Futbolda işlerin kısa sürede nasıl değiştiğinin en net örneği Beşiktaş. Sadece 4 resmi maç öncesine dönelim... Ortalık toz duman... Üst üste teknik direktörler değişiyor, Avrupa kupalarına dahi katılamama riski ile karşı karşıya bir takım... Önce Trabzonspor ile oynanan finalde alınan kupa ve ardından bir takım için verilebilecek en kritik kararın doğru verilmesi... Peki, bir başkan için nedir en kritik karar; bence teknik direktör seçimi... Teknik direktörünüzü doğru seçtiğiniz zaman, yapacağınız
Futbolda işlerin kısa sürede nasıl değiştiğinin en net örneği Beşiktaş. Sadece 4 resmi maç öncesine dönelim... Ortalık toz duman... Üst üste teknik direktörler değişiyor, Avrupa kupalarına dahi katılamama riski ile karşı karşıya bir takım... Önce Trabzonspor ile oynanan finalde alınan kupa ve ardından bir takım için verilebilecek en kritik kararın doğru verilmesi... Peki, bir başkan için nedir en kritik karar; bence teknik direktör seçimi... Teknik direktörünüzü doğru seçtiğiniz zaman, yapacağınız transfere kadar birçok unsur da peşinden geliyor. Elbette çok transfer yapmak, hatta pahalı transferler yapmak sizi başarıya götürmez. Sizi başarıya götürecek olan, takımın başına lider olarak getirdiğiniz teknik direktörün tarzı, karakteri, iletişim biçimi ve futbola bakışıdır. O nedenle Beşiktaş Başkanı Hasan Arat’ın henüz 1 yılı doldurmayan görev süresi içerisinde verdiği en doğru kararlardan birisidir Giovanni van Bronckhorst’u takımın başına getirmek... Santos faciasından sonra, ancak böyle dinamik bir teknik adam bu işi dengeleyebilirdi. Elbette kendi içinde riskli de görünen bir karar. Çünkü Türkiye futbol ortamı, bu tarz teknik adamlar için biraz sıkıntılıdır. Kusursuz bir giriş yapmalısınız ki, şüpheli şahıs görüntüsünden çıkasınız. Nitekim öyle de oldu. Enerjisi, hamleleri, takım içerisinde gördüğü saygı ve takımın kısa sürede yakaladığı dinamizm... Gerçekten kısa sürede bir takıma en fazla bu kadar dokunulabilirdi. Bununla birlikte yüksek karakterli transferler de gelince, siyah-beyazlılar an itibariyle ligin en dikkat çeken takımı oldu.
Elbette işlerin aksadığı dönemler de olacaktır ancak, Giovanni van Bronckhorst’un bize vadettiği, geriye düşünce pes etmeyen, öne geçince yetinmeyen bir Beşiktaş... Bu da siyah-beyazlı tribünler için kabul gören bir kriterdir... Tabi Rafa Silva, İmmobile, Paulista, Emirhan ve Ndour’un formayı giyer giymez takıma gösterdikleri aidiyet de, sadece hocanın değil transferlerin de ne kadar isabetli olduğunu ortaya koydu. Emeği geçenleri kutlarım... Beşiktaşlıları, bembeyaz bir sezon bekliyor...
