İsrail bunu söylediyse dahi, devam eden sadece saatler içinde “tersine” gelişmeler yaşandı…
İki, akabinde, Türkiye Milli Savunma Bakanlığı’nın açıklaması geldi; “Suriye yönetimi tarafından, savunma kapasitesinin güçlendirilmesi ve başta DAEŞ olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadele kapsamında Türkiye’den resmi destek istenmiştir”…
***
“Tuzağa düşme, içeri çok girme, riskli hareketler yapma, İsrail’le kavga etme” türünden “asgari bir aklın” önerebileceği vasatlık devam ediyor. Dahası, Ankara’nın bunları düşünmüyor/yapmıyor olması da mümkün olmayacağından, bir tür üstü örtülü “yavaşlık” temennisi, hatta duası dönüp dolaşıyor…
***
Tekrar tekrar anlatmaya çalışıyoruz fakat, ‘anlamama” bir politika olunca dilde bol bol tüy bitiyor, o kadar…
Yine de…
Birincisi bölgede hiçbir hareket risksiz değil. Dünya’da da risksiz eylem kalmadı. Cari konjonktür bu.
‘Deneme’ye takılmayın; olmazsa değiştirilecek bir şey değil bu ve yırtılan, sökülen yeri olursa, dikilecek ya da yamanacak…
Irak, Suriye, Körfez ülkeleri, Filistin, Hazar havzası, Azerbaycan başta Türk Cumhuriyetleri, Pakistan, Karadeniz, ilk kuşak. Buradaki dinamikleri alıp, küresel bağlama oturtuyor, uyumlu kılıyor. ‘E, İran yok, Rusya yok?’ Olmaz mı! İkisi de daha dün İstanbul’daydı.
***
Hem Trump’ın hem Suriye ve Türkiye’yi tek menteşeye bağlayan Büyükelçi Barrack’ın açıklamaları da bu yönde. Tek kalemden oluşan bir politika değil bu. Eurofighter savaş uçaklarının Türkiye satışının onaylanması farklı değil. İngiltere ve Türkiye savunma bakanlarının fotoğrafları o karelerden biri. Almanya, Fransa, İngiltere’nin niyet mektubuna attıkları ortak imza da o. Ya da Avrupa Birliği’nin ‘Schengen’ adımı veya Azerbaycan-Rusya gerginliği, Ukrayna savaşında ve İran krizinde çözüm merkezi olarak Türkiye’nin kodlanması, bunların da üstünde, ABD Hazine Bakanlığı yetkililerinin gelip, Türkiye-Irak-Suriye üçgeninin hükümet yetkilileri ve finans kurumlarıyla görüşmeleri de öyle. İran dosyası, Suudi Arabistan yetkililerinin Şam’a gelip, 4 milyar dolar yatırım yapması, 53 yıllık Kerkük-Yumurtalık petrol hattı anlaşmasının iptal edilip, yenisinin hazırlanıyor olması, hep aynı…
Bakın Paris’e; hem Şam-ABD-SDG/YPG toplantısına katılıp hem “Filistin Devleti’ni tanıyacağım” açıklaması, Londra’nın da, ‘doğru karar’ demesi aynı terzinin makası…
Kombinin daha kumaşı biçiliyor. Bu aşamada, kravatıydı, mendiliydi, çorabıydı, düğmesiydi takılınırsa, zorlaşır. Türkiye’nin avantajı, belki ilk defa bölgede ‘terzi tebeşirini’ elinde tutması…
Yoksa, yukarıda saydığımız gelişmelerin bazılarına benim de şerhlerim var. Konuyu dağıtmayalım ama mesela Eurofighter alış-verişi, teknik boyutuyla da, ihtiyaç klasmanı da, kamuoyuna sunuşuyla da daha nitelikli tartışılmalı…
Fakat kumaş ve kombin daha önemli. Ve zaman problemi var. Bu kadar geniş çaplı kesim-biçim yapılırken, bir değişken, mesela Washington denklemlerinde kayma, bütün kumaşı çöpe gönderir. Dikiş hızlı ve yüksükle yapılmalı…
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.