İsrail'in Filistinlilere yönelik baskı politikalarını, eski MOSSAD Başkanı Tamir Pardo da apartheid (ırkçı-ayrımcı politika) olarak kabul etti. Pardo'nun görüşleri, İsrail'de MOSSAD'a duyulan saygı nedeniyle kabul görüyor.
İşgalci İsrail güçlerinin Filistinlilere yönelik sistematik zulmü artarak sürerken, Tel Aviv yönetiminin istihbarat birimi Mossad’ın eski başkanından dikkat çeken bir çıkış geldi. 2010 yılında dönemin Başbakanı Binyamin Netanyahu yönetiminde Mossad’ın bir numarası olarak görev yapan Tamir Pardo, “İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’da bir apartheid (devlet eliyle ırkçı politika yürütmek) sistemi uyguladığını” belirtti. Pardo, Associated Press’e yaptığı açıklamada, ülkesinin ırk ayrımına dayalı uygulamalarının olduğunu ifade etti.
FİLİSTİNLİLERİN HARKET HAKKI YOK
Eski Mossad Başkanı, “Burada bir apartheid devleti var. İki kişinin iki hukuk sisteminde yargılandığı bir ülke, apartheid devletidir” dedi. “İsrail’in Batı Şeria’da ırk temelli bir sistem benimsediğini” belirten Pardo, “bu görüşünün aşırı olmadığını ve gerçeklere dayandığını” kaydetti. Hareket özgürlüğüne değinen Pardo, İsrail vatandaşlarının abluka altındaki Gazze Şeridi dışında arabalarıyla istedikleri yere gidebildiklerini ancak Filistinlilerin bunu yapamadığını hatırlattı.
İSRAİL YIKILIŞA DOĞRU GİDİYOR
70 yaşındaki Pardo, İsrail’in en önemli sorunlarından birinin Filistinliler olduğuna inandığını vurgulayarak, bunu İran’ın nükleer programından daha önemli bir mesele olarak değerlendirdiğini söyledi. 2011-2016 yıllarında Mossad Başkanlığı yapan Pardo, görev süresinde birçok kez Netanyahu’yu İsrail’in sınırlarını belirlemesi veya Yahudiler için bir devletin yıkılma tehlikesini göze alması gerektiği konusunda uyardığını aktardı. Pardo, ülkesinin Filistinliler ile arasına bir sınır koymaması durumunda İsrail’in bir Yahudi devleti olarak kalmasının tehlikeye gireceğinin altını çizdi.
TEL AVİV SUÇLAMALARI REDDEDİYOR
Filistin topraklarındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs, 1967’den beri İsrail işgali altında bulunuyor. Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995’te imzalanan “İkinci Oslo Anlaşması” çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. Batı Şeria’nın yüzde 18’ini kapsayan “A bölgesi”nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin’e, yüzde 21’lik “B bölgesi”nin idari yönetimi Filistin’e güvenliği ise İsrail’e devredilirken, yüzde 61’ini kapsayan “C bölgesi”nin idare ve güvenliği İsrail’e bırakılmıştı. İsrail’de yönetime gelenler, ırkçılık suçlamalarında bulunanlara karşı “antisemitik (Yahudi düşmanı)” yaftası yapıştırıyor.
Batı Şeria’da 3 yerleşim yerinin işgali yasallaştırıldı
İsrail makamları, işgal altındaki Filistin topraklarında 3 yeni Yahudi yerleşim yerinin yasallaştırılması için karar aldı. İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, Batı Şeria ve Ürdün Vadisi’nde bulunan Beit Hogla, Avigail ve Asael Yahudi yerleşimlerinin yasallaştırılacağını duyurdu. Smotrich, “Yerleşim yerlerinde büyük şeyler oluyor, bunlar, İsrail devletinin yararına Batı Şeria’da yerleşimlerin geliştirilmesini önemseyen ırkçı, Siyonist ve sağcı ulusal hükümeti cesaretlendiriyor. Ağır ilerliyoruz” dedi. İsrail ordusu Merkez Komutanlığı Komutanı’nın yerleşim bölgelerinin düzenlenmesi çalışmalarına başlanması kararına imza attığı aktarıldı.
