Soykırımcı’yı yatıştırmaya çalışıyorlar!

Soykırımcı Binyamin Netanyahu’nun ilk fırsatta Hamas ile ateşkes anlaşmasını bozmaya çalışacağı belliydi. Nitekim İsrail ordusu, Gazze’de bir İsrail tankının saldırıya uğradığı gerekçesiyle birçok yeri bombaladı, yine onlarca Filistinli’yi daha katletti. İsrail diğer yandan da Gazze’ye insani yardımların girmesini engelleyerek gerçek yüzünü bir kez daha gösterdi.

Bu olayın İsrail ordusuna ait aracın patlamamış bir bombaya çarpması sonucu meydana geldiği anlaşılıyor. ABD’de yayınlanan “The American Conservative” dergisinin yayın yönetmeni Curt Mills 19 Ekim’de ”X” hesabından yaptığı paylaşımda Trump Yönetimi’nin üst düzey bir yetkilisinin kendisine “Hamas hiçbir şey yapmadı. İsrail tankı, muhtemelen aylardır orada bulunan patlamamış bir el yapımı mühimmata çarptı” dediğini söylüyordu.

ABD’deki bağımsız gözlemcilere göre Beyaz Saray ve Pentagon İsrail aracının patlamamış bir mühimmatın üzerinden geçmesi sonucunda meydana geldiğini biliyorlar. Ancak Trump Yömetimi’nin üst düzey yetkilileri kamuoyu önünde bu gerçekleri söylemek istemiyorlar.

İsrail’in ateşkes sonrası ilk saldırısı da bu değildi. İsrail geçtiğimiz hafta Gazze’de birçok saldırı gerçekleştirdi. İsrail ateşkes anlaşmasına güvenerek Kuzey’deki evlerine dönmeye çalışan sivilleri katletti. İsrail hangi çizginin geçilmeyeceğine de yine kendisi karar veriyor. İsrail’in inandırıcı olmayan bir diğer ihlal gerekçesi de, Hamas’ın İsrail bombardımanları sonucunda hayatını kaybeden İsrailli esirlerin cenazelerinin bir kısmını iade etmemesi, edememesi.

İsrail Amerikan bombalarıyla Gazze’deki binaları moloz haline getirdi. 70 milyon ton enkazdan bahsediliyor. Bu enkazların altında İsrailli esirler dahil on binlerce cenaze var. Hamas cenazeleri çıkarabilmesi için gerekli ekipmanlara sahip değil. Dışardan ekipman girmesini de engelleyen İsrail, cenazelerinin teslim edilememesini bahane olarak kullanıyor.

“CBS News” kanalında Lesley Stahl tarafından sunulan “60 Dakika” programında konuşan Trump’ın Hamas’la müzakerelerde başrol oynayan damadı Jared Kushner ise Hamas’ın anlaşmaya uymaya çalıştığını söylüyordu. Programın bir diğer konuğu da Trump’ın Ortadoğu Temsilcisi Steve Witkoff idi. Kushner ve Witkoff İsrail’in Hamas’ın müzakere heyetine yönelik olarak 9 Eylül’de Katar’ın başkenti Doha’ya füze saldırısı sebebiyle ihanete uğradıklarını hissettiklerini söylüyorlardı. Bu saldırı Trump’ın sözde ‘Gazze Barış Plânı’nı tehlikeye atmıştı.

CBS News sunucusu Lesley Stahl, Trump’ın Netanyahu’yu Katar’dan özür dilemeye zorladığını da hatırlatıyordu. Kushner ve Witkoff’un ise hemen araya girerek bunun bir “zorlama” olmadığını söyleme ihtiyacı duymaları dikkat çekiciydi. Kushner ve Witkof Trump’ın Netanyahu üzerinde zorlayıcı bir gücü olduğunu söylemekten nedense kaçınıyorlardı.

Kushner Gazze’de İsrail Ordusunun işgali altındaki bir bölgeye gittiğini belirterek “Sanki o bölgede bir nükleer bomba patlamış gibiydi” diyordu. Gazze’nin harabeye döndüğünü söyleyen Kushner, Stahl’ın “bunun bir soykırım olduğunu söyleyebilir misiniz” sorusuna ise “Hayır. Hayır” cevabını veriyordu. Sorudan rahatsız olan Witkoff da koltuğunda huzursuzsa sallanarak “Kesinlikle hayır. Hayır, hayır, bir savaş vardı” diyerek Kushner’e katılıyordu.

Kushner Gazze’de İsrail’in ne yaptığını doğru şekilde tasvir ediyor, ancak bunun soykırım olduğunu söyleyemiyor. Witkoff daracık Gazze şeridinde yüzde yetmişi çocuk ve kadın 70 bin insanın hayatını kaybettiği ve 170 binden fazla insanınsa ağır şekillerde yaralandığı soykırıma ‘savaş’ diyebiliyor. İki ismin de Netanyahu’yu çaresizce aklamaya çalıştığı gözden kaçmıyor.

İsrail’in ateşkes anlaşmasına uyması tamamen Trump’ın elinde. Ne var ki Trump, ateşkes şartlarını yerine getirmemesi halinde Hamas’ a ne yapacağını söylüyor. İsrail ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğindeyse, İsrail’e ne yapacağını söylemiyor. Tam aksine Trump ve yönetimi, akıttığı kana doymayan bu soykırımcıyı yatıştırmaya çalışıyor gibi görünüyor.

1938’de İngiltere ve Fransa, Nazi Lideri Hitler’i yatıştırmak için Almanya ve İtalya ile “Münih Anlaşması”nı imzalamıştılar. Bu yatıştırma politikası Hitler’i daha da azdırmıştı. ABD ve Batı’lı ortakları şimdi de 21. Yüzyılın soykırımına imza atan Netanyahu’yu yatıştırmaya çalışıyorlar. Bu uğursuz yatıştırma Netanyahu’yu istediğini yapmaya teşvik etmekten başkaca bir işe yaramıyor. Oysa İsrail varlığını sürdürmek için ABD’ye son derece bağımlı. Trump İsrail üzerinde ABD’nin zorlayıcı gücünü kullanmaz ise kendi plânını baltalayan bir duruma düşer.