Resulullah (sav)'ı dinledim şöyle diyordu: "Allah yolunda bir günlük ribat, diğer menzillerde (Allah yolunda geçirilen) bir günden daha hayırlıdır.
"Resulullah (sav) buyurdular ki: "Öğleden evvel veya öğleden sonra bir kerecik Allah yolunda yola çıkış, dünya ve içindeki her şeyden daha hayırlıdır.
"Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah yolunda yaralanan hiçbir yaralı yoktur ki, kıyamet günü, yarası kanıyor olarak gelmiş olmasın, bu kanın rengi kan renginde, kokusu da misk kokusundadır.
"Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah Teala Hazretleri, Allah rızası için yola çıkan kimse hakkında: "Bu kulum, benim yolumda cihad etmek üzere bana inanarak peygamberlerimi tasdik ederek yola çıkmıştır, artık onu ya cennetime koymak yahut da ücret veya ganimet elde etmiş olarak, çıkmış olduğu meskenine geri çevirmek hususunda garanti veriyorum" diyerek te'minat verir. Muhammed'in nefsini kudret elinde tutan Zat-ı Zülcelal'e yemin olsun ki, Allah yolunda yaralanmış hiçbir yaralı yoktur ki, kıyamet günü, yaralandığı ilk günkü manzarasıyla gelmiş olmasın: (Yarası taze) kan renginde, kokusu da misk kokusunda olarak.
Muhammed'in nefsini kudret elinde tutan Zat-ı Zülcelal'e yemin ediyorum ki, Müslümanlar'a meşakkat vermeyecek olsam, Allah yolunda gazveye çıkan hiçbir seriyyeden asla geri kalmazdım. Ancak onları hayvana bindirecek imkan bulamıyorum. Onlar da beni takibe imkan bulamıyorlar. Benden geri kalmak da onlara zor geliyor. Muhammed'in nefsi kudret elinde olan Zat-ı Zülcelal'e kasem olsun, Allah yolunda gazaya çıkıp öldürülmeyi, sonra tekrar hayat bulup gazada tekrar öldürülmeyi, sonra tekrar gazaya çıkıp öldürülmeyi ne kadar isterim!"Resulullah (sav)'dan bir gün sordular: "Ey Allah'ın Resulü! Allah yolunda yapılan cihada hangi amel denk olur?
" "(Başka bir amelle)" dedi, "ona güç getiremezsiniz!" Soruyu soranlar ikinci ve hatta üçüncü sefer tekrar sordular. Resulullah her seferinde aynı cevabı verip: "(Bir başka amelle)" ona güç getiremezsiniz!" dedi ve sonra şunu ilave etti: "Allah yolundaki mücahidin misali gündüzleri ve geceleri hiç ara vermeden oruç tutup, namaz kılan, Allah'ın ayetlerine de itaatkar olan ve Allah yolundaki mücahide cihaddan dönünceye kadar namaz ve oruçtan hiç gevşemeyen kimse gibidir."Resulullah (sav)'a: "Ey Allah'ın Resulü! İnsanların en efdali kimdir?" diye soruldu. Şu cevabı verdi: "Allah yolunda malıyla canıyla cihad eden mü'min kişi!" "Sonra kim?" diye tekrar soruldu. Bu sefer: "Tenhalardan bir tenhaya Allah korkusuyla çekilip, insanları şerrinden bırakan kimsedir" diye cevap verdi.
Resulullah (sav) buyurdu ki: "Kafir ile onu öldüren ebediyyen cehennemde bir araya gelmezler, keza bir kulun karnında, Allah yolunda (yutulmuş olan) tozla cehennem ateşi bir araya gelmezler, keza, bir kulun kalbinde imanla hased bir araya gelmezler."
Resulullah (sav) bir gün şöyle dedi: "Kim Rabb olarak Allah'tan, din olarak İslam'dan, peygamber olarak Muhammed'den razı ise ona cennet vacib olmuştur." Bu söz hayretime gitti ve: "Ey Allah'ın Resulü, bir kere daha tekrar eder misiniz?" dedim. Aynen tekrar etti ve arkadan da şunu söyledi. "Bir başka şey daha var ki, Allah, onun sebebiyle, kulun cennetteki makamını yüz derece yüceltir. Bu derecelerden ikisi arasındaki uzaklık sema ile arz arasındaki mesafe gibidir." Ben: "Öyleyse bu nedir?" dedim. Şu cevabı verdi: "Allah yolunda cihad, Allah yolunda cihad, Allah yolunda cihad."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah iki kişi hakkında güler: Bunlardan biri diğerini öldürmüş olduğu halde ikisi de cennete gider. Bunlardan diğeri, Allah yolunda cihad eder ve şehid olur. Allah katile mağfiretini ulaştırır, o da Müslüman olur, sonra Allah yolunda cihada katılır ve şehid olur (Böylece her ikisi de cennette buluşurlar)."
Bir adam, Resulullah (sav)'a yularlanmış bir deve getirerek: "Bu Allah yoluna bağışımdır" dedi. Resulullah (sav) adama: "Buna karşılık sana, kıyamet günü, her biri yularlanmış yedi yüz deve vardır!" dedi.
Resulullah (sav) şöyle buyurdular: "Kim Allah yolunda bir askerin teçhizatını temin ederse bizzat gaza yapmış olur. Kim, gazaya çıkan bir askerin geride kalan ailesine hayırlı himayede bulunursa gaza yapmış olur."