-menliğini Yeşim Tonbaz’ın yaptığı, yapımcılığını Merve Sena Kılıç’ın üstlendiği TRT Ortak Yapımı “Hacer”in çekimleri Karabük’te devam ediyor. Tonbaz’ın ilk uzun metraj filmi olan “Hacer”, Hz. Hacer’in kadim hikâyesinin modern bir yorumu. Şehirde yaşayan Hacer, babasından kalan evi satmak için köye döner. Babasını hiç görmemiştir ve annesini de erken yaşta kaybetmiştir. Satmak için geldiği ev ile bağ kuran Hacer’in, sütten bir türlü kesilmeyen 3 yaşındaki oğlu da köyde değişir. Hacer, satmak için geldiği evi mülteci bir çoban ile imar eder ve dönüşümünü tamamlayarak şehre döner. Karabük’ün eşsiz doğasının eşlik ettiği hikâye de, “Hacer” karakterini Münibe Millet canlandırıyor. Çocuk oyuncu Burak Alagöz ise Hacer’in oğlu rolünde. Son dönemin genç yıldızlarından, Güldüy Güldüy Çocuk ve Tozkoparan İskender’den tanınan Alperen Efe Esmer ise filmde “Çoban” karakterine hayat veriyor. Tecrübeli oyuncu Muttalip Müjdeci, filmin ana karakterlerinden “Muhtar”ı canlandırıyor. Sinema ve dizi sektörünün en tecrübeli isimlerinden olan Sennur Nogaylar ise “Mukaddes” rolüne hayat veriyor. Genç oyuncu Serkan Altıntaş ve Barçın Çalış da oyuncu kadrosunda yer alıyor. Filmin görüntü yönetmeni ise Kürşat Üresin. Kendisini son dönemde Nuri Bilge Ceylan’ın “Kuru Otlar Üstüne” ve Zeki Demirkubuz’un “Hayat” filmindeki başarılı çalışmaları ile tanıyoruz. Çekimleri Karabük’te yapılan “Hacer”e Karabük Belediyesi de destek oluyor. Karabük’ün dört bir tarafında çok çeşitli mekânlarda çekimi yapılan film için Karabük Merkez, Yenice’nin Gökbel Köyü, Çukurca Köyü ve Safranbolu’da set kurulmuş. Biz de geçtiğimiz günlerde Karabük’te set ortamını ziyaret edip filmin yönetmeni Yeşim Tonbaz, “Hacer” karakterini canlandıran Münibe Millet, Çoban karakterini canlandıran Alperen Efe Esmer ve Muhtar karakterini canlandıran Muttalip Müjdeci ile konuştuk.
Filmin yönetmeni ve senaristi Yeşim Tonbaz, “Hacer babasından kalan evi satmak üzere hiç görmediği köye giden ve o evi satmaya giden bir kadının hikâyesi” diyor. Tonbaz, “İki buçuk yaşlarında bir oğlu var ve satmaya gittiği ev, köyü dışında, tenhada tek başına bir ev. Satış süreci de bazı teknik sebeplerden dolayı aksayınca birkaç gün bu evde çocuğuyla yalnız kalması gerekiyor. Hacer babasını hiç tanımadan büyümüş, annesini küçük yaşta kaybetmiş bir aidiyet hikâyesi. Çocuğuyla beraber o aidiyeti keşfetme, kendini keşfetme hikâyesi. Hatta şöyle de bir tesadüf var: Kendisi o köyde babasından ayrıldığında çocuğuyla hemen hemen aynı yaşlardaydı. O yüzden çocuğuyla birlikte zor şartlarda eve alışma süreci, dahası evi yenileme süreci oraya ait hissettiği kadar kendisinden de eve bir katkı sunma süreci var. Hacer bir arayış hikâyesi tam olarak. Bir kadın hikâyesi değil, bir insan hikâyesi üzerinden gidiyor. Bir insanın aidiyetini keşfetmesi ve sorgulaması, araması diyebileceğim bir hikâye” sözleriyle filmi anlatıyor.
“Hacer hikâyesi kadim Hz. Hacer’in hikâyesinden yola çıkarak yazdığım bir hikâyeydi ama anlattığım kadarıyla bir biyografi değil, bugünden bir kadının çocuğuyla, doğada baş başa kaldığı ve o aidiyetini burada keşfettiği bir süreç. Biraz dağların arasında olan bir hikâye” diyor.
Filmde Hacer karakterini canlandıran Münibe Millet, “Hacer karakteri yersiz yurtsuz bir karakter. Annesiz babasız biraz babasını hiç bilmediği için annesini çok küçük yaşta kaybettiği için çok ciddi güven sorunları olan bu yüzden de hayata karşı mesafeli olan bir karakter” diye anlatıyor.
Filmde Uygur Türkü çoban karakterini canlandıran Alperen Efe Esmer, “Mülteci, kendi vatanını bırakmış, memleket memleket dolaşmış ve buraya gelişi bir sonraki noktası neresi o da bunu çok fazla bilmiyor. Uygur çoban çok küçük yaşta yaklaşık 5-6 yaşlarındayken kendi memleketini terk etmek zoruna kalmış diyar diyar, memleket memleket gezip çocukluğunda buraya yerleşmiş bir karakter” diyor. Esmer, “Ancak ne yazık ki buralarda bir aidiyetlik duygusu oluşmamış çünkü göçebe bir hayatı var. Tam bu sırada aslında reşit olmaya yaklaştığı yaşlarda da Hacer ve oğlu geliyor ve aslında onlarla birlikte olan serüvenine hem Hacer’in hayatına hem de çobanın hayatına çok büyük dokunuşları oluyor. Bazı soruların seyircilere sorulmasına vesile oluyor” sözleriyle anlatıyor. Ayrıca canlandırdığı karakter için Uygur Türkçesi öğrendiğini söyleyen Esmer, Uygur türküleri çalıştığını da sözlerine ekliyor.
Muhtar karakterini canlandıran Muttalip Müjdeci ise, “Bizim ana karakterlerimizden biri de tabiat ve doğa. Bu görmüş olduğunuz topraklar ve dağlar. Muhtar bir yandan iyi gibi bir yandan kötü gibi. O da kendisi hayat gaylesi içinde mecbur ayakta durabilmek için kendi hayatını sürdürebilecek bazı ufakta olsa hileler yapması gerekiyor. Belki de istemeyerek yapıyor ama kötü tarafı var ona da hak veriyorum. Dağda bayırda yaşıyor. Hacer’e destek olmaya çalışıyor. Aslında iyi ama hayat şartları onu çıkarları doğrultusunda gitmeye zorluyor. Herkes köyden gidip şehre yerleşmiş, muhtar tek kalmış köyde. Köydeki araziler değerlenince yazlıkçılar köye gelmeye başlayınca muhtar da arazi sahiplerine gidip ufak yalanlar söyleyerek arazileri kendisine satmasını istiyor” sözleriyle anlatıyor.