Arnavutların en tanınmış yazarlarından İsmail Kadare’nin Taş Kentin Düşüşü kitabı Ketebe Yayınları’ndan çıktı. Daha önce Türkçe’ye çevrilmiş olan bu kitabın özelliği, ilk kez Arnavutça’dan çevrilmiş olması. Kadare’nin Türkçe’ye kazandırılmış 11 kitabı var ve bunların hepsi İngilizce veya Fransızca gibi ara dillerden çevrilmiş. Kendisi de Arnavut olan çevirmen Ece Dillioğlu, Kadare’nin daha önce yine Ketebe’den basılan Taş Kentin Kroniği kitabını da Arnavutça aslından çevirmişti. Şimdiyse yazarın Piramit kitabının hazırlığı içerisinde.
Diğer eserlerinin ara dillerden çevrilmesi dolayısıyla kayıplar olduğunu söyleyen Dillioğlu, “Bir kitap ilk ağızdan anlatılmadığı zaman ara dildeki çevirmenin kendi katmış olduğu yorum veya çıkarımlar olabiliyor. Dolayısıyla üçüncü dile çevrildiğinde bir başka çevirmen daha girmiş oluyor devreye. Türkçe’ye çevrilmiş olan kitabıyla orijinal Arnavutça kitabını elime aldığımda farkların çok olduğunu tespit ettim. Bu yüzden ana dilinden çevirmek istedim. Kadare’nin düşüncelerini birebir, bozmadan aktarabilmeyi çok istiyordum” diyor.
Kadare’nin romanının kurgusunda büyük ve küçük Doktor Gurameto’lar başrolde. Kahramanlar gerçek hayattan seçiliyor ancak sonradan kurguya uyarlanıyor. Doktor Gurameto’ların gerçek olup olmadığını öğrenemiyoruz tabii. Dillioğlu, “Kitabı derinlemesine okuduğunuzda iyiyle kötü gibi ikilem, farklılık ve betimlemeleri görüyorsunuz, doktorları da bunun için kurgulamış olabilir” diyor. Ancak Kadare ailesinin de ismi geçiyor kitapta. İsmail Kadare kafa karıştırmayı seven bir yazar. Kitabı okurken bir anda geçmişe gidiyor, geçmişteyken bir anda günümüze gelebiliyorsunuz. Gerçek zaten çoğu zaman kafa karıştırıcı değil midir?