FETÖ akademi merceğinde

Merve Safa Akıntürk
04:0015/07/2025, Salı
G: 15/07/2025, Salı
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

FETÖ'nün örgütlenme modeli, ideolojisi ve stratejik yapısı, akademik tezlerle derinlemesine inceleniyor. 15 Temmuz sonrası hazırlanan bilimsel çalışmalar, yapının klasik dini cemaat kalıplarını aşan operasyonel kapasitesini, istihbarat benzeri örgütlenmesini ve finansal ağlarını gözler önüne seriyor. Eğitimden siyasete, Meclis söyleminden uluslararası bağlantılara kadar birçok düzeyde analiz edilen FETÖ, “mesiyanik terör” kavramıyla da yeni bir yorum çerçevesine oturuyor. Tezler, FETÖ’nün yalnızca bir güvenlik tehdidi değil, aynı zamanda ideolojik ve sembolik bir yapı olduğunu ortaya koyuyor.

15 Temmuz 2016’daki darbe girişimiyle birlikte Türkiye kamuoyu ve akademisi, FETÖ yapılanmasını çok daha derinlemesine sorgulamaya başladı. Bu süreçte, farklı üniversitelerde hazırlanan yüksek lisans tezleri, örgütün ideolojik temellerinden operasyonel yapısına, finansal organizasyonundan toplumsal stratejilerine kadar birçok yönünü bilimsel olarak incelemeye yöneldi.

O tezlerden bazıları ve konuları şöyle:


HİZMETTEN İDEOLOJİK ORGANİZASYONA

Modern toplumlarda bireylerin kimlik arayışları, manevi boşlukları ve aidiyet ihtiyaçları, zamanla Yeni Dini Hareketler’in (YDH) doğmasına zemin hazırladı. Bu hareketler karizmatik lider figürleri, seçmeci dini anlayışları ve kapalı örgütlenme biçimleriyle dikkat çekiyor. Türkiye’de bu çerçevede ele alınabilecek en çarpıcı yapı Fethullahçı yapılanma. “Yeni Dini Hareketler Bağlamında FETÖ Yapılanması (2021)” başlıklı teze göre, bu yapı başlangıçta dini hizmet hareketi görüntüsü verirken, zamanla bir toplumu dönüştürme iddiasına sahip ideolojik bir organizasyona evrildi.


BİR OPERASYON ARACI

“Türkiye’de İllegal Paralel Devlet Yapılanmasında Bir İstihbarat Örgütü Olarak FETÖ (2021)” başlıklı tezde FETÖ’nün yapılanması klasik dini cemaatlerden farklı olarak, devletin mahrem alanlarına sızmak ve bilgi kontrolü sağlamak üzerine kurulduğu vurgulanıyor. Örgüt, istihbarat örgütlerine özgü gizlilik prensiplerini benimseyerek hücre tipi yapılanma, sahte kimlikler, şifreli iletişim yöntemleri ve kod adları kullandı. Bu yapı, istihbarat birimlerinin taktik ve stratejilerini kullanarak hem devletin bilgi sistemlerine nüfuz etti hem de kamu güvenliğini tehdit eden bir paralel örgüt haline geldi.


PKK İLE KARŞILAŞTIRMALI BİR YAKLAŞIM

“FETÖ/PDY Terör Örgütü İle PKK/KCK Terör Örgütünün Karşılaştırılması (2022)” başlıklı tezde ise FETÖ ile PKK arasında yöntem ve ideoloji farkları olmasına karşın her iki örgütün de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temel yapılarına karşı benzer derecede tehdit oluşturduğu belirtiliyor. PKK, etnik temelli silahlı mücadeleyi esas alırken, FETÖ, daha çok gizli örgütlenme, yargı ve bürokrasi üzerinden devleti ele geçirme stratejisine yöneldi.


