Muvatta Feraizin Ahkamı Ve Varisler Hadisleri

- Muvatta
Kitaplar
Muvatta
Konu Başlıkları
Feraizin Ahkamı Ve Varisler
Feraizin Ahkamı Ve Varisler Hadisleri
4715-

Anlattığına göre, kendisine dedenin miras payından soran Zeyd İbnu Sabite şöyle yazmıştır: "Bana yazarak dededen soruyorsun. Doğruyu Allah bilir. 

Bu mesele, ancak umeranın -yani halifelerin- hükmedeceği meselelerden biridir. Ben sizden önce iki halifeyi gördüm. Onlar ölenin tek bir kardeşi ile verasete iştirak eden dedeye malın yarısını veriyorlardı, iki ve daha fazla kardeş olması halinde üçte bir veriyorlardı. Erkek kardeşler çok da olsa dedenin payı üçte birden aşağı düşmezdi."
Feraiz 1;
(2;
610);
4724-

Dedem Hibban'ın iki hanımı vardı. Biri Haşimiye, diğeri Ensariye idi. 

Dedem, Ensariye'yi, çocuğu meme verir halde boşadı. Kadının üzerinden bir yıl geçti, sonra dedem öldü, kadın hala hayız olmadı. Bunun üzerine: "Ben kocama varis olurum, çünkü hayız olmadım!" dedi. Dava Hz. Osman (ra)'a intikal etti. Hz. Osman kadının mirasa iştirak etmesine hükmetti. Haşimiye kadın, bu kararı sebebiyle Hz, Osman'ı levmetti. Hz. Osman: "Bu, senin amcaoğlunun işidir. Böyle hükmetmemize o işaret etti!" dedi. "Amcaoğlun" sözüyle Hz.Ali (ra)'yi kasdetmişti.
Talak 43;
(2;
672);
4725-

Osman İbnu Affan (ra) İbnu Mükemmil'in hanımlarını kendisine varis kıldı, İbnu Mükemmil hasta iken hanımlarını boşamıştı. 

Talak 41;
(2;
572);
4726-

Abdurrahman İbnu Avf'ın hanımı, ondan kendisini boşamasını talep etti. Abdurrahman: "Adetten temizlenince bana haber ver! 

" dedi. Kadın haber verdi. O da talak-ı bette ile (üç talakla) -veya baki kalan tek bir talakla- boşadı. Ne var ki Abdurrahman o gün hasta idi. Hz. Osman, kadının iddeti tamamlanınca kocasının malına onu da varis kıldı.
Talak 40;
(2;
571;
572);
4727-

Hz. Ömer (ra), Resulullah (sav)'a kelale'(nin miras hissesin)den sormuştu. 

"Bu yaz nazil olan, Nisa suresinin sonundaki ayet, bu meselede sana yeterlidir" buyurdular. Hadisin ravisi der ki: "Ebu İshak'a sordum: "Kelale, ne çocuk ne de baba bırakmadan ölen kimse değil mi?" Bana: "Böyle zannettiler!" diye cevap verdi.
Feraiz 7;
(2;
515);
Feraiz 9;
(1617);
4728-

Anlattığına göre babasının sıkça şöyle söylediğini işitmiştir: "Hz. Ömer (ra) pek çok defalar şöyle derdi: "Halanın haline hayret ediyorum! Kendisine varis olunur, fakat o varis olmaz."

Feraiz 9;
(2;
517);
4732-

İmam Malik'e ulaştığına göre, ensardan bir zat, ebeveynine bir bağışta bulundu. Bilahare ebeveyni vefat etti. Oğulları tekrar bu mala veraset yoluyla sahip oldu. Bu bir hurmalıktı. Oğlan, Resulullah (sav)'a bu hususta sual etti. Aleyhissalatu vesselam ona: "Şurası muhakkak ki tasadduk sevabını aldım. Şimdi o malı (Allah) sana miras olarak geri gönderdi" buyurdu.

Akdiye 54;
(2;
760);
4740-

As İbnu Hişam ölmüş, geride üç oğlan bırakmışta. Bunlardan ikisi bir anadan, biri de bir başka anadandı. Aynı anadan olan iki oğlandan biri daha öldü. Bu da mal ve azadlılar bıraktı. Aynı anadan olan kardeşi mala ve azadlıların velasına varis oldu. Sonra da mal ve velaya varis olan kardeş de öldü, geriye bir oğlanla, baba bir kardeşini bıraktı. Oğlu: "Ben babamın sahip olduğu şeylere sahibim!" dedi. Kardeşi de: "Durum böyle değil. Sen sadece mala sahip olursun, azadlıların velasına sahip olamazsın! Bilmez misin, kardeşim bugün ölseydi, ben ona varis olmayacak mıydım?" dedi ve Hz. Osman (ra) nezdinde dava açtılar. O, velanın ölen kardeşe; malın da ölenin oğluna ait olduğuna hükmetti.

Itk 22;
(2;
784);