Sert konuşmasına dair tavsiye mi aldı, öğüt mü, emir mi; o tarafından haberimiz yok. Sadece neticeye bakıyoruz.
Belli ki sert konuş demişler. O da açtı ağzını, yumdu gözünü… Darbe dedi, Mısır dedi, Sokak dedi.
(Tatlı konuş tavsiyesi alsaydı, Kemal Sunal gibi “Baklava” mı diyecekti?)
Az sonra, ağzından çıkan kulağına ulaşmış olmalı ki “Darbeyi kastetmiyorum” diye kıvrandı.
Mısır’dan bahsedersen, Tahrir Meydanı’ndan bahsedersen, meydanları televizyondan seyretmek üzerine tehdit savurursan, hiç kimsenin aklına darbeden başka bir şey gelmez Özgürcüğüm.
Mısır deyince rahmetli Mursi’yi ve onu dış destekle deviren Sisi’yi hatırlarız mecburen.
Yoksa sen Mısır derken, orayı değil de közde mısırı veya haşlanmış mısırı mı kastetmiştin?
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Özgür Özel’in darbeden bahsetmesini gaflet olarak değerlendirdi.
İnşallah gaflettir.
Öyle değilse, çok daha kötü: Dalalet ve hıyanet.
“Konuşursam yer yerinden oynar.”
“Bildiklerimi anlatırsam kıyamet kopar.”
Bu gibi sözleri daha önce defalarca duyduk. Kim, ne kadar doğru söylüyordu, ölçme şansımız yok. Abartanlar olmuştur ama son dönemde vaziyet bambaşka bir hâl aldı. Konuşan konuşana. Bildiklerini anlatan anlatana. İBB davasında itirafçı sayısı her gün artıyor.
CHP’li tayfa “itirafçı” ile “iftiracı”yı karıştırsa da gerçek öyle değil. İtirafçı önce kendi suçunu ortaya koyacak, sonra suç ortaklarını ifşa edecek. Nitekim biri gidip konuşuyor. “Olmadı” diyorlar, “Bunları zaten biz biliyoruz.”
Bir zaman sonra tekrar bildiklerini anlatmak istediğini beyan ediyor. Yine söyledikleri yetersiz. Çünkü parça parça anlatıyor. “Bu kadarıyla kurtarabilir miyim” diye deneme yapıyor kendince.
Nihayet üçüncü postada anlattıkları işe yarar bulunuyor. Verdiği ifadeye göre gözaltına alınanlar, sırayla tutuklandı.
Oy vermeyi düşündüğümüz kişiye önce bir bakalım. Yukarıdan aşağı, aşağıdan yukarı iyice süzelim.
Bir şirketimiz olsa bu kişiye teslim eder, gel sen yönet der miyiz?
Büyük şirket, holding sahibi olsak, ona emanet eder miyiz? Bütün kararlarda etkili olmasını ister miyiz?
Şirketimiz, holdingimiz olması şart değil. Küçük bir dükkânımız olsa işletmesini ona bırakır mıyız?
Çalıp çırpmaz, haksızlık yapmaz, tırtıklamaz, işyerini dürüstçe yürütür ve ileri götürür der miyiz?
Bu sorulara evet diye cevap veremeyeceğimiz kişilere şehrimizi, ülkemizi nasıl emanet edebiliriz?
Kimse itiraz etmesin, yapılan budur. Netiyle brütüyle budur.
“Bir kuru oyum var, tek oydan ne olacak vereyim gitsin” şeklindeki düşünce, sonunda memleketi nerelere getiriyor, görüyoruz.
Bir oy, hiçbir zaman bir oydan ibaret değildir.
İlber Hoca’nın dediği gibi: “Bunu bilmek gerekir.”
Bilelim o hâlde.
Gazze kasabı, soykırımcı Netanyahu, ABD Başkanı Tramp’ı Nobel Barış Ödülüne aday gösterdi.
Bekri Mustafa’nın Ayasofya’da imam olması, bunun yanında o kadar masum kalır ki…
Sigara sağlığa zararlıdır.
Ormanlara daha çok zararlıdır.
Anız yakmak tarlaya zararlıdır.
Ormanlara daha çok zararlıdır.
*
Gök vatan, Mavi vatan, yeşil vatan…
Yeşil artık siyaha ve griye döndü.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.