EĞİTİM YOLUYLA KİTLELERİ ŞEKİLLENDİRME

FETÖ’nün toplumsal taban oluşturma ve ideolojik yayılma stratejisinin en etkili ayağı eğitim alanında gerçekleşti. “FETÖ-PDY’ye Bağlı Özel Ortaöğretim Kurumlarının 15 Temmuz Darbe Teşebbüsü Üzerindeki Etkileri (2022)” başlıklı tezde belirtildiği üzere, örgüt 1980’lerden itibaren açtığı okullar, dershaneler ve yurtlar aracılığıyla hem kadro devşirmiş hem de maddi kaynak üretti. Eğitim kurumları, bir yandan örgüt ideolojisinin erken yaşta bireylere aktarılmasını sağlarken diğer yandan ailelerle güven ilişkisi kurulmasına zemin hazırladı. Bu yapı, yurtdışında açılan okullarla birlikte uluslararası tanınırlık kazandı ve Türkiye’yi temsil ettiği algısını oluşturdu. Eğitim alanı, FETÖ’nün hem insan kaynağı hem de ideolojik sadakat üretim merkezi oldu.


GÖRÜNÜMÜ LEGAL AMA….

FETÖ’nün mali yapılanması, uluslararası ölçekte faaliyet gösteren diğer terör örgütleriyle karşılaştırıldığında oldukça sofistike ve legal görünümlü bir yapıya sahip. “Dini İstismar Eden Terör Örgütlerinin Finansal Kaynaklarının Analizi: EL-KAİDE, DEAŞ/IŞİD ve FETÖ/PDY Örnekleri (2023)” başlıklı tezde ortaya konduğu gibi, El-Kaide ve DEAŞ daha çok kaçakçılık, bağış ve gasp gibi yollarla kaynak temin ederken, FETÖ, eğitim kurumları, ticari şirketler, medya kuruluşları ve bankacılık sistemini kullanarak organize bir mali ağ kurdu. Bu durum, örgütün hem sürdürülebilir bir ekonomik yapı oluşturmasını hem de yurt içi ve yurt dışında görünürde yasal zeminlerde faaliyet göstermesini sağladı.


MECLİS DÜZLEMİNDE KİMLİK İNŞASI

“TBMM’de Bir Terör Örgütünün Metaforik Yeniden-Kimliklendirilmesi: FETÖ/PDY Örneği” başlıklı tez, örgütün 2011-2018 yılları arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde nasıl ele alındığını inceliyor. Tezde, FETÖ’ye ilişkin Meclis konuşmalarında kullanılan metaforlar analiz edilerek örgütün kamusal alanda yeniden nasıl inşa edildiği ortaya konuyor. Araştırma sonucunda dört temel metaforun öne çıktığı görülüyor. FETÖ’nün mesiyanik bir terör örgütü olarak tanımlanması, devletin kurumlarına sızmış bir yapılanma olarak görülmesi, Türkiye Cumhuriyeti için varoluşsal bir tehdit oluşturması, dış güçler tarafından kullanılan bir araç olması. Bu çerçevede, FETÖ’nün sadece bir güvenlik tehdidi değil, aynı zamanda sembolik ve ideolojik bir unsur olarak yeniden şekillendirildiği anlaşılıyor.


FETÖ VE MESİYANİK TERÖR TEORİSİ

Bir diğer tez çalışması ise “Mesiyanik Örgütlerin Devlet Ve Rejim Güvenliğine Tehdidi: Fetullahçı Terör Örgütü Örneği” başlığını taşıyor. Bu tez, FETÖ’yü klasik terör örgütlerinden ayıran unsurlara odaklanarak örgütün mesiyanik yapısını derinlemesine irdeliyor. Araştırmada, örgütün elebaşı Gülen’in “ilahi otorite” olarak konumlandığı ve örgütün kendisini kutsal bir dava üzerinden tanımladığı vurgulanıyor. Ayrıca FETÖ’nün “mesiyanik kült” olarak nitelendirilmesi, örgütün hem Türkiye’de hem de uluslararası düzeyde yürüttüğü faaliyetlerin ideolojik arka planını anlamada yeni bir perspektif sunuyor. Yazar, FETÖ’nün dini araçsallaştırarak şiddeti meşrulaştırmak için mesih figürünü merkeze aldığını savunuyor.

#15 Temmuz
#FETÖ
#akademi