Türkiye-Hindistan ilişkileri: Küresel riskler ve fırsatlar

04:0014/03/2025, Cuma
G: 14/03/2025, Cuma
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

Cemal Demir - GASAM Başkanı

Türkiye ve Hindistan, Asya’nın iki önemli ülkesi olarak hem tarihsel bağları hem de giderek gelişen ekonomik ve diplomatik ilişkilere sahiptir. Ancak bu ilişkiler jeopolitik rekabet, etnik ve dini kimlikler gibi dinamiklerden etkilenmektedir.

Türkiye ve Hindistan, Asya’nın yükselen güçleri olarak hem küresel hem de bölgesel düzeyde giderek daha fazla etkileşim içine girmelidir. Ancak bu ilişkiler, jeopolitik ve jeostratejik rekabet, etnik ve dini kimlikler gibi dinamiklerden etkilenmekte ve zaman zaman fırsatlar kadar riskler de barınmaktadır. Bu nedenle iki ülkenin de ilişkileri sürdürebilir ve istikrarlı bir çerçevede ilerletmek için belirli iş birliği mekanizmalarını geliştirmesi gerekmektedir.

Jeopolitik dinamikler, küresel ve bölgesel düzeyde devletlerin, uluslararası örgütlerin, çok uluslu şirketlerin ve diğer aktörlerin siyasi, ekonomik, askeri ve coğrafi faktörler çerçevesinde güçlü ilişkilerini nasıl şekillendirdiğini ifade eder. Bu dinamikler zaman içinde değişen güç dengeleri, ittifaklar ve rekabetler doğrultusunda dönüşebilir.


İŞ BİRLİĞİ İMKANLARI

Türkiye ve Hindistan; ABD, Çin, Rusya ve AB ülkeleri arasındaki güç dengelerinin değiştiği bir dünyada, ortak işbirlikleri doğrultusunda daha fazla alan iş birliği yapabilir. Yeni dünya sisteminin getirdiği esneklik, iki ülkenin de bölgesel ve küresel pozisyonlarını güçlendirecek ortak platformlarda (BM,G20, BRICS) daha etkin rol almasına imkan tanıyabilir.

Türkiye, Hindistan’ın Kafkasya açılım politikası (Kuzey-Güney Koridoru) çerçevesinde önemli bir ortağı olabilir. Hindistan da Türkiye’nin Asya’ya açılım politikası (Yeniden Asya) çerçevesinde önemli bir ortağı olabilir. Türkiye’nin güçlü sanayi altyapısı ve Hindistan’ın bilgi teknolojileri gücü iki ülke arasında karşılıklı ticaret ve yatırım fırsatlarını artırabilir.

Türkiye’nin savunma sanayindeki yükselişi ve Hindistan’ın bu alandaki büyüyen yatırımları da iş birliği için bir zemin oluşturabilir. Özellikle Uzay, İHA, SİHA ve Gemi teknoloji alanlarında iş birliği imkanları oluşturulabilir.


MUHTEMEL SINAMALAR

Hindistan, son yıllarda Doğu Akdeniz ve Ege’de Türkiye karşıtı askeri ve ekonomik ittifaklarla ilişkilerini güçlendirmektedir. Bunun en belirgin örnekleri, Hindistan’ın Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile savunma, enerji ve denizcilik alanlarında geliştirdiği stratejik işbirlikleridir.

Bunun yanı sıra Hindistan’ın Ermenistan ile geliştirdiği savunma ve enerji iş birlikleri bulunmaktadır. Hindistan, Türkiye’nin stratejik müttefiki ve “kardeş ülke” olarak gördüğü Azerbaycan’a karşı, Ermenistan ile askeri ve ekonomik ilişkilerini derinleştirmektedir.

Bir diğer risk Pakistan faktörüdür. Hindistan’ın Pakistan ile tarihi gerilimleri, Türkiye’nin Pakistan ile stratejik yakın ilişkiler içinde olması nedeniyle Türkiye-Hindistan ilişkilerinde bir gerilim kaynağı oluşturabilir. Ankara’nın Pakistan’a verdiği siyasi ve ekonomik destek, Yeni Delhi tarafından bir risk unsuru olarak görülebilir.

Çin ve ABD’nin etkisi de göz ardı edilemez. Hindistan, Çin ile sınır ihtilafları ve rekabet nedeniyle ABD’ye daha yakın bir pozisyon alırken, Türkiye zaman zaman ABD ile gerilimler yaşayan bir aktör konumundadır. Bu farklı yönelimler, stratejik iş birliğini kısıtlayabilir. Yine Akdeniz ve Hint Okyanusu politikaları da bir diğer risk faktörüdür. Zira Hindistan donanmasının Doğu Akdeniz’de Yunan ve Rum unsurları ile ortak manevralara katılması, Türkiye açısından jeopolitik bir meydan okuma olarak değerlendirebilir. Hindistan, Doğu Akdeniz’deki gaz rezervleri ve enerji projelerine artan ilgisiyle GKRY ile yakın temas kurmaktadır. Türkiye’nin denizcilik alanında artan etkisi zaman zaman bölgesel rekabeti tetikleyebilir. Özellikle Türkiye’nin Pakistan ile olan denizcilik iş birlikleri Hindistan açısından dikkatle takip edilmektedir.


KAZAN-KAZAN POLİTİKASI

Türkiye’nin lojistik avantajları ve üretim kapasitesi, Hindistan’ın hızla büyüyen pazarıyla entegre edilebilir. Türk yatırımcıların Hindistan’da Hint yatırımcıların ise Türkiye’de karşılıklı yatırım yapılmasını teşvik eden yeni teşvik programları oluşturulabilir.

Türkiye-Hindistan ilişkileri, büyük potansiyellere sahip olmakla birlikte, stratejik uyumsuzluklardan kaynaklanan bazı riskleri de barındırmaktadır. Bu risklerin etkili yönetilmesi halinde, iki ülke için kazan-kazan prensibine dayalı bir iş birliği modeli oluşturulabilir. Türkiye, Hindistan ile olan ilişkilerini denge ve çok boyutlu diplomasi çerçevesinde ilerleterek, küresel ve bölgesel dönüşüm süreçlerinde iki ülke arasındaki potansiyeli en iyi şekilde değerlendirebilir.


#Türkiye
#Hindistan
#fırsat
#ilişki