Örgümüzle dünyaya açılıyoruz

Latife Beyza Turgut
Latife Beyza Turgut
04:0013/04/2025, Pazar
G: 13/04/2025, Pazar
Yeni Şafak
Kadınlar, emeklerini ve hikâyelerini dijital mecralarda görünür kıldıkça, başkalarının hayatlarına da dokunan ilmekler atıyor.
Kadınlar, emeklerini ve hikâyelerini dijital mecralarda görünür kıldıkça, başkalarının hayatlarına da dokunan ilmekler atıyor.

Şaziye Güllüce tarafından kurulan “Sevilce Örgüler” Muğla’dan Paris Moda Haftası’na uzanan bir başarı hikâyesine imza atıyor. 58 kişilik örgü grubuyla dünyaca ünlü modacılara ürünler hazırlayan Güllüce, “Birlikte ilmek ilmek ördüğümüz ürünlerin bugün dünyanın dört bir yanına dağılmasından memnuniyet duyuyoruz” açıklamasını yapıyor.

Kadın emeği, sabrın ve üretkenliğin en saf hali… Bu emek bir de sosyal medyanın sınır tanımayan diliyle buluştuğunda yankısı yalnızca bir mahalleyi değil, dünyayı saracak kadar genişleyebiliyor. Kadınlar, emeklerini ve hikâyelerini dijital mecralarda görünür kıldıkça, başkalarının hayatlarına da dokunan ilmekler atıyor. Bir zamanlar sadece çevredeki birkaç kişiye ulaşan ürünlerini artık binlere, ulaştırabiliyor; kendi markalarını kurabiliyorlar. Kadın emeğiyle yoğrulmuş her ürün, sadece bir kazanç kapısı değil, aynı zamanda kadının kendi ayakları üzerinde durduğu birer başarı öyküsü. Bu öykülerden biri de “Sevilce Örgüler” sayfasıyla yazılıyor. Markanın kurucusu Şaziye Güllüce. Çevresi ve takipçileri onu “Sevil” olarak tanıyor. 1985’te Bartın’da dünyaya gelmiş. 16 yıldır evli ve 4 çocuk annesi. Maddi açıdan zor ve sıkıntılı geçirdiği günlerde kurduğu markasının başlangıç öyküsünü, “Eşim inşaat ustası ve Erzurum’lu. Erzurum’da kış şartları çok ağır geçtiği ve inşaat sektörü durduğu için yönümüzü inşaat işi çok olur düşüncesiyle batıya çevirmiştik. Eşimin ortaokul yıllarından bir arkadaşı vardı Muğla’da. Onun yanına taşındık ve burada ufak tefek inşaat işleri yapmaya başladık. Ben de çocuklar küçük olduğu için evden neler yapabilirim arayışına girmiştim. O dönemde Akyaka taraflarında örgü motiflerden örülmüş çantaların çok pahalıya satıldığını duyunca internetten ‘Acaba bende örsem satabilir miyim?’ düşüncesi aklımı kurcalamaya başladı” sözleriyle anlatıyor. Güllüce, önce birkaç çanta örmüş ve bunları satması için memleketi Bartın’da yaşayan annesine göndermiş. Annesi ürünleri kısa sürede satarken kendisi de internet sayfasını açmış. “Hem anneme satış yapması için örüyor hem de internetten birkaç sipariş alıyordum” diyen Güllüce, tuhafiyede ip alırken tanıştığı kızın “Benim eli düzgün örgü ören arkadaşlarım var. Eğer çok siparişin olur da, yetişemezsen onlar senin için örebilirler” önerisiyle ilk sekiz kişilik ekibini kurmuş. İşin amatör bir çabadan gerçek bir işe dönüşmesi ise biraz acı bir tecrübeyle gerçekleşmiş. “Çok daha sonra memlekete gittiğimde bir gün dolapta nevresim ararken aslında anneme gönderdiğim hiçbir ürünün satılmadığını, benim şevkimi ve gururumu kırmamak için bir müşteri gibi davranıp kendisinin satın aldığını gördüm” diyen Güllüce, bunun hayatını etkileyen önemli olaylardan biri olduğunu söylüyor ve “Sevilce Örgüler hikayesi buradan başladı ve her geçen gün katlanarak devam etti. Önce marka tescilimizi aldık. Ardından şirketimizi kurduk ve Sevilce Örgüler Atölye’sini açtık” diyor.


