Yarı iletken ekipmanlar, küresel ticaretin "yeni petrolü" olarak değerlendirilirken, Çin ve ABD arasındaki ticaret ihtilaflarının da merkezinde yer alıyor.
ABD Başkanı Donald Trump, Çin'e karşı ülkesinin çip teknolojisindeki güçlü konumunu kullanırken, Çin'in stratejik açıdan önemli bu alanda ABD’ye bağımlı olduğunu çok iyi biliyor.
Çin ile teknoloji alanında stratejik mücadelenin yaşandığı bir zamanda, ABD'deki çip fabrikalarının sayısını artırmayı amaçlayan tasarı dikkati çekti.
Bir çip fabrikası kurmanın maliyeti 10 milyar doları aşarken, maliyetin büyük bir kısmını ise pahalı ve son teknoloji olan üretim ekipmanları oluşturuyor.
Bugün çip teknolojisinde ABD'de üretilen makineler olmadan neredeyse üretim yapmanın çok zor olduğu belirtiliyor. Çin ise ABD hükümetinin amacının teknoloji şirketlerinin büyümesini yavaşlatmak olduğundan şüpheleniyor.
Çin dünyanın en büyük yarı iletken piyasasını elinde bulundurmasına rağmen, ülkedeki yarı iletken fabrikalar küresel gelirlerin 5'te 1'inden daha azını oluşturuyor.
Ülkede üretilen çipler, çoğunlukla yabancıların sahibi olduğu fabrikalardan geliyor. Çinli çip şirketleri, tüm küresel çip gelirlerinin sadece yüzde 4'ünü elde ediyor. Bu gelirin yüzde 5'ini Tayvanlı şirketler, yüzde 24'ünü Güney Koreli şirketler kazanıyor. ABD'li üreticiler ise dünya pazarının yarısına hakim bulunuyor.
Bu kapsamda Pekin yönetimi, ABD'nin tehdit olarak gördüğü "Made In China 2025" (MIC 2025) planını 2015'te açıklamıştı. Çin, teknoloji ve üretimde dönüşüm fırsatı olarak gördüğü "MIC2025" ile yaklaşık 10 teknoloji ağırlıklı stratejik sektörde öncü rol oynamayı planlıyor.
Planın açıklamasından bugüne kadar, Çinli şirketlerin en az 50 milyar avroluk devlet yardımı aldığı, ancak bu yüksek yardıma rağmen şirketlerin başarısının mütevazi kaldığı ifade ediliyor.
Çoğu uzman, Çin'in yakın gelecekte çip endüstrisinde ABD'li şirketlere yetişmesinin zor olduğunu belirtiyor. Bu noktada, ABD’nin yasağının çip üretmek için gelişmiş makineleri edinmeyi zorlaştıracağına işaret ediliyor.
Makine üretiminde ABD’li Applied Materials en önemli oyuncu olurken, Hollanda, Japonya ve Almanya'dan şirketlerde bulunuyor.
Söz konusu madenler, sivil sanayiden askeri sanayiye cep telefonları, elektrikli araç motorları, uydular ve savaş uçağı motorlarında kullanılmasıyla “endüstriyel katalizör" olarak ifade ediliyor. Bu yönüyle nadir madenler küçük ama stratejik unsurlar olarak görülüyor.