Türk siyasetine 2010 ve sonrası süreçte damga vuran ancak siyaset mühendisliği kokan FETÖ uzantılı ‘kaset kumpası’ aradan 14 yıl geçmesine karşın demokrasi dışı arayışların varabileceği boyut ve uygulayabilecekleri yöntemler açısından kötü bir örnek oluşturdu.
2010 yılı nisan ayında FETÖ’cülerin, siyaseti dizayn etmek için CHP’ye yaptığı kaset operasyonu sonucunda dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal istifa etmiş, sonrasında toplanan kurultayda ise yerine ‘aday olmayacağını’ açıklayan Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu yeni genel başkan olarak getirilmişti. Siyasetin geleceğini ilgilendiren süreçte Yeni Şafak, "Baykal’a komple CHP içinden’’ , "Sav-Tekin Savaşı’’ , "Kılıçdaroğlu’nu kim Yönetecek’’ , "Can Yoldaşını Bir Haftada Sattı’’ başlıkları ile sürece ışık tutmuş, gelişmeleri okuyucularıyla paylaşmıştı.
Türkiye’nin kapsamlı bir anayasa değişikliğine odaklandığı ve Meclis’te müzakerelerin sürdüğü bir zamanda olay patlatıldı. 6 Mayıs 2010 gecesi çirkin görüntülerin yer aldığı görüntüler bazı medya sitelerine servis edildi. Siyasetin gündemine bomba gibi düşen skandalı kimin servis ettiği de skandal kadar konuşuldu. Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, gece yarısı servis edilen görüntülerin kaldırılması konusunda Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a jet talimatlar verdi. Ancak olağan şüpheli olarak başta muhalefet ve Baykal tarafından hükümet suçlandı. Başbakan olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın suçlamalara cevabı netti. Yeni Şafak, 11 Mayıs 2010 tarihinde Erdoğan’ın suçlamalara tepkisini “Alçakça bir iftira” haberiyle ilk sayfadan okuyucularına duyurdu. Yeni Şafak, yayınlarıyla şüpheli peşine düştü. Yeni Şafak kaset skandalının yaşandığı o günlerde 21 Mayıs 2010 tarihli manşetinde, "Baykal’a Komplo CHP İçinden’’ diyerek şüphelerini manşetten sütunlara taşıdı. Bunu ana muhalefetin içindeki güç savaşlarını anlatan "Sav-Tekin Savaşı’’, hiziplerin yönetime etkisini "Kılıçdaroğlu'nu Kim Yönetecek’ şeklinde haberleştirdi. Yeni Şafak "Can Yoldaşını Bir Haftada Sattı’’ manşetiyle ise yeni CHP Genel Başkanının siyasi manevralarını anlattı.
Yeni Şafak’ın gazetecilik çerçevesinde sorguladığı kaset kumpası ilerleyen yıllarda çözüldü. Ankara 14. Ceza Mahkemesinde yargılanan sanıklar nisan 2022’de "silahlı terör örgütüne üye olma", "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği", "siyasal hakların kullanılmasını engellemek", "konut dokunulmazlığını ihlal", "kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi", "özel hayatın gizliliğini ihlal" ve "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçlarından 6 yıl 3 ay ile 92 yıl 10 ay arasında hapisle cezalandırıldı.