Müslim Kitabu'ul Emanet Hadisleri

- Sahih-i Müslim
Kitaplar
Müslim
Konu Başlıkları
Kitabu'ul Emanet
Kitabu'ul Emanet Hadisleri
85-

Hz. Peygamber (sav), bize iki hadis irad buyurmuştu. 

Ben bunlardan birini gördüm, diğerini de bekliyorum. Buyurmuştu ki: Emanet (din, adalet duyguları) insanların kalplerinin derinliklerine (yaratılışlarında, fıtri meyiller olarak) konmuştur. Sonradan Kur'an-ı Kerim indi, (İnsanlar kalplerine konmuş olan bu fitri temayüllerin) Kur'an ve hadiste te'yidini buldular. Resulullah (sav) bize bu emanetin kalplerden kalkmasından da bahsetti ve buyurdu ki: "Kişi uykuda imiş gibi farkında olmadan kalbinden emanet alınır. Geride, benek izi gibi bir iz kalır. Sonra ikinci sefer, yine uykuda imişcesine, kişi farkında olmadan kalbindeki emanet duygusundan bir miktar daha alınır. Bunun da, kalpte bir kabarcık izi gibi bir izi kalır, yani şöyle ki, ayağın üzerinden bir kor parçasını yuvarlayacak olsan değdiği yerleri kabarmış görürsün. Ne var ki, içinde işe yarar bir şey yoktur. Sonra Hz. Peygamber (sav) bir çakıl tanesi aldı, onu ayağnıın üzerinde yuvarladı. (Ve sözüne davam etti:) "(Emanet bu şekilde peyder pey azalmaya devam eder, o hale gelinir ki artık) alış verişe giden insanlarda (itimad, güven, doğruluk ve) emanet tamamen kaybolur. Hatta dürüstler 'Falanca kabilede dürüst insanlar varmış' diye parmakla gösterirler. Bazan da, kalbinde zerre miktar iman olmayan bir kimsenin "ne civanmerd, ne kibar, ne akıllı kişi" diye övüldüğü olur." (Huzeyfe devam etti:) "Ben öyle günler gördüm ki, hanginizle alış veriş yaptığıma aldırmazdım. Muhatabım Müslüman idiyse, bana karşı hile yapmasına dindarlığı mani olurdu. Muhatabım Yahudi veya Hıristiyan idiyse, onu da, amiri(nden validen gelen korku ve disiplin) bana hile yapmaktan alıkoyardı. Fakat bugün sizden sadece falanca falanca ile (gönül huzuruyla) alış veriş yapabilirim."
Rikak 35;
Fiten 13;
İman 230;
(143);
Fiten 17;
(2180);
Fiten 27;
(4053);
88-

Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Emin bir Müslüman mal muhafızı olsa ve vazifesini dürüstlükle yapsa, şöyle ki, kendisine (sadaka vs. 

nevinden) emredileni gönül hoşluğuyla eksiksiz ve tam olarak yerine verse, sadakayı veren iki kişiden biri olur." (Nesai, hadisin başında şu ziyadeyi kaydetti: "Mü'min kişi, diğer mü'mine karşı duvar gibidir, birbirlerini takviye ederler")
Zekat 25;
Vekalet 16;
İcare 1;
Zekat 79 (1023);
Zekat 43;
(1684);
Zekat 66;
(5;
79-80);