Senden ötürü oluyor be abi, senden ötürü

04:001/07/2025, Salı
G: 1/07/2025, Salı
İsmail Kılıçarslan

Bir hafta tatil yapalım diye yola çıkıp geldiğimiz Marmaris’te esnafından taksicisine, tekne kaptanından plaj işletmecisine kadar herkesin gündemi aynı: “Yerli turist yok bu sene. Yaprak kımıldamıyor. Öldük biz öldük.” Durun bunu az geriden alayım. Tatile gelirken İstanbul Havalimanı’nın iç hatlar bölümünde oldukça doyurucu üç sandviçe, iki çaya ve bir meyve suyuna 1.150 lira ödedik. Sandviçler güzel, çaylar sıcaktı. Elbette pahalı bulduk yine de. “Keşke daha ucuz olsa ama lezzetleri yerindeydi”

Bir hafta tatil yapalım diye yola çıkıp geldiğimiz Marmaris’te esnafından taksicisine, tekne kaptanından plaj işletmecisine kadar herkesin gündemi aynı: “Yerli turist yok bu sene. Yaprak kımıldamıyor. Öldük biz öldük.”

Durun bunu az geriden alayım.

Tatile gelirken İstanbul Havalimanı’nın iç hatlar bölümünde oldukça doyurucu üç sandviçe, iki çaya ve bir meyve suyuna 1.150 lira ödedik. Sandviçler güzel, çaylar sıcaktı. Elbette pahalı bulduk yine de. “Keşke daha ucuz olsa ama lezzetleri yerindeydi” dedik.

Uçuşumuzu yapıp Muğla Dalaman Havaalanı’na geldiğimizde, bizi Marmaris’e götürecek aracı havaalanının dışındaki (dikkat: dışındaki) kafede bekleyelim dedik. Bir su, bir kutu içecek ve oldukça kötü bir kahveye kaç para istediler dersiniz? Tamı tamına 820 lira. Ben o noktada “eyvah, yine hiçbir şey değişmemiş” dedim.

“Ulan ne yapacağız, cebimizdeki para bu pahalılığa nasıl yetecek, tatile gelmekle doğru bir şey yapmadık herhalde” diye düşünürken geldiğimiz tesisin fiyatlarının İstanbul’da standart restoran-kafe fiyatlarıyla aynı olduğunu görünce rahatladım.

Sonra başladım civardaki fiyatları araştırmaya. Marmaris İçmeler’in ortalama restoranlarından birinin menüsüne ulaştım internetten. Fırında levrek pilaki 3.000, karışık deniz ürünleri tabağı 4.000, ahtapot ızgara 1.000 lira. İyi mi?

Sürat teknesiyle bir saat gezmenin fiyatı 8.000 lira. Plajlara ödeyeceğiniz rakamlar Çeşme ve Bodrum’a nazaran ucuz ama yine de bütçenizde delikler açacak düzeyde.

Hal böyle olunca “yerli turist yok bu sene” sızlanmasının bir sanal sızlanmadan ibaret olduğuna kanaat getirdiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Turizm Bakanlığı’nın ücretsiz, mis gibi plajında, kahvenin en babasına 150 lira, locaya 750 lira ödeyip denize girmek dururken hangi aptal sizden 400-500 liraya lahmacun yesin be abi? Dahası, benim tatil yaptığım tesiste adamların ortalama İstanbul fiyatlarıyla kazandığı şey “para” ise sizin o astronomik fiyatlarıyla kazanmaya çalıştığınız “şey” nedir?

İşin magazin kısmını bitirdiğime göre ciddileşeyim.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndaki dostlarla konuştuğumda bu sene de tıpkı geçen seneki gibi turizm kapasitesinde herhangi bir düşüş beklemediklerini, Antalya’dan Cunda’ya kadar hemen her yerin geçen yılla aynı, hatta belki biraz üzerinde bir turizm sezonu geçireceğini öngördüklerini söylediler. İspanya’nın doluluk yüzünden turistlere “daha da gelmeyin, alamam” demesi falan da bütünüyle Türkiye’ye yarayacak gibi görünüyor.

O halde şunun adını doğru düzgün koyalım. Yerli ya da yabancı turist, Türkiye’de tatil yapmayı seviyor, ancak doğaldır ki kazıklanmayı sevmiyor. İnternette menü fiyatlarını görünce bir kez bile tatil yaptığım makul fiyatlı tesisten çıkıp Marmaris’e inmeyi geçirmedim aklımdan. “Biraz da Marmaris esnafı kazansın” demedim. Çok merak etmeme rağmen sürat teknesinin saatine 8.000 lira vermeyi düşünmedim. Parayı sokaktan mı topluyoruz yahu? Kaldı ki sokaktan toplasa bile insanın ağırına gider o fiyatlar. Mesele bu kadar basit aslında.

Artık herhangi bir yere gitmeden önce araştırıyoruz, soruyoruz, okuyoruz, hesaplıyoruz. “İnternet devrimi”nden habersiz gibi davranan uyanık işletmeciler ağlamalarına ağlama katmak yerine işlerini düzgün ve makul karlılıklarla yapmaya başladıklarında onlar da çok mutlu olacaklar, buna eminim.

“Nasılsa geldiler, nasılsa oturdular, dilediğim gibi kazıklarım, seslerini de çıkaramazlar” döneminin bittiği yeni bir turizm işletmecilik modeli geliştirmek zorunda işletmeciler. Aksi halde “yahu ben niye battım ki?” diye kukumav kuşu gibi düşünmek zorunda kalacaklar yakın gelecekte.

Bir de yetkililere bir önerim olsun. Mümkün müdür bilmiyorum ancak “turizm bölgelerinde uygulanacak maksimum fiyat listesi” ilan etmek ve bunu uygulamak zannediyorum yerli-yabancı turisti de güvende hissettirecek bir çözüm olacaktır. “Plaj kullanımından günlük olarak 1.000 liradan fazla ücret talep edilemez” ya da “plajda ayrıca harcama limiti talep edilemez” gibi şeylerden söz ediyorum.

Turisti toplamak zor, elde tutmak daha da zor, küstürmek ise çok kolay. Dolayısıyla biraz tuhaf da olsa bazı tedbirler almak iyi olacaktır. Turizmin oluşturacağı ekonomiye çok ihtiyacı olan bir ülke olduğumuz gerçeği, işletmecilerin mızmızlanmalarından daha önemli bir gerçektir zira.

#Aktüel
#Toplum
#İsmail Kılıçarslan