Paris Moda Haftası’nda 21 ürün

Sevilce Örgüler, geçtiğimiz günlerde sosyal medyada Paris Moda Haftası için ördüğü ürünlerle görünürlüğünü kat kat artırdı. Bu sınır ötesi işbirliğinin temellerinin pandemi döneminde atıldığını söyleyen Güllüce, “Üretimin neredeyse durduğu ve ticaretin yavaşladığı bu dönemden herkes gibi biz de etkilendik. Ancak Bahreyn’de yaşayan bir müşterimiz bizden birkaç ürün istedi ve bunları kendisine gönderdik. Bu müşterimiz bize Dubai ve Katar başta olmak üzere diğer ülkelere ticaretin de kapısını aralamış oldu” diyor. 3 yıl önce butik bir mağaza sahibi olan Fransız modacı Michaela Buerger, kendilerine ulaşarak birkaç ürün istemiş. Teslim aldığı ürünleri beğenen Buerger, ekibin daimi müşterisi haline gelmiş. Ayrıca kendilerine bir kapı daha açarak, Sevilce Örgüler’in Tokyo için ürünler hazırlamasına aracı olmuş. “Bu kez hem Fransa hem de aynı anda Tokyo için ürünler hazırlamaya başladık” diyen Güllüce, geçtiğimiz ağustos ayında yine Fransız bir modacı olan Benjamin Benmoyal ile çalışmaya başlamış. Güllüce, “Paris Moda Haftası maceramız bu şekilde başlamış oldu. 2025 Mart ayında gösterime giren Paris Moda Haftası’nda toplamda 21 ürün Sevilce Örgüler tezgahından çıkarak modaseverlerle buluştu” diyor.


Her evde bizden bir ürün olsun isteriz

“Biz kadınların bulundukları her alanı güzelleştirdiğine inanan 58 kişilik -aslında bakıldığında küçük ama bizim için çok kıymetli- bir ekibiz” diyen Güllüce, desteklendikleri takdirde kadınların başaramayacakları hiçbir şey olmadığının altını çiziyor ve “Geriye dönüp baktığımda birgün böyle bir ekip lideri olacaksın deseler herhalde gülüp geçerdim. Ama şimdi bugün bakıyorum ki; insan hayallerini kendisi inşaa etmeli. Hedeflerini yüksek tutmalı. Üretmekten vazgeçmemeli ve istikrarını sağlamalı” ifadelerini kullanıyor. Arkadaşlarıyla birlikte ilmek ilmek sevgiyle ördükleri ürünlerin bugün dünyanın dört bir yanına dağılmasından memnuniyet duyduğunu anlatan Güllüce, “Bizim emeğimiz insanların evini, bahçesini, yatağını dekore ediyor. Bebeğini sarıp sarmalıyor. Bunları bir insana zorla yaptıramazsınız. Bunun içerisinde çok büyük bir sevgi var. Ve biz bu sevgiden bu emekten besleniyoruz. Dileriz ki birgün inşallah Sevilce Örgüler Ekibi olarak bizimle birlikte birçok kadına daha çok istihdam sağlayıp onların evine katkı sağlamalarına yardımcı olabiliriz. Ve inşallah bir gün herkesin evinde bizim ördüğümüz bizim hazırladığımız bir ürünümüz olur” diyor.


Kadın dayanışmasına çok güzel bir örneğiz

Sevilce Örgüler ekibi şu an 58 kişiden oluşuyor. Ekibi hakkında Güllüce, “Ekibimiz her biri kendi alanında mahir, usta örgücü arkadaşlardan oluşuyor. Birçoğu yaşça benden büyük ve tabii ki onların bu alanda bilgisi ve tecrübesi benden çok fazla. Aramızda doktor, hemşire, avukat, mandırası olan, öğretmen olduğu gibi ev hanımı olup katkı sağlayan çok arkadaşımız var” açıklamasını yapıyor. Her bir ürünü ören ekibin ayrı olduğundan bahseden Güllüce, “Şal ören, yatak örtü ören, bu aralar çok meşhur kedi motifimizi ören ekiplerimiz farklı ve her biri kendi arasında senkronize şekilde hareket eder. Birinin eksiğini biri tamamlar. Acil bir iş varsa ekip çalışması yapılır ve ivedilikle çözüme kavuşulur” diyor. Kendisini ise ‘ekibin beyni’ olarak tanımlayan Güllüce, “Organize benim işim. Müşteri iletişimi, renk ve model belirleme, ürün teslimi, kargolama süreci, yayın ve paylaşım, ürün çekimi vs. Lokomotif kısmı da ürünleri titizlikle ve büyük bir özveri ile üretim sürecini tamamlayan ekip arkadaşlarım. Biz bir bütünüz. Biz kadın dayanışmasına çok güzel bir örneğiz bu hususta. Birlikte olursak başaramayacağımız hiçbir şey yok” açıklamasını yapıyor.


#örgü
#kadın
#üretkenlik