
Vecihi Hürkuş’un yeğeni Eribe Kartal Hürkuş, 1936’da Cumhuriyet Bayramı gösterisinde paraşüt kazası sonucu hayatını kaybederek “ilk hava şehidi Türk kadını” olarak tarihe geçti. Henüz 18 yaşındayken gökyüzüne veda eden Eribe Kartal Hürkuş’un 71 yıl sonra molozların arasından çıkarılan mezar taşı ise şimdi Vecihi Hürkuş Müzesi’nde sergilenmeyi bekliyor.
Türk havacılık tarihinin en önemli isimlerinden olan dayısı Vecihi Hürkuş tarafından yetiştirilen Eribe Kartal Hürkuş, henüz 18 yaşındayken 29 Ekim 1936’da düzenlenen Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında gerçekleştirdiği atlayışta paraşütünün açılmaması sonucu yaşanan kazada vefat ederek, “ilk hava şehidi Türk kadını” olarak tarihe geçti. Babası Binbaşı Bedrettin Bey ve annesi Remziye Hanım 1921 yılında Kurtuluş Savaşı’nda birer hafta arayla şehit düşen Eribe Kartal Hürkuş, babası ve annesini bebek yaşta kaybettikten sonra dayısı Vecihi Hürkuş’un himayesinde büyütülür. Vecihi Hürkuş’un yeğenine “kızım”, Eribe Kartal Hürkuş’un ise dayısına “baba” diye hitap ettiğini söyleyen Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi Derneği Başkanı Bahadır Gürer, Vecihi Hürkuş’un yeğenini kendisi gibi havacı yetiştirmek istediğini anlatıyor. Gürer, “Vecihi Bey, annesi ve Eribe Hanım, Remziye Hanım’ın ölümünden sonra bir arada yaşıyorlar. Vecihi Bey, annesi Nihir Hanım’a, annesine ‘anne’ diye hitap ettiği için Eribe de ‘anne’ diyor. Vecihi Bey’e de ‘baba’ diyor. Sanki anne, baba ve çocuktan oluşan bir aile gibi, hayatları bu şekilde. Eribe sürekli Vecihi Bey’in yanında, Vecihi Sivil Tayyare Mektebi’nde pilotluk eğitimi alıyor” diye konuşuyor. Havacılık faaliyetlerinin 1936 yılında yükselmesi, Türk pilotların yurt dışına gönderilmesi, yurt dışından pilotlar ve eğitimciler getirilmesi sebebiyle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerine ayrı önem verildiğini aktaran Gürer, Eribe Kartal Hürkuş’un havacılık gösterilerine katılarak paraşütle atlamak istediğini ancak Vecihi Hürkuş’un buna karşı çıktığını şöyle anlatıyor: “29 Ekim törenleri için çok ciddi hazırlıklar var, büyük heyecan var. Eribe de orada atlamak istiyor. Vecihi Bey’e söylüyor. Vecihi Bey, ‘Ben seni kendim gibi bir pilot, bir havacı olarak yetiştirmek istiyorum’ diyor, izin vermiyor. Ancak Türk Hava Kurumu Başkanı Fuat Bulca bu çalışmalar arasında gezerken Eribe’ye, ‘Ne yapıyorsun, ileride ne olacaksın?’ diye sorunca o da samimiyetle, ‘Ben paraşütle atlamak istiyorum ama babam buna izin vermiyor’ diyor. Fuat Bulca bir süre sonra Vecihi Bey’i görüyor ve ‘Aslan gibi kızın var, paraşütle atlamak istiyor ve sen izin vermiyormuşsun. Bunu sana uygun bulmadım’ diye sitem edince bu sözler üzerine Vecihi Bey izin veriyor.” Bu izin üzerine Eribe Hanım, 29 Ekim’den 2 gün önce başarılı bir atlayış gerçekleştiriyor ancak sonrasında boğazı şişiyor ve dolayısıyla sağlığının buna elverişli olmadığı için bir daha atlayış yapamayacağı anlaşılıyor. Ancak kendisi o kadar ısrar ediyor ki 29 Ekim törenlerinde sabah erken saatte bir atlayış yapıyor. O atlayışta paraşütü açılmıyor ve yere çakılıyor. Hastaneye kaldırılıyor, gece ameliyata alınıyor. 30 Ekim günü sabahın ilk saatlerinde Eribe Hanım’ın hayatını kaybettiğini belirten Gürer, “Bu durum Vecihi Bey’in hayatındaki en büyük sarsıntılardan birisidir” açıklamasını yapıyor.

Mezar taşı müzede sergilenmeyi bekliyor
Cebeci Askeri Şehitliği’ne defnedilen Hürkuş’un mezarı 2007 yılında yenilendi. Bir süre sonra hasar gördüğü için molozların içine atılan 71 yıllık mezar taşı bulunduğu yerden Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi Derneği Başkanı Bahadır Gürer ve beraberindekilerin girişimleriyle alınmış. Eribe Hürkuş’un 1936 yılında yapılan mezar taşının İstanbul’a gelme hikâyesini anlatan Gürer, “2007 yılında Vecihi Hürkuş’un kabrine, oradan da Cebeci Askeri Şehitliği’ne gittik. Eribe Hanım ilk Türk kadın hava şehidi olarak orada yatıyor. Her zaman gidip ziyaret ettiğimiz yerdi. Doğrudan mezara gittik, mezar yoktu. Mezarın yerinde bir toprak yığını vardı” diyor. Mezarı o şekilde görünce araştırmaya başladıklarını, muhatap bulamadıklarını, buna ilişkin tutanak tuttuklarını anlatan Gürer, “Bu mezar taşları çok eskimişti. Onun yerine tek tip mezar taşları yapılacak dendi. İşçiler, molozların arasından bulup mezar taşını getirdi. Molozların arasından gelen mezar taşını minibüsün içine koyduk ve İstanbul’a getirdik” diyor. Mezar taşına gerekli bakım ve onarımı yaptırdıklarını söyleyen Gürer, bu mezar taşı ileride kuracakları Vecihi Hürkuş Müzesi’nde Eribe Hanım’ın anısı olarak kalacağını ve derneğin en değerli objelerinden biri olacağını söylüyor. Mezar taşında, Eribe Kartal Hürkuş’un fotoğrafının yanı sıra havacılık okulundan arkadaşı Sait Bayav’ın onun için kaleme aldığı, “Ziyaretçi! Dur. Burada, gömdüler bir yıldızı. Burada Eribe yatar, göklerin ilk Türk kızı. Eribe: Bulutlara sarıldın, kalbimizdesin bütün, ne çıkar sana kefen olduysa paraşütün” dizeleri de bulunuyor. Bayav tarafından yaptırılan mezar taşında Hürkuş’un doğum tarihi 22 Kasım 1919, ölüm tarihi 29 Ekim 1936 olarak yer alıyor. Ancak hem Vecihi Hürkuş’un hatıratında hem de bu konuda yazılan kaynaklarda Eribe Kartal Hürkuş’un doğum tarihi 30 Ekim 1918, ölüm tarihi ise 30 Ekim 1936 şeklinde yer alıyor.