
Heykel sanatçısı akademisyen Prof. Rahmi Aksungur’un retrospektif sergisi Kibele Sanat Galerisi’nde sanatseverlere sunuluyor. Sanatçının sergide yer alan yapıtları sadece Türk heykelinde değil, küresel sanat alanında da önemli bir yere sahip olduğunu gösteriyor.
İş Sanat Kibele Sanat Galerisi, Türk plastik sanatlarının önde gelen isimlerine ev sahipliği yapmaya devam ediyor ve heykel sanatçısı akademisyen Prof. Rahmi Aksungur’un retrospektif sergisini sanatseverlerle buluşturuyor. Sergide, Rahmi Aksungur’un sanat yaşamının çeşitli dönemlerinde ürettiği eserlerin yanı sıra, Türkiye’nin önemli kurumlarından ve çeşitli koleksiyonerlerinden ödünç alınan 70’ten fazla heykel, eskiz defterlerinden örnekler ve heykel çizimleri yer alıyor. Aksungur, geleneksel heykel sanatının sınırlarını zorlayan ve yenilikçi bir yaklaşım benimseyen eserleriyle tanınıyor. Bronz, ahşap ve taş gibi malzemelerle ürettiği eserlerinde, özellikle ızgara (grid) formunu hem yapısal bir araç hem de sanatsal bir ifade biçimi olarak kullanıyor.
Sınırları zorlayan bir sanatçı
Doç. Dr. Fırat Arapoğlu tarafından Rahmi Aksungur’un heykeli üzerine kaleme alınan yazıda, yıllar içerisinde modernizmin en belirgin estetik unsurlarından birisi olan ızgara (grid) motifinin Aksungur’un heykelinde belirleyici formlardan birisi olduğuna değiniyor. Arapoğlu, “Rahmi Aksungur’un heykelleri, geleneksel heykel dilinin sınırlarını zorlayan, yenilikçi bir yapıya sahip olmuştur. Sanatçının yapıtlarında, özellikle ızgara formunun hem yapısal bir araç hem de sanatsal bir ifade aracı olarak öne çıktığı görülür. Bu unsurlar, hem geçmişin heykel geleneğine hem de modernist sanatın öykülemeye karşı duruşuna bir tür eleştiri niteliğini bünyesinde taşımaktadır” açıklamasını yapıyor. Sanatçının çalışmalarındaki formların dekoratif bir unsur olmanın ötesine geçerek işlevsel birer göstergeye dönüştüğüne de dikkat çeken Arapoğlu, “Heykellerinde ızgara formu kullanımıyla hem mekânsal hem de zamansal boyutları keşfe çıkar. Özellikle çalışmalarında, ızgara formunun birleştirme ve yapı oluşturma sürecindeki kullanımı, heykelin inşa sürecini görünür kılar ve izleyicide yapıtın sonsuz genişleme potansiyeline sahip olduğu izlenimini yaratır” diye anlatıyor.

Modernist sanata önemli katkılar
Rahmi Aksungur’un heykelleri, modern ve geleneksel heykel anlayışları arasında köprü kurarak, estetik ve kavramsal yenilikler sunuyor. Özellikle ızgara motifinin sanatsal bir ifade aracı olarak kullanımının hem yapısal hem de anlatısal açıdan geçmişin mirasını geleceğin imkânlarıyla harmanlamakta olduğunun altını çizen Arapoğlu, “Aksungur’un yapıtları, malzeme ve form seçimlerindeki yenilikçi yaklaşımıyla insan ve çevre arasındaki ilişkilere dair derin yorumlar içerirken, izleyiciyi hem kişisel hem de toplumsal sorunlarla yüzleşmeye davet etmektedir. Bu bağlamda, sanatçının yapıtları sadece Türk heykelinde değil, küresel sanat alanında da önemli bir yere sahiptir” ifadesinde bulunuyor. Rahmi Aksungur’un Retrospektif sergisi, 14 Temmuz 2025 tarihine kadar Levent’teki İş Sanat Kibele Sanat Galerisi’nde ücretsiz olarak ziyaret edilebilir. Galeri, her gün 09.00-19.00 saatleri arasında ziyarete açık. Sergiyle eşzamanlı olarak hazırlanan ve Doç. Dr. Fırat Arapoğlu tarafından kaleme alınan kapsamlı katalog, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları etiketiyle sanatseverlerin beğenisine sunuluyor.
1988’den günümüze iz bırakan heykeller
İlk kişisel sergisini 1988 yılında açan Aksungur, sanat yaşamı boyunca yurtiçinde ve yurtdışında birçok karma sergiye katıldı. Sanatçının heykelleri özel ve kurumsal koleksiyonların yanı sıra Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi, İstanbul Modern, Odunpazarı Modern Müze gibi müzelerin kalıcı koleksiyonlarına dahil edildi. Sanatçı, yurtiçi ve yurtdışındaki kamusal alanlarda toplumsal hafızada iz bırakan heykellere imza attı ve pek çok ödülün sahibi oldu. 2002-2006 yılları arasında MSGSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi’nin dekanlık ardında da 2006-2010 tarihleri arasında aynı üniversitede rektörlük olarak görevi yapan Aksungur, çalışmalarını İstanbul’daki atölyesinde sürdürüyor.
Eser insan müdahalesini anlatıyor
Aksungur’un, Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin açılışı için özel olarak ürettiği “Özlem” (2023) adlı büyük boyutlu heykeli, İstanbul Boğazı’nda artık nadiren görülen kılıçbalığının dramatik hikâyesini merkezine alıyor. Eser, insan müdahalesinin ekosistem üzerindeki etkisini sanatsal bir dille anlatıyor. Aksungur’un karakteristik ızgara formu ile organik figür arasındaki gerilim, kaybolmaya yüz tutan bir türün hafızasını hem bireysel hem de kolektif düzeyde somutlaştırırken, kompozit malzemenin gri tonları ve hareketli formu heykelin duygu yüklü anlatımını güçlendiriyor.