EDISYON:

Dolar zulmün kalbidir!

04:0016/08/2024, Cuma
G: 16/08/2024, Cuma
Mehmet Akif Soysal

Emperyalizmin köfte ekmeğini, şekerli içeceğini veya kahvesini, isterseniz hepsini boykot edin; evet bir duruş sergilemektir ancak canları pek acımaz. Bunu boykot yapmayın ya da yapmayalım gayesi ile söylemiyorum. Elbette karıncanın Kâbe’ye varma aşkı ile bir duruş sergileme bir vaziyet almadır. Yapalım. Gel gelelim, eğer zulmü bitirip İslam’ı yok etmeyi, coğrafyayı parçalamayı hedefleyenlere karşı topyekûn bir zafer elde etmek istiyorsak inanın bu nükleer başlıkla bile olmaz. Bu neyle olur diye


Emperyalizmin köfte ekmeğini, şekerli içeceğini veya kahvesini, isterseniz hepsini boykot edin; evet bir duruş sergilemektir ancak canları pek acımaz.

Bunu boykot yapmayın ya da yapmayalım gayesi ile söylemiyorum. Elbette karıncanın Kâbe’ye varma aşkı ile bir duruş sergileme bir vaziyet almadır. Yapalım.

Gel gelelim, eğer zulmü bitirip İslam’ı yok etmeyi, coğrafyayı parçalamayı hedefleyenlere karşı
topyekûn bir zafer
elde etmek istiyorsak inanın bu nükleer başlıkla bile olmaz.
Bu neyle olur diye soruyorsanız; Petro-Doları pasifize etmek ile olur.
Dolar zulmün kalbidir.
Dolara vurulacak hançer geri kalan tüm uzuvların çalışmamasına, sistemin çökmesine ve kendi içinde çürümesine sebep olur.
Bugün yaşanan zulmün arkasında dolar hegemonyası getirmiş olduğu imkanlar; sınırsız satın alma gücü, sınırsız arge yatırım imkanları, sınırsız eğitim bütçeleri bulunmaktadır.

Dünyayı bir kâğıt parçasına satın alıyorlar.

Bu imkânı kim veriyor; tabii ki bizler.

Yanlış anlaşılmasın şunu demiyorum; dolarlarınızı satın TL yapın filan.

Ancak sadece Dolar yerine Avro tutmak bile zulme destek olan devletin payandasını kırmaya yetecektir.

Sırf doğu halkları bunu yapabilse füzeye, silaha, gerek kalmadan sistemik bir çöküş ve yenilenme olacaktır.
Bu nedenle Türkiye, BRIC’se üye olmasa bile destek olmalıdır. Bu nedenle Rusya ve Çin ile diyaloglar pozitif zeminde yürümelidir.
Seçim vakti yaklaşıyor!
Batı hegemonyasının kırılma anına şahitlik edebileceğimiz bir döneme girebiliriz veya Dedeağaç’tan, Kuzey Suriye’den açılacak cepheler ile sözde Kürt, özde Siyonizme hizmet edecek bir oluşumun tertip edileceği kanlı bir sürece gireceğiz.

Konuya daha az vakıf olan okuyucularımız için konuyu kısaca açıklayalım.

Tarihin en büyük dolandırıcılığı nedir?
Petro-Dolar i
lişkisi Bretton Woods sisteminin; 
“tarihin en büyük dolandırıcılığı” 
diye adlandırdığım “
dolar karşılığı altın” sisteminin, ABD’nin tüm altınları topladıktan sonra bitirmesiyle ortaya çıkan boşluğu doldurmaya dönük tezgahıdır.

1970’li yılların başlarında Avrupa ve Japonya gibi ülkelerin kazandığı rekabetçilik ve Vietnam Savaşı harcamalarının ABD ekonomisine getirdiği yük var olan iktisadi düzeni ABD adına sarsmaya başlamıştır.

O güne kadar her bir doların altına fikslendiği taahhüdünü veren ABD, 1971 yılında Başkan Nixon’ın “Taahhüdümüz bitmiştir” demesiyle altın yerine kağıt parçasına dönüşen Amerikan Doları’na güvenenleri açıkta bırakmıştır.
Dünya bir kağıt parçasına çalışıyor…
Nixon döneminin Hazine Bakanı John Connally, galat-ı meşhur
 “Dolar bizim paramız ama sizin probleminiz” 
lafını işte tam bu esnada söylemiştir.
Dünya üretimini ve refahını bir kâğıt parçası karşılığı almaya devam etmek isteyen ABD, bunu 
1971 yılının hemen akabinde Suudi Arabistan ile yapılan gizli anlaşma neticesinde, üretilen petrolün ABD Doları karşılığı satılması, buna karşılık Suudi hanedanlığını koruma şeklini alan yapıyı
, Bretton Woods sisteminin yerine yine 
ABD Doları’nın varlığını koruması amacıyla
 inşa etmişlerdir.

Petrol üreticilerinde biriken dolarların çevrimi ise şu şekilde gerçekleşiyor; Suudi Arabistan ve diğer OPEC üyesi ülkeleri petrol gelirlerini ABD ve İngiltere bankalarına yatırıyorlar ve daha sonra bu paraların dünyanın geri kalan kısmına, artan petrol faturalarını karşılamak için yine İngiliz ve ABD bankaları aracılığıyla avrodolar tahvil veya kredi olarak verilmesi şeklinde gerçekleşiyordu.

Petro-dolar döngüsünü kırmak için ilk ciddi adım geçmişte 6 Kasım 2000 tarihinde Saddam Hüseyin tarafından atıldı.
Saddam artık petrol ödemelerini euro ile kabul edeceğini açıklamıştı. Onun için de sonun başlangıcı bu vakitti.
Net olarak bilemesek de Kaddafi’nin hunharca öldürülmesinin ardında yine Petro-dolar çarkına çomak sokması kuvvetle muhtemeldir.
Allah rahmet eylesin; Batıya petrol ambargosunu koyma cesareti gösteren kıymetli insan Faysal bin Abdülaziz Âl-i Suud da 26 Mart 1975 ‘teki suikastında şehit edilmiştir.

Venezuela’daki karışıklığın da temelinde petrol ihracatını Amerikan Doları üzerinden yapmama isteğidir.

Anlaşma bitince süreç biter mi?

Ortada deklare edilmiş bir anlaşma yok; olsa da devletler arasıdır, bilemeyiz. Olmasına da gerek yoktur. Jandarmalık, koruma karşılığı petrol sistemi açıktır.

Bu konu sadece devlet başkanlarına bırakılacak konu değildir. Cüz’i iradelerimiz ile büyük iradeyi oluşturma işidir.

Kısa vade için zoru, imkansızı söylemiyorum (TL ile, Yuan ile ruble ile); ihracatta fiyatımızı Avro ile verebiliriz, ithalatta mal alırken Avro teklif isteyebiliriz, ticaret için veya tasarruf için tuttuğunuz dövizinizi Avro tutabilirsiniz. Eğer sadece Ümmeti Müslimin dolar kullanmazsa bu sistemin düşmesine yetecektir. Gerisi çorap söküğü gibi gelecektir.

Dolar ile Avro kardeştir demeyin. Para kardeşlerin arasını ve dengesini bozar…

#Ekonomi
#Dolar
#Mehmet Akif Soysal

